MİLLETİMİN MENFAATLERİ HEP ÖNDE OLDU; Türküm, doğruyum, çalışkanım, varlığım Türk
varlığına armağan olsun derken mutlu ve gururlu, hayatı boyunca canından aziz
bildiği bu vatana ve necip milletine faydalı olabilmek için abartısız
gece-gündüz çalıştığı gibi Dünyanın neresinde, hangi ülkesinde olursa olsun
müslüman bir Türk olmakla gurur duymuş, milletinin menfaatlerini her zaman
kendi menfaatlerinin önünde tutmuş birisi olarak kendisini tanımlayan MHP’nin
genç Milletvekili adayı Merih Karayol, gazetemiz köşe yazarı Hakan Gökkaya’nın
sorularını açık yüreklilikle cevapladı.
"Başkan'ın şımarık oğlu!" olmadım; Bilindiği gibi Kırıkkale eski Belediye Başkanı
Hayati Karayol’un oğlu olan Merih Karayol, “Beni tanıyan herkes bilir ki ben
"Başkan'ın şımarık oğlu!" olmadım. "Başkan'ın oğlu" olmayı
bile vazife bildik. Kırıkkale’de aday adayı olduğumu söylediğimde aldığım tepki
ile aynı kişilerin Hayati Karayol'un oğlu olduğumu öğrendiğinde verdiği
tepkileri görseniz bu durumun beni nasıl etkileyeceğini eminim siz benden daha
iyi analiz eder ve değerli okuyuculara daha iyi anlatabilirdiniz. Hayati
Karayol adı toplumda oldukça iyi bir yerde ve ben de Hayati Karayol'un oğlu
olmaktan mutlu ve gururluyum. Zaman geçtikçe Kırıkkale, Hayati Başkan'ı ve onun
kıymetini daha iyi anladı diye düşünüyorum” dedi.
Kırıkkale'nin milletvekili, bakanı bile var! Ama
göreni yok!
TBMM'ne güzel
Kırıkkale’mizin Milletvekili olarak gitmem nasip olursa da başta Kırıkkale’miz
olmak üzere ülkeme çok büyük katkı sağlayacağımdan eminim diyen Merih Karayol,
“Bayramım, seyranım, düğünüm, cenazem hep Kırıkkale'de. Son 10-12 yıldır Kırıkkale'nin
sorunlarına hiç çözüm bulunamadığı için bu sorunlar hiç değişmedi.
Kırıkkale'nin milletvekilleri var, bakanı bile var ama göreni yok. TBMM'de
bırakın memleketimin sorunlarını kimse Kırırkkalemin bile farkında değil. Allah
nasip ederse TBMM'de Kırıkkale'nin ve Kırıkkalelinin gür sesi olacağım” dedi.
İKTİDAR VE İCRAATLARDAN BIKTILAR; Kırıkkale’de değil tüm Türkiye'de mevcut iktidardan
bir takım rahatsızlık olduğunu söyleyen MHP Milletvekili aday adayı Merih
Karayol, “İnsanlar mevcut iktidardan ve icraatlarından rahatsızlar ve bıktılar.
Artık sabırlarının son raddesine gelmiş durumdalar. Bu söylediklerimi siyaset
olsun diye söylemiyorum. Gerçekten sahadan aldığım izlenimler bu yönde” dedi.
Hakan GÖKKAYA; Merih Karayol kimdir diye sorsak ne
cevap alırız?
Merih KARAYOL; Kendini
bildi bileli ülkücü, sevgili peygamberimizin ahlakı ve yolu üzere yetiştirilmiş
ve bu yolda olmak ve ilerlemek için çaba sarf etmiş... Gazi Mustafa Kemal
Atatürk'ün ilke ve inkılapları ile millet ve milliyetçilik anlayışını doğru
anladığını düşünen... Sakarya nehri kıyısında dolaşan Yunus Emre iklimini
hissettiğini düşünen ancak İzmir İktisat Kongresinin öneminin ve tam
bağımsızlığın ancak iktisaden tam bağımsız olmaktan geçtiğinin farkında olan...
Tarif ve telkin edildiği üzere en hayırlı kişinin, insanlara faydalı olan,
eşine, kız evladına karşı iyi davranışta bulunan olduğunu bilen ve bu yolda
ömrünü harcayan... Yaradanın huzuruna çıktığında "ancak sana kulluk eder
ve ancak senden yardım dileriz" derken samimi olan ve bunu içten
söyleyen... Türküm, doğruyum, çalışkanım, varlığım Türk varlığına armağan olsun
derken mutlu ve gururlu, hayatı boyunca canından aziz bildiği bu vatana ve
necip milletine faydalı olabilmek için abartısız gece-gündüz çalışmış...
Dünyanın neresinde, hangi ülkesinde olursa olsun müslüman bir Türk olmakla
gurur duymuş, milletinin menfaatlerini her zaman kendi menfaatlerinin önünde
tutmuş biridir.
