Milli Eğitim Bakanlığı kadrolaşma
sorununu çözmek, eğitim camiasında kendinden olmayanları ve paralel yapıyı
temizlemek için çıkardığı atama yönetmeliğinde ki değişiklik nihayet uygulamaya
konuldu. Yapılan bu değişiklik ile okul
müdürlerine bazı kriterler çerçevesinde puanlama yapılacak, 75’in üstünde puan
alanlar görevine devam ederken bu puanı alamayan müdürler ise öğretmenliğe
dönecek.
Okul müdürüne verilecek 100
üzerinden değerlendirme puanının 40’ını Okul aile birliği, öğrenci meclis başkanı,
okuldaki en kıdemli, en kıdemsiz öğretmeni ve öğretmenler kurulunca seçilen 2
öğretmen verecek. Okul müdürü görev alanında yani okulunda istediği kadar iyi
olsun alacağı puan belli.
Puanlamada belirleyici olan il
milli eğitim müdürlüğü yani siyasi karar esas alınacak. Bu sebeple Okul’dan gelecek olan en fazla 40 puan formaliteden
başka bir şey olmayacak. 60 puanı ise İl
Milli Eğitim Müdürü, Müdür Yardımcısı ve Şube Müdürü verecek ve netice bu
şekilde belli olacak.
Türkiye’nin her bölgesinde bu haksız
atamaların yaşandığı haberlerini basın aracılığı ile duyuyoruz. Özellikle
ilimizde farklı olan şu ki; İl Milli Eğitim Müdürü ve kadrolarının yeni atanmış
olması sebebi okul müdürlerini görse tanımaz. Sebep ile
bu puanlamanın hakkaniyet ölçüsünde olmadığı muhakkaktır.
Geleceğimizin teminatı olan
gençlerimizi emanet ettiğimiz meslek grubunda yani eğitim camiasında en az
torpilin haksız atamaların olması beklenirken maalesef insafsızca kadrolaşmanın
en fazla yaşandığı kurum milli eğitim olmuştur. Yapılan değerlendirmeler
sununda okul müdürlerinin % 80’
görevinden alınmıştır.
Hükümete yakın sendikanın
mensupları, iktidar partisi il başkanlığının verdiği isimlerin yanında sırf
makam kapmak için sendika değiştiren kimliksiz kişiliksiz isimler görevde
kaldı.
Okul idarecilerinin uzun yıllar
aynı okulda ve aynı görevde kalmaları tabiî ki bir rehavete kapılmalarına sebep
olmaktadır, bu sebeple uygulanan
rotasyon doğru çalıştırıldığında bu problem ortadan kalkacaktır. Bunun yanında
görevini gerçekten iyi yapamayan, yılların verdiği yorgunluk yada
kabiliyetsizlik gibi sebeplerle görevini layığı ile yapamayanlar var ise bu
idareciler tabiî ki görevlerinden alınmalı. Ama bu şekilde eğitimin temel
taşları ile oynanarak yapılmamalı idi.
Şimdi bu atanan okul müdürleri de
kasım ayında kendi okul baş müdür muavinlerini ve yardımcılarını atayarak
kadrolaşma tamamlanmış olacak. Artık okullarda iş bilen değil malum sendikanın
adamı olmaktan başka vasfı olmayan kişiler güya idarecilik yapacak.
Haftaya öğretmenler okula
başlayacak, arkasından da eğitim öğretim dönemi başlayacak, ama idareci
belirsizliği, haksızlıklar gibi sebeplerle okullar şu anda başı boş ve okullar
eğitim öğretim dönemine eksikliklerini gidermede büyük sıkıntılar
yaşamaktadırlar.
Adaletle ülkeyi yönetip
kalkındıracaklarını iddia edenler, görevinden alınan okul müdürleri içinde sizin
gibi düşünmeyenlerin arasında görevini layığı ile yapan hiç idareci yok muydu?
Bu haksızlığın hesabını ilahi
adalet soracaktır. Bunun yanında haksızlığa uğradığını düşünen yöneticiler , ve onların sendikaları ,
muhalefet partiler bu haksızlık karşısında yılmadan gerek yargıda gerekse
meydanlarda mücadelelerine devam etmelidirler.