Millet olarak kolaya kaçma ve kolayını bulma konusunda üzerimize olmadığını biliyorum.
Başımıza bir şey gelse hemen bir sorumlu bulur ona yıkar, kendimizi temize çıkarma konusunda tez zamanda adım atarız. Gerçeklerin ortaya er geç çıkması olasılığı bile bize bu adımı atmada engel tanımaz. Gerçekler ortaya çıkınca da nasıl olsa bir formül buluruz.
Son günlerde rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın kabrinin açılması ve cinayet mi yoksa doğal ölüm mü olduğu konusunda gündem tüm enerjimizi o yöne kanalize etti.
Son günlerde yine bir derin yapılanma çığlığı ortalığı kapladı. Herkes avazının çıktığı kadar bağırmaya başladı. Alışkanlık oldu her olayı Ergenekon ve derin yapılanmaya yıkmak.
Adeta ülkenin tüm pis işleri bu yapılanmaya yıkılmaya çalışılıyor. Öyle duruma geldi ki trafikte kırmızı ışıkta geçen sürücünün hatası da derin yapılanmaya mal edilir duruma gelmiştir. Yada simitçinin tablasında kalan simitlerin bayatlamasının nedeni de Ergenekon ve derin yapılanmaya yıkılır duruma gelmiştir.
Adnan menderesin ölümüne hele aşağılanarak idam edilmesine üzülmeyen yoktur. Demokrasinin kesintiye uğraması ve Başbakanın idam edilmesi dönemin derinlerine ihale edildi.
Yine Rahmetli Başbakan Bülent Ecevit’in silahlı saldırıya uğramasının nedeni de derin yapılanma dendi. Hatta bu derin yapılanma ilgili şehir efsaneleri boyut değiştirdi ve Ecevit’in bu suikastın üzerine gidemediği ortaya atıldı. Bende dinledim Ecevit hatıralarından o zamanki adıyla Özel Harekat şimdiki adıyla Özel Kuvvetler Komutanlığından sonradan haberinin olduğunu.
Ancak hiçbir zaman Ecevit bana suikast yapan bu gücün içinden gelenler dememiştir.
Rahmetli Özal’ın da kongrede yaptığı konuşama esnasında Kartal Demirağ tarafından vurulmasının ardında da bu derin devletin izlerinin arandığını biliyoruz. ama yine biliyoruz ki bir şey çıkmamıştır.
Son günlerde başata dediğimiz gibi Özal’ın rahmetli oluş sebebi araştırılırken de yine bu derin yapılanma ve dolayısı ile Ergenekon veya ağızlara net alınmasa da Özal harekat suçlanıyor.
Her ülkenin derini sığı ile yapılanması mevcuttur ve olmalıdır. Eğer olmazsa yanlış olur. Ancak bu yapılanma ne zaman kendine çıkar sağlama çabasına düşerse o zaman müdahale edilmesi gerekir.
Başata dedik, millet olarak üzerimize gelen oklardan Malkoç oğlu kıvraklığı ile kurtulmada üzerimize yoktur. Bir neden bulup, bulduğumuz bu nedene kendimizin de inandığını ve savunduğumuzu da biliyoruz.
Nasıl olsa tüm pis işleri yıkacak bir Ergenekon bulduk. Bir derin devlet bulduk. Girecek birde kozmik oda bulduk. Oh ne ala. Amerikan başkanını da bu derin yapılanma öldürdü değil mi?
Ey insanlık, ey milletim yanlış düşünüyorsunuz. Herkes kendini bir daha çek etsin. Düne kadar karşısında esas duruşunu bozamadıkları askeri kötülemek için aleyhte yazı üreten haber üreten haber kanalından ne farkınız kalıyor. Hani tarafsızlık, hani objektif duruş, insaflı olmak gerekiyor.
Suçlu suçunu çeksin ama tutup üretilen her suçu derin yapı ve Ergenekon’a yıkmak o suçluların suçu kadar yanlış değil mi? Her taşın altından özel yapı çıkmıyor. Buna inanın. Sadece bu kolayımıza geldiği için ve kötü emniyetçilerin yaptığı gibi faili meçhul kalmasın diye sokaktan geçene yıkması gibi bir şey bu.
İnsaf böyle düşünenlere. Bu konuda diyeceklerimiz devam edecek.
Selam ve dua ile…