Hakan GÖKKAYA; Kırıkkale siyasetinde yeni bir
isimsiniz fakat babanızın (Kırıkkale eski Belediye Başkanı Hayati Karayol)
güçlü bir ismi var bu durum sizi nasıl etkiler?
Merih KARAYOL; Aslına
bakarsanız Kırıkkale siyasetinde yeni bir isim değilim. Her ne kadar bu zaman
kadar her hangi bir göreve resmen talip olmamışsam da daha önceki seçimlerde
aday olmam konusunda fikir beyan eden kıymetli hemşerilerimiz vardı. Gerek
Kırıkkale’mizde gerekse Ankara'da katıldığım toplantılarda da yüksek sesle
söylenmese de bir gün Kırıkkale siyasetinde olacağım hep konuşulurdu. Sahadan
aldığım tepkiler de çok iyi. Sevgili hemşerilerimiz beni hiç yadırgamadılar.
Birçoğu zaten çocukluk ve gençlik yıllarımda beni tanıdığı ve sevdiği için de
aday adayı olmamdan da oldukça memnunlar. Beni tanıyan herkes bilir ki ben
"Başkan'ın şımarık oğlu!" olmadım. "Başkan'ın oğlu" olmayı
bile vazife bildik. Babam MHP'i bir belediye başkanı nasıl olur bunu göstermek
için çalıştı, çabaladı; sadece ben değil rahmet ve özlemle andığım annem de kız
kardeşlerim de MHP'li bir belediye başkanının ailesi nasıl olur onu göstermek
için yaşadık. Millet bulvarı açıldığında ellerimizde fırçalarla kimse görmesin
diye gece büyük bir keyifle bordür taşlarını boyarken de kendi evimize
yapıyormuşçasına mutlu olduk. Biliyorsunuz şimdilerde böyle bir fotoğraf için
bir hafta önceden basına bilgi veriliyor.
Bildiğiniz üzere
Kırıkkale'de birkaç aydır oldukça yoğun görüşmeler ve esnaflarımızı ziyaretle
sahada çalışmalarımız devam etmektedir. Adımı ve Milliyetçi Hareket Partisinin
Milletvekili Aday Adayı olduğumu söylediğimde aldığım tepki ile aynı kişilerin
Hayati Karayol'un oğlu olduğumu öğrendiğinde verdiği tepkileri görseniz bu
durumun beni nasıl etkileyeceğini eminim siz benden daha iyi analiz eder ve
değerli okuyuculara daha iyi anlatabilirdiniz. Hayati Karayol adı toplumda oldukça
iyi bir yerde ve ben de Hayati Karayol'un oğlu olmaktan mutlu ve gururluyum.
İnsanlar hata yapabilirler. Çok zor şartlarda belediye başkanlığı yapmış, 1200
kişiden fazla insana kadrolu iş sağlamış, hak etmediği şekilde zalimce
eleştirilmiş hatta zamanında iftiralara uğramış bile olsa Hayati Karayol
Kırıkkale'yi terk etmedi. Alnı açık, başı dik hep bu caddelerde dolaştı ve
dolaşmaya devam ediyor. Şükürler olsun kimse ona "HIRSIZ" diyemez.
Zaman geçtikçe Kırıkkale, Hayati Başkan'ı ve onun kıymetini daha iyi anladı
diye düşünüyorum. Aldığım tepkilerle de bunu çok iyi anlıyorum.
Kısaca, Hayati Karayol'un
oğlu olmak bana aynı durumda olan diğer aday adayları karşısında oldukça büyük
bir avantaj sağlamakta ve herkes de bunun zaten farkında.
Hakan GÖKKAYA; Çalışma alanlarınız hep belediye
üzerine ayrıca bir belediye başkanının oğlusunuz neden milletvekilliğine
çıktınız belediye başkanlığı sanki size daha uygun gibi desem ne cevap
verirsiniz?
Merih KARAYOL; Daha önce
de belirttiğim gibi daha önceki seçimlerde de aday olmam için öneriler oldu.
Ama ben hiç bir zaman partimin onayı olmadan hareket etmedim, etmem de. Genel
Merkezimizde Genel Başkan Yardımcımız (her hangi bir yanlış anlaşılma ve
polemik konusu olmaması açısından isim vermek istemiyorum) ile yapmış olduğumuz
görüşmede geçen yıl yapılan yerel seçimlerde Kırıkkale'den her ne kadar aday
olmamı isteyenler olsa da aday olmamam gerektiğini, benim için teşkilatın başka
düşünceleri olduğunu söylediler. Bu seçimlerde ise beni yakinen tanıyan genel
başkan yardımcılarımız ile yaptığım görüşmelerde aday olamam gerektiğini
söylediler ve ben de teşkilatımızın talimatını yerine getirdim.
Ayrıca, belediyecilik
konusunda işaret ettiğiniz gibi oldukça büyük tecrübelerim var. Bir belediye
başkanı ile aynı evde 5 yıl yaşamış, iki ayrı belediye başkanının da sağ kolu
olarak görev yapmış biri olarak elbette ki bu tecrübelerim göz ardı edilemez.
Ancak ben hayatım boyunca sadece belediyecilik ile ilgilenmedim. Özellikle
Keçiören Belediyesi İmar Müdürlüğü görevim sırasında ilgili bakanlık kadroları
ile çok sıkı temaslar içinde oldum ve mevcut Yapı Denetimi Hakkındaki kanun ve
ilgili yönetmeliklerde çok emeğim vardır. Bakanlıklarda işler nasıl yürür, kamu
yönetimi nasıl yapılmaktadır, belediyelerin daha iyi yönetilmesinde ne gibi
yasal değişiklikler yapılmalıdır ve yerel yönetimler (devletin üniter yapısına
zarar vermeden) yasama yoluyla nasıl daha iyi desteklenebilir gibi soruları ve
cevaplarını oldukça iyi biliyorum. TBMM'ne güzel Kırıkkalemizin milletvekili
olarak gitmem nasip olursa da başta Kırıkkalemiz olmak üzere ülkeme çok büyük
katkı sağlayacağımdan da eminim.
Hakan GÖKKAYA; Kırıkkale de ikamet eden
siyasetçiler dışarıdan gelen adaylara pek sıcak bakmıyor bu hakkın kendilerinde
olduğunu söylüyorlar bu konuda ne diyeceksiniz?
Merih KARAYOL; Bu konuda
benim söyleyeceklerimden çok "sıcak bakmayanların" söyleyecekleri
daha ilgi çekebilir. Eğer ifade edilmek istenen Kırırkkale'de yaşamayan
Kırıkkale'nin sorunlarını bilemez, insanımızın isteklerinin farkında olunamaz
ise evet haklıdırlar ve bu sadece Kırırkkale için değil her bölge için de
doğrudur.
Benim ailem, akrabalarım,
eşim dostum hep Kırıkkale'deler. Bayramım, seyranım, düğünüm, cenazem hep
Kırırkkala'de. Daha önce de ifade ettiğim gibi her ne kadar resmen siyasette
özellikle memur olduğum için aktif olarak bulunamasam da Kırırkkaleliler bana
bu görevi fahri olarak zaten yıllardır verdikleri için, Kırırkkale'nin
dertlerini hep yakından takip ettim. Aslına bakarsanız son 10-12 yıldır
Kırırkkale'nin sorunlarına hiç çözüm bulunamadığı için bu sorunlar hiç
değişmedi. Kırıkkale'nin milletvekilleri var, bakanı bile var ama göreni yok.
TBMM'de bırakın memleketimin sorunlarını kimse Kırırkkalemin bile farkında değil.
Allah nasip ederse TBMM'de Kırıkkale'nin ve Kırıkkalelinin gür sesi olacağım.
Hakan GÖKKAYA; Aday olmadığınız takdirde aday olan
arkadaşlarınıza ve partinize desteğiniz sürecek mi, yoksa bir sonraki secime
kadar sizi göremeyecek miyiz?
Merih KARAYOL; Kendi aday
tanıtım toplantımda yapmış olduğum konuşmamda da bu konuya değinmiştim. Aday
adaylığına karar verdiğim gün kararımı ilk olarak çok saygıdeğer ve sevgili İl
Başkanımız Erdal Bey ve hemen ardından da yine çok sevdiğim Merkez İlçe
Başkanımız İlyas Bey ile paylaştım. O günden beri her platformda söylüyorum ki;
sadece ben değil, aday listesinde yer alamayan aday adayı olan arkadaşlarımın
hepsi (ki bu 15 kişi ediyor) hep birlikte Kırıkkale’mizi aramızda çalışma
alanlarına ayıracak ve saha çalışma işini
sadece 3 aday arkadaşımızın omuzlarına yüklemeyeceğiz. Sanmıyorum ama eğer
korkulan olur ve aday adayı arkadaşlarımızdan geri duracak olanlar olursa onu
ikna edip çalışmalarımızda bizimle kol kola olmalarını sağlamak da benim
durumdan kendime çıkardığım bir vazifedir.
Hakan GÖKKAYA;
Sizin mütevazı bir kişiliğiniz var MHP seçmeni genellikle sesi gür çıkan
adaylarla heyecanlanır siz seçmeni nasıl heyecanlandıracaksınız?
Merih KARAYOL; Emir açık
:" Yeryüzünde böbürlenerek yürüme!" bize düşen ise emre boyu eğmek,
gereğini yapmaktır. "Ben gelmedim
dava için, benim işim sevi için/ Dost'un evi gönüllerdir, gönüller yapmağa
geldim" diyen Yunus başımın tacıdır. Bizim felsefemizde olgun kişi söğüt
ağacına benzer, büyüdükçe eğilir. Kendi milletimize, mazluma, kimsesize
büyüklenmek, böbürlenmek