30 Mart’a sayılı günler kala sadece
Kırıkkale’nin değil aslında Türkiye’nin kaderini belirleyecek olan seçimde son
viraja girdik.
Yerel seçimlerde, propaganda aslında doğrudan
aday, ekibi ve projeleri üzerinden
yürümesi gerekirken bu seçim özellikle iktidar partisi tarafından genel
seçim havasında yürütülmeye çalışılmıştır.
AKP, Belediye başkan adaylarını ön palan
çıkarmadan Başbakan üzerinden siyaset yapmaktadır. Kırıkkale’de de aynı şekilde
halkın karşısına çıkmayan aday adına Başbakan yardımcısı Beşir Atalay destek
istiyor. Vatandaş ya Tayyip Erdoğan’a ya da Beşir Atalay’a oy verecek yada
vermeyecek.
Aslında bütün Kırıkkale biliyor ki, İktidar
partisinden iki dönem belediye
başkanlığı yapmış kişinin varlığı görülmedi . Bir şehirde hiç belediye başkanı
olmasa ancak bu kadar kötü
yönetilebilirdi. Belediye hizmetleri noktasında şansız olan Kırıkkale maalesef
hükümetin yapabileceği hizmetler noktasında da mahrumiyet yaşamıştır.
Hükümetin en güçlü bakanı, başbakan yardımcısı
Kırıkkaleli olmasına rağmen Kırıkkale hak ettiği hizmeti alamamıştır. O halde
seçilmişlere bir ders verme zamanı gelmiştir.
Kırıkkaleli artık Başbakanın hatırına
beceriksizliğe oy vermek mecburiyetine değildir.
Bu seçimde ilk defa Kırıkkale’de seçmen
gruplarının büyük çoğunluğu bir konsensus oluşturdular. Seçim propagandasına
başladığı günden itibaren hep 71 diyen, Kırıkkalelilik ruhunun ortaya çıkmasını
isteyen Sayın Mustafa Pekdoğan kazanacağı bu zaferle Kırıkkale siyasetinde yeni
bir çığır açacaktır.
Bu propaganda ile artık Kırıkkalelinin adayı
olmuştur.
İlk defa Kırıkkale’de ortak akıl ile hareket
edilmekte ve herkes artık “en iyisi Pekdoğan” demektedir.
MHP iktidarı ve belediyesi ile artık;
On yıllık beceriksiz belediyeciliğe son denecek,
İşçiler alın terlerinin karşılığını kurumadan
alabilecek,
Taş döşemek haricinde şehir hizmet görecek,
Gençleri şehirde tutma adına hizmetler
üretilecek,
Çeşmeden akan su içilebilecek,
Ve yine MHP belediyesi ile,
Yumruk haksızlıklar karşısında nasıl masaya
vurulur,
Nasıl iş, hizmet üretilir.
Kırıkkale halkı ile nasıl barışılır. Bütün
halkımız görecektir.
İpi göğüslemeye az zaman kala Kırıkkale’yi son
bir defa daha harekete geçmeye davet ediyorum. Kırıkkale için, Geleceğimiz
için, Ülkemiz için son bir gayret lazım. Harekete geçmek lazım.