28-Temmuz-1914 tarihinde başlayan birinci
dünya savaşı 11 - Kasım -1918 tarihin de Almanya’nın ateşkesi kabul etmesiyle
paylaşım savaşı olarak da adlandırılan, Avrupa merkezli küresel savaş. 1.
Dünya savaşı sona ermiştir. Savaş sonrasında 9 Milyon asker hayatını kaybetmiş,
7.751.000 bin asker kayıp veya esir durumuna düşmüştür.21 milyon yaralı,
yaşadığı toprakları terk eden yüz binlerce insan göçmen durumuna düşmüştür. Dünya
kan, gözyaşı, barut, ve zehirli gazlarda kullanılarak Savaşın acımasızlığını
yaşarken emperyalizmin ve faşizmin sömürü,kan , işkence ve katliamlarla beslendiğini savaşın başlangıç nedenleri
olarak kabul ediliyor. Günümüzde Saldırgan ve emperyalist ülkelerin geri
kalmış ülkelerin ,halklarına ait yer
altı ve yer üstü zenginlik kaynaklarını ele geçirme amacı
taşıdığını.Irak,Suriye ve Filistin de
yaşanan işgal ve katliamların
yine aynı amaçlı olduğu biliniyor.bunun yanı sıra şeriatcı
İslami örgütlerin Işid ve hizbul kontralarının Ortadoğu halklarına yapılan işkence ve
zulüm savaşmaktan öte çılgınlıktır. Işid ve diğer
şeriatcı örgütlenmelerden uzak durulmalı , Ülkemizde ve bölgemizde
çıkartılmalılar. Irak ve Suriye’de yaşayan halklar üzerinde
yapılan katliamlar, sürgünler, göçler
tam soykırımı hedeflemektedir.
1. Dünya savaşında, Emperyalist ülkeler,Yeni sömürge toprakları
için, milyonlarca insanı cepheye göndererek , ölmelerine sebep olmuştur, ülkeler
işgal edilmiş. Halklar yine göç ,sürgün
ve toprak değişimi yaşanmış.
İnsanlar Yıllarca savaşın sebep olduğu
acıları görmüş,açlık,işsizlik ve yoksulluk içinde yaşamaya çalışmışlar. 1. Paylaşım savaşı, Dünyada yapılan savaşların en kanlısı olup, bu
savaşa ve kamplaşmalara neden olan imparatorlukların, krallıkların birçoğu
Almanya, Avusturya-Macaristan, Rusya ve Osmanlı İmparatorlukları sona eriyor.
Osmanlı hanedanlığı “İttifak devletleri “ yanında savaşa giriyor. Birçok
cephede aynı anda savaşmak zorunda kalmıştır. Bunlardan Kafkasya, Çanakkale,
Hicaz-Yemen cephesi, Sina ve Filistin, Irak, Galiçya ve Balkan cephelerinde
savaşmasına rağmen. topraklarının büyük kısmını kaybetmiştir.
Askerlerinin lojistik ihtiyacını dahi karşılayamaz durumdadır. Savaşa katılan
devletlerin yönetim şekilleri değişerek Devrimler yapılmıştır. Birçok ülke
bağımsızlığına kavuşmuştur.
Anadolu,
emperyalist, saldırgan devletlerce paylaşılmıştır. Bu saldırganlığı durdurmak
için Anadolu ve Rumeli
müdafaa -i hukuk cemiyetleri kurularak daha örgütlü,
düzenli olarak direnişler geliştirilerek işgal edilen Anadolu toprakları tekrar alınarak İşgalciler yurttan
atılmıştır. Yapılan Başkumandanlık meydan muharebesi zaferle sonuçlanınca
kendi topraklarında Bağımsız, Eşit ve özgür yurttaş olarak insanca yaşamak için
savaş sona erdirilmiş, barış
ortamına ulaşılmıştır.kalıcı
barış antlaşması ancak 24-Temmuz-1923 Tarihinde İsviçre’nin Lozan kentinde
İsmet paşanın başkanlığındaki TBMM Temsilcileriyle
İngiltere,Fransa,Romanya,Portekiz,Bulgaristan,Belçika,Rusya ve Yugoslavya
arasında imzalanmıştır.Lozan Barış Konferansı üyelerince imzalanan “
Lozan Barış Antlaşması” ile ülkemizin bu günkü sınırları güvence altına
alınmıştır.
“ M.Kemal paşa Erzurum kongresi sırasında zaferden sonra Hükümet şeklinin
Cumhuriyet olacağını söylemişti.”Erzurum ve
Sivas kongrelerinde alınan kararlara bağlı kalınarak, yapılan çalışmalar
sonucunda TBMM’ de Cumhuriyetin
ilanı 29-Ekim-1923 tarihinde ”yaşasın cumhuriyet “sesleri
arasında kabul Edildiği’ni tarih, sayfalarına kayıt etmiştir.“ Atatürk Devrimleri” Dediğimiz süreç başlıyor. Saltanat kaldırılıyor,”Hâkimiyet kayıtsız şartsız Milletindir “ ilkesi 1921 tarihli
Anayasada yerini alıyor. Demokratik, Laik, Sosyal, Hukuk devleti ilkelerinin
hayata geçirilmesi, Cumhuriyet yönetimi içerisinde, Demokrasinin kişi hak ve
özgürlüklerinin, kadın haklarının Anayasal güvenceye alınması, Cumhuriyetin
Çağdaş ve uygar bir toplum yaratma çabası, akıl ve bilimin esas alındığı
bilimsellik den yana, savaşların olmadığı Misakı Milli sınırlarımız içerisinde
Komşularımızın toprak bütünlüklerine saygılı ve içişlerine karışmadan Barış
içerisinde yaşamak bu güne kadar cumhuriyet hükümetlerinin temel
politikası olmuştur. Atatürk ilkelerinden olan “ Cumhuriyetçilik : Devlet
idaresinde milli egemenliği, milli iradeyi ve hür seçimi esas kabul eden
ilkenin adıdır.”
91. yılını kutladığımız
cumhuriyetin, günümüzde ciddi toplumsal taleplerin olduğu –Demokratik hak ve
özgürlüklerimiz yok edilmeye çalışılmakta, Sorunların arttığı
bir dönemden geçiyoruz. Biz
bölgemizde savaşların, katliamların olmasını istemiyoruz. insanların göçmen
durumuna düşmesini , sürgün hayatı yaşamalarını
istemiyoruz. Halklar binlerce
yıldır yaşadıkları coğrafyada yine
barış içinde birlikte kardeşçe
yaşamaları için gerekli Barış ortamına ulaşılmasını diliyorum.
Ayrıca Cumhuriyet bayramı kutlamalarına
halkımız davet edilmeli resmi törenlerin yanı sıra yurttaşlarımızın katılmaları
sağlanılmalı. Kutlamalarda halkın katılımı yoksa 29 -Ekim Cumhuriyetin ilanını
bayram gibi kutlamış olmayız. Tüm halkımızı Cumhuriyet Bayramı
kutlamalarına katılmalarını, İzlemelerini Cumhuriyetin ilanına
yakışır,kutlamanın yapılması, Barış ve Demokrasinin ,İnsan hakları ve hukukun
egemen olması dileğiyle herkesin, Cumhuriyet
bayramını kutluyorum. 26.10.2014