Türkiye son günlerde “iki ağaç” için başlatılan, aslında yıllardır haklarının gasp edildiğini düşünen ve antidemokratik uygulamalar sebebi ile hak arayan gençlerin tepkisini ortaya koyduğu “Gezi Olayları” ile meşgul oluyor. Olayların başladığı süreçte aynı şeyleri düşünmese bile başbakanı olayları yatıştırabilecek açıklamada bulunabilirdi.
Oysa ki tam tersi davranarak “yüzde elliyi evlerinde zor tutuyorum” demesi, eylemlere katılanları “çapulcu” diye isimlendirmesi aslında toplumu gererek, gerilimi artırarak siyaseten kar sağlama amacı güttüğü anlaşılıyor.
Dış politikadaki yanlış uygulamalar neticesinde oy kaybettiğini gören hükümet, halkı ikiye ayırarak tabanlarını sıcak tutmaya çalışıyorlar. AKP’nin bu politikasına da maalesef ana muhalefet partisi çanak tutmaktadır.
AKP’nin bu yıkıcı politikaları karşısında MHP’nin başlattığı Bursa "Kuruluş Mitingi" İzmir "Bayrak Mitingi" Adana "Vatan Mitingi" Erzurum "Birlik Mitingi" ile ülke gündemini belirlemeye başlamıştır.
Bu politika karşısında inisiyatifi kaybettiğini düşünen Sayın Başbakan hiç programında olmamasına rağmen arka arkaya Ankara, İstanbul ve Erzurum mitinglerini yaptı.
Sincan’da üç hilal açılması hangi siyasi ahlaka uygun bir davranıştır bilinmez, arkasından daha önce Türk bayrağını bölücülük unsuru olarak gören Başbakan şimdi evlere Türk bayraklara asılması çağrısında bulundu. Nihayet Erzurum’da Osmanlı bayrağı dediği üç hilalin de evlerimize asılabileceğini söylemesini ne ile açıklayacağız bilemedik.
Daha önce “kırmızı çizgimizdir” dedikleri Musul, Kerkük’ün birer Kürt şehri olmasına ses çıkarılmadığı gibi Irak’ın kuzeyinde ki Türkmenlere yapılan katliamlara da maalesef kayıtsız kalınmaktadır.
Doğu Türkistan da kardeşlerimiz Çin zulmü altında yok edilirken görmezden geliyoruz. Tıpkı Iraktaki katliamlara daha önce sessiz kaldığımız gibi.
Filistin’in halkının haklı davalarını savunmak için her türlü fedakarlığı(!) yapan başbakan aynı hassasiyeti niye Irak ve Doğu Türkistan’da ki Müslüman Türk kardeşlerimize göstermemektedir. Yoksa suçları sadece “Türk “ olmaları mı?
Türklüğü, milliyetçiliği ayaklar altına alan zihniyetin şimdi bayrağa, üç hilale sarılması kayda değer bir gelişmedir. Yakında miting meydanlarında Çırpınırdı Karadeniz’i söyler. Dokuz ışık doktrinini de parti programı yaparsa hiç şaşırmayız.
Siyasette “başarıya ulaşmak için her yol mübahtır” anlayışına şimdiye kadar hep karşı çıktık bundan sonrada karşı durmaya devam edeceğiz.