Karaman
şahsımda farklı bir yeri olan bir il. Birincisi Kırıkkale ile birlikte il
olması ve plaka numaralarının peş peşe olması orayı kardeş şehir gibi görüyoruz.
İkincisi ise bir sevdiğimizin düğünü için gitmiş olduğumuz şehirde bir
yanlışımız nedeniyle bir günde olsa mahpus kaldığımız şehir olması. Ayrıca
meslekteki görevim nedeniyle yakından ilgilendiğim şehir olduğundan bende
farklı yeri vardır.
Dün meydana gelen bir kaza sonunda
ocağa su dolması nedeniyle 18 kardeşimiz göçük altında kaldı. Karaman’ın
Ermenek ilçesinde olan bu elim kaza sonucu içeride bulunan kardeşlerimiz hala
dışarı çıkamadı. Hala ulaşılamaması nedeniyle umudumuz var ama gün geçtikçe
azalıyor.
Yaradan Rabbim en doğrusunu bilir.
Belki bu yazının yayınlandığı gün işçiler ile ilgili netice alınmış olacak.
Temennim hayırlı bir haber almak ama dediğim gibi gün geçtikçe bu zorlaşıyor.
Gönlümüz Karaman’da göçük altında
kalanların kurtarılmalında iken 29 Ekim Cumhuriyet bayramını kutladık. Elbette
canlı bir kutlama yapmak isterdik ama buruk bir kutlama oldu.
Bu burukluğun iki nedeni vardı. İlki
yukarıda belirttiğim gibi Karaman’da göçük altında kalanların sıkıntılarını,
onların ailelerinin acısını içimizde hissettiğimiz içindir. Onlar belki sağ
belki ümit içinde toprak ve su altındayken bizlerin coşkusuna coşku katmamız
mümkün değildi, olmazdı.
Diğeri ise; yani burukluğumuzun bir
diğer nedeni ise bizlere onun kadar acı geldi.
Kobani artık benliğimize kazındı.
Bebesinden büyüğünden bilmeyen kalmadı bu kasabanın adını. Hani Suriye
sınırları içinde olan ve çoğunlukla Kürt kökenli insanların yaşadığı, İşid
terör örgütü tarafından kuşatılan ve uluslar arası güçlerin aralıksız
bombalanması neticesinde bir türlü alamadıkları kasaba.
Hani ülkemizin baş belası bölücü
terör örgütünün kardeşi pozisyonunda olan ve bizdeki uzantıları tarafından da
kendilerinden farklı görmedikleri insanların savunduğu şehir Kobani.
İşte bu şehre Irak’taki Kürtlerin
yıllar önce kurmuş olduğu ordu niteliğinde düzenli askeri olan Peşmerge’ler
geçiş yaptı.
Kobani
kasabasını savunmak üzere Özgür Suriye Ordusu daha önce bir grup savaşçısını
göndermişti. Onlar savunmaya yardım eder durumdayken Peşmerge’de bazı
unsurlarını havayolu ile bazılarını ise karayolu ile bölgeye sevk etti.
Havayolu ile geçenler pek
görüntülenmedi ama karayolu ile geçenler şovlarını yaparak geçit yaptılar.
Anlaşmaya göre bayrak flama olmayacaktı. Öyle mi oldu? Hayır. Zaten onların
yani gelenlerin bir şey yapmasına gerek kalmadı. Bizdeki bazıları açtı bayrakları
bezleri flamaları.
Ülkemin içinden askerlerimizin el
ele tutuşarak açmış olduğu koridordan geçen Peşmergelerin geçişleri esnasına
sevgi gösterisi yapanların durumlarını size ve Allah’a havale ediyorum. Sanki
işgalden kurtulmuşlar gibi araçların üzerine çıkıp yolara dizilip gösteri
yapmak en azından bu ülkeye haksızlık olmaz mı? Size kim ne yaptı ki siz bu
denli zıpladınız sevinçten.
Hele bizim eşi ile birlikte Pazar
alışverişi yapan Astsubayımızın kafasına kurşun sıkılıp şehit edilmişken bu
sevinç neden? Ne bilsin şehidim eşini almış ülkesinin güzide şehrine kurulmuş
pazardan parasını vererek o esnafa para kazandırarak alışveriş yapıyordu.
Nerden bilecekti ki hainlerin pususunu?
İşte
böyle bir günde ve Cumhuriyetin kurulduğu, Karaman’da can çekişenler varken bu
sevinç gösterisi yapanları asla unutmamak gerekiyor. Biz insanca yaklaşırken
ister istemez insanca tavır bekliyoruz. Çok mu bekliyoruz?
Selam ve dua ile…