DARBE DÜZENEĞİ
Davaların darbe düzeneğini sonsuza kadar çöpe atmak için
tarihi bir fırsattır ve bu fırsat mutlaka iyi değerlendirilmek gerektiğinin altını çizen Kırıkkale
Üniversitesi Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Murat Şahin, "28 Şubat darbesinin
hazırlanmasında, gerekçelendirilmesinde, sosyalleştirilmesinde ve toplumsal
meşruiyet oluşturulmaya çalışılmasında en önemli işleri ısmarlanmış masabaşı
haberleriyle dönemin apoletli medyası görmüştür" dedi. "Darbe
düzeneğinin tarumar edilmesi açısından ve bu ülkede bir daha benzer hadiselerin
yaşanmaması açısından yapılan davaların hayati önem taşıdığını vurgulayan Şahin,
"Türkiye'de vesayet sistemini ayakta tutan temel unsur darbe düzeneğidir.
Bu nedenle vesayetle mücadelenin olmazsa olmaz bir ayağı da darbecilerle yargı
önünde mücadeledir. Hesabı sorulmamış darbelerin diğer darbeler için bir zemin
ve teşvik unsuru olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
DEMOKRASİYE BALANS AYARI YAPTIK
Şahin, "Merhum Necmettin Erbakan Başbakanlığında, Refah
Partisi (RP) ve Doğru Yol Partisi (DYP) koalisyonuyla 28 Haziran 1996'da
kurulan 54. Hükümet, kısa süre sonra "rejim tehlikesi" ve
"irtica" iddialarıyla karşı karşıya kaldı. Yüksek Askeri Şura'nın
(YAŞ) 1996'daki toplantısında üyeler, hükümete irticai faaliyetler gerekçesiyle
eleştirilerde bulundu. Erbakan'ın Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'yi
ziyareti, İslam Birliği idealiyle D-8 fikrini ortaya atması, dini cemaat
liderlerini iftarda ağırlaması, RP'li Sincan Belediye Başkanlığınca 31 Ocak
1997'de düzenlenen "Kudüs Gecesi" programı sonrasında Sincan şehir
merkezinden tank ve zırhlı araçların geçirilmesi ve komutanlar düzeyinde
"İrticanın PKK'dan daha büyük tehlike" olduğu yönündeki iddiaların
seslendirilmesi, 28 Şubat'a giden süreci hızlandıran "kırılma
noktaları" arasında yer aldı.Sincan ilçesi, 4 Şubat'ta güne tank
sesleriyle uyandı. 15 tank ve 20 zırhlı araçtan oluşan konvoyun geçidi askerin
darbe uyarısı olarak algılandı. Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral
Çevik Bir, "Demokrasiye balans ayarı yaptık" ifadesini kullandı. "Askerin
uyarısı" olarak nitelendirilen bu gelişme üzerine Sincan Belediye Başkanı
görevden uzaklaştırıldı, Belediye Başkanı Bekir Yıldız ile 9 arkadaşı,
"halkı kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla tutuklandı. Yaşanan
gelişmeler Türkiye'de ciddi siyasi tartışmalara yol açtı. Dönemin Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller, Başbakan Erbakan'a yaşanan süreçten duyduğu
rahatsızlığı iletirken, koalisyon ortakları arasında görüş ayrılıkları oluştu.
8 SAAT 45 DAKİKALIK EN UZUN MGK TOPLANTISI
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel başkanlığında Çankaya
Köşkü'nde toplanan MGK, tarihinin en uzun toplantılarından birini
gerçekleştirdi. Türkiye'ye siyasal ve sosyal anlamda yeni bir istikamet çizen
bu tarihi toplantı, 8 saat 45 dakika sürdü. Milli Güvenlik Kurulu
toplantısından, tarihe "postmodern darbe" olarak geçecek 4 maddelik
bildiri çıktı. Toplantıda, hükümetin yapması istenen bir liste de oluşturuldu.
Temel eğitimin 8 yıla çıkarılması ve irticai faaliyetlere karıştıkları
gerekçesi ile ordudan atılanların belediyelerde istihdam edilmemesi o listede
yer alıyordu. Erbakan, MGK'nin hazırladığı bu listeyi imzalamadı. MGK Genel
Sekreterliğinden kararların uygulanmaması durumunda yaptırımların geleceğine
ilişkin açıklama yapılması üzerine Erbakan, kararların yumuşatılmasını istedi.
MGK toplantısının ardından yayımlanan 4 maddelik bildiride, özetle
"Cumhuriyet ve rejim aleyhtarı yıkıcı ve bölücü grupların, laik ve
anti-laik ayrımı ile demokratik ve sosyal hukuk devletini güçsüzleştirmeye
yeltendiklerinin müşahede edildiği" belirtilerek, "Anayasa ve Cumhuriyet
yasalarının uygulanmasından asla taviz verilmeyeceği" vurgulandı.