Takip etme durumunuz olmayabilir. Daha önceki yazılarımızda ısrarla Kırıkkale nüfusuna kayıtlı olmayan, Kırıkkale’de doğmamış büyümemiş olan ancak bir nedenle görevi dolayısıyla veya toplumca kabul gören tabir ile ekmek parası için Kırıkkale’de olan insanlardan söz etmiştim.
Özellikle bu insanlardan Kırıkkale sevgisi taşıyanları kaleme almıştım. Bu Kırıkkale sevgisi ya toprağını suyunu seven veya bir vesile ile bulunduğu şehre bir şeyler katma sevdasına olunduğundan sevmekti.
Neden ne olursa olsun Kırıkkale sevgisi taşıdıklarından ve burada bulundukları süre içerisinde bulundukları görev alanlarında şehre hizmet etme gailesi çeken insanlardan söz etmiştim.
Pek çok örnek verdim. Bu örneklerin en çarpıcısı Kırıkkale’de doğmadıkları halde, Kırıkkale’de büyümedikleri halde bir yardım derneği kurarak burayı vatan bellediklerinden buranın halkına yardım etmek, düşkününe omuz vermek amaçlı yardım derneği kurup, kendi aralarında oluşturdukları fon ile ihtiyaç sahiplerine yardım eden çoğunluğu üniversitede görevli öğretmen ve bürokratlar olmuştu.
Beşinci mevsim yardım derneği adı altında faaliyet gösteren bu gönlü zengin insanların çabalarını tanıdığımda Kırıkkale’ye yeni dönmüştüm. Uzun bir aradan sonra geldiğim memleketimde böyle insanların faaliyetlerine ortak olup, genel kurulda üyelerin tamamının oylaması sonucu vermiş oldukları idari görev ile onlara bir adım daha yakın olmuştum. Olmuştum siyasi kimlik nedeniyle fiili olarak olmasam bile zevkle, onurla, gururla onlarla gönül bağım devam ediyor.
Belki birkaçını saymak uygun olur diğer arkadaşları kızdırmadan. Prof. Ersan Aslan, Aşır Özbek, Şakir Saıcaoğlu, Ahmet Kurnaz, Rüstem Orhan, Ethem Baş, Özcan Demir. Asla Mehmet ağabey, Mustafa ağabey, Tacettin ağabey, Sami ağabey, İsmail ağabeyleri unutmadım. Hepsi benim için bir değer. Kadın kollarında çalışan kardeşlerimde unutulmadı. Hepsi dediğim gibi bir değer.
Bunların dışında Kırıkkale sevdalısı olanlardan sıkça söz ettim. Burada bir değer ile ilgili tespitimi paylaşmadan geçemeyeceğim.
Yakup Şahan. Kırıkkale Polis meslek yüksek okulunun birinci sınıf rütbeli müdürü. Yeni başladığımız ve devam eden inşaat projemiz kapsamında mevki olarak polis okulu ile komşu durumdayız. Geleneklerimiz doğrultusunda külüne muhtaç olduğumuz komşularımız ile diyalog çerçevesinde kendisini ziyaret ettik.
Polis meslek yüksek okulu ile ilgili projelerinden, yaptıklarından ve yapacaklarından söz etti. Şehre vermiş olduğu katkı ve öğrencilerin kaliteli ortamda kaliteli eğitim alması için göstermiş olduğu çabayı gözlemledik. Eğer polis okuluna kafasında ve gündeminde olan projelerini hayata geçirirse ne denli faydalı olacağını görmek bize bir Kırıkkaleli olarak heyecan verdi.
Polis meslek yüksek okulunu bu projelerle (ki bunların içinde belki en önemli olan uzun menzilli silah atış poligonudur.) geliştirirse öğrenci kapasitesini de artırır, Kırıkkale polis meslek yüksek okulunun adını da duyurur. Böyle olunca emekli şehri unvanını alma yolunda kötü bir görüntü çizen Kırıkkale’ye ekonomik olarak katkısı son derece güzel olur. Zira her öğrencinin çarşı izninde yiyeceği her simit, giyeceği her çorap, yapacağı her alış verişte harcayacağı her kuruş şehre katkı olarak döner. Tıpkı bu günlerdeki acemi birliği konusu gibi bacasız fabrika olur.
Daha önceden Emniyet müdüründen şube müdürlerine kadar pek çok şehre katkısı olanları yazdığımızda mütevazı tavırları ile burunlarının ucu kızarıp, kendilerinin perde önüne geçmesinden utananlar gibi eminim Yakup Müdürde bu konuda mütevazılık gösterip utanacaktır. Ama ben inanıyorum ki şehre katkı sağlayacak herkes bilinmeli, desteklenmeli. Yerel yöneticiler başta olmak üzere herkes bu gibi gönüllü şehir severlerin önünü açmalı ve omuz vermeli. Teşekkürler Yakup müdür. Siz elinizden geleni yapın şehir sizi bağrına basar ve bu şehir emin olun kadir kıymet bilir. Hizmetinize devam edin ki şehrimiz kazansın.
Selam ve dua ile…