Türküm, doğruyum, çalışkanım.
İlkem; küçüklerimi korumak büyüklerimi saymak yurdumu milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!
Hükümet açılım politikası çerçevesinde ilkokuldaki çocuklarımızın her gün okuduğu andımızı Türk olmayan ailelerin rahatsız olduğu gerekçesi ve PKK’nın talebi üzerine kaldırdı.
Ülkeyi otuz altı etnik yapıya bölerek, Türklüğü de bu etnik gruplardan birisi haline getirmek isteyenler bilsinler ki aslında bu memleketinin temellerine dinamit koymaktadırlar.
Bu memlekette Türklük daima birleştirici unsur olarak kullanılmış, birlikte yaşamamızın en önemli harcı olmuştur. Oysa ki hükümet vatandaşlarımızın arasında etnik kökenleri ön plana çıkararak birliğimize kurşun sıkmaktadır.
Andımız içinde “Türklük” geçtiği hatta Türklüğü övücü unsurlar olduğu gerekçesi ile kaldırdığına göre ,
Öğretmen andında yer alan “Türk milliyetçiliğine sadakatle bağlı kalacağıma…” ifadeleri de Türk olmayan, Türklükle sıkıntısı olan öğretmenleri rahatsız ettiği için kaldırılmalıdır(!)
Hele Öğretmen Marşında yer alan;
Alnımızda bilgilerden bir çelenk,
Nura doğru can atan Türk genciyiz.
Yeryüzünde yoktur, olmaz Türk'e denk;
Korku bilmez soyumuz.
İfadeleri yenilir yutulur cinsten değil(!)
İhbar ediyorum(!) Türkiyeli vatandaşlarımızı bu durum rahatsız edebilir. Bölücüler bu durumdan hiç hoşlanmazlar. Derhal kaldırılmalıdır.
“Ne Mutlu Türküm diyene” anlayışı ile herkesi Türklük paydası altında toplamaya çalışan düşüncenin aksine ülkeyi etnik gruplara bölerek, bu devletin asli kurucu unsuru olan Türk Milletini bu otuz altı etnik unsurdan biri olarak görmeye çalışan zihniyet ancak bölücü beyinler olabilir.
Şimdilik Öğretmen Marşı ve Öğretmen andını ihbar etmekle yetinirken çok yakında “Türk Bayrağı” adının ve “Türkiye Cumhuriyeti” adının da değişmesi hususunda şikayetlerde bulunacağımın bilinmesini gerekir.