|
 |
Şevket ÖZSOY
|
|
Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD),isimli terör
örgütü Türkiye’nin Musul Konsolosluğu’na
baskın yaparak 49 personeli rehin aldı. Binaya girip Türk bayrağını indiren
militanlar, Başkonsolos, diplomatlar ve Özel Harekât görevlilerini bilinmeyen bir
yere götürdü.
Olayın neresinden bakarsanız bakın “vahim” ki ne
vahim hukuki olarak bizim toprağımız ve Konsolosluk makamı Cumhurbaşkanının
temsilcisi yani devletimizin temsilcisidir ve bir çapulcu sürüsü sınırımızda
bize hakaret etmektedir.
Gelen teröristler çok
kalabalık mış? boşuna kan dökülmemesi için çarpışmamışlar” falan falan…..
Türkler Anadolu’ya
girmeden önce bile Türk yurdu olan
Musul’dan çekilmek mecburiyetinde kaldığımız günden beri Musul’da yaşayan
kardeşlerimiz gerek İngilizler, gerek Baas, gerekse Saddam zamanında daima
katliamlara maruz kalmış içimizde ki acı hiç dinmemiştir.
Bugünde İşid denilen
bir bela musallat oldu kardeşlerimize, Telafer’i ele geçirdiler buradaki
Türkmenler şehri terk etmekte ve çöl sıcağında çoluk çocuk perişan bir durumdadır.
Musul düştü. Kerkük peşmergelerin kontrolüne geçti. Sırf insanı sebeplerle üç
yüz binden fazla Suriye’li mülteciyi ülkemize kabul eden hükümet maalesef
Türkmen kardeşlerimizle ilgili kılını bile kıpırdatmamaktadırlar.
Buradan akla şu soru
geliyor ; Sadece Türk oldukları için mi bu kayıtsız tavır.
1 Mayıs 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki
nutkunda Atatürk;“..Hudud-u Millîmiz
İskenderun’un cenubundan geçer, şarka doğru uzanarak Musul’u, Süleymaniye’yi,
Kerkük’ü ihtiva eder. İşte hudud-u millîmiz budur.” Diyor. Ve yeminimiz olan
Misak-ı Milli’yi bir kez daha hatırlatıyor. Yeminini gerçekleştiremeyen hatta
gerçekleştirmek gibi bir arzusu bile olmayan bir millet Akif’inde dediği gibi;
Sâhipsiz kalan vatanın batması
haktır;
Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.
Artık
mesele kangren olmaktadır. Soy ve din kardeşlerimiz için çözüm artık ya Musul’u
ve Türkmenelini ülkemize katmak yada bu bölgeyi güvenli alan ilan ederek bu bölgeyi
koruma altına almamız lazım.
Bu
tedbirlerle Barzani’nin Kürtlerine, İşid’in Suriye üzerindeki emellerine, PKK’lıların
Türkiye’yi bölme heveslerine de “dur” demiş olacağız.
Tabiî ki bunu yapabilecek siyasi güç ancak
bayrağını indirtmeyen, yolunu kestirtmeyen Konsolosluğu ele geçirildiğinde
suskun kalmayan bir siyasi irade olabilir.
|