Halk
TV'nin canlı yayınına telefonla bağlanan Hürriyet Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil,
Soma'daki maden faciasında yaşamını yitiren işçiler için
"Müstahaktır" ifadesini kullandı.
Özdil,
canlı yayınında şu açıklamalarda bulundu:
"Maden
kazasında ölen çocuklar, Tayyip Erdoğan'ın seçim mitinglerinde parayla taşıdığı
işçiler. Ceplerine para koyup tezahürat yaptırıyorlar. Dolayısıyla Başbakan 'Bu
çocukların ölmesi normal' diyor. Normal demek gerçekten, Çalışma Bakanı'yla
CHP'li Özgür Özel arasında bu konu da bir polemik geçmişti; Bakan 'Ne yani, bir
maden sahibinin bir partiyi sevmesi yasak mı' demişti. Dolayısıyla burada ben
Başbakan'a katılıyorum. Yani bu olan biten normaldir, hatta müstahaktır bile
denebilir."
Bu yazarın konuşmasının hemen ardından
tepkiler gelmeye başladı. Herkes kendince destekledi veya eleştirdi.
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşlerden, Soma yorumu
nedeniyle yazar Yılmaz Özdil'e çok sert tepki geldi. “Soma’da kaybettiğimiz
madenci şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve aziz
milletimize başsağlığı diliyorum. Ekmeklerini kara kömürden çıkaran madenci
kardeşlerimiz, bembeyaz bir yürek taşıdıklarını “Çizmelerimi çıkartayım
mı?”diyerek gösterdiler. 1999 depremindeki hantallığın aksine Soma'da hükümet
olarak derhal harekete geçilmiş, devletimizin bütün imkanları seferber
edilmiştir. Enerji Bakanımız olay günü Soma'ya intikal ederken,Sayın
Başbakanımızda yurtdışı gezisini iptal ederek ertesi gün Soma'ya gitmiştir.
Devlet millet dayanışması sergilenirken, muhalefet liderleri başta olmak üzere
sağduyulu hareket eden bütün milletimize teşekkür ediyorum. Adli ve idari tüm
soruşturmalar başlatılmış olup,kim olursa olsun sorumlular hak ettikleri cezayı
alacaktır.TBMM'de harekete geçmiştir. Bir daha böyle bir acının yaşanmaması
için,gereken bütün adımlar atılacak ve her türlü tedbir alınacaktır. Son bir
yıldır sokakları terörize etmek için bahane arayanlar Soma’daki acıyı kirli
emellerine alet etmekten geri durmamışlardır. Bu süreçte akıl almaz yalanları
ile halkımızı galeyana getirmek isteyenlere milletimiz sağduyulu duruşu ile en
güzel cevabı vermiştir.
Şehitlerimize "müstahaklar"
diyecek kadar kalbi kömürden kara kendini bilmezin yüzündeki maske bir kez daha
düşmüştür. İşlediği nefret suçuyla aziz şehitlerimizin ruhunu muazzep eden
insafsız kişiye karşı savcıları göreve davet ediyorum. Allah milletimize böyle
acıları bir daha yaşatmasın, birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyenlere
fırsat vermesin.”
Yazılan her yazı tarihe düşen bir
nottur. Bizlerde buradan tarihe not düşmek adına aynen alıntılar yaparak
yayınlıyoruz. Eğrisi doğrusu ile yorumları en güzel şekilde halk veriyor
verecektir.
Soma faciası hepimizin içini
kanattı. İçimiz kor oldu, od oldu, alev oldu yandı. Bu işin üzerinden siyaset
yapmayın dedik, prim toplamaya çalışmayın dedik. Dilimizin döndüğünce
yatıştırıcı olun, söylemlerinize dikkat edin dedik. Öyle mi oldu? Hayır.
Burada en duran lider Devlet Bahçeli
oldu. Acımızı yaşayalım şimdi, sonra elbet hesabı sorulacak dedi. Ona koca bir
helal olsun demek lazım. Bu facianın kaybedeni yiten canlar, kederli aileler,
güzide ülkemin duyarlı vatandaşları oldu. Ama kaybedeni kesinlikle sokağa
dökülüp yakan yıkan ve ne lakası varsa polise sapan atan taş atan kendini
bilmezler oldu. Birde gerçekleri saptıran, yanıltan, kışkırtan, birilerine
baskı kurup, bu olay üzerinden kinlerini kusan basın oldu. Yazık ki hala bunu
yapıyorlar ve bu kışkırtmaya kimse dur demiyor.
Demokratik hakkı elbet kullanacaksınız
ama yakarak yıkarak acılara acı katarak değil.
Sağduyu ve itidal olması gerekiyor.
Selam ve dua ile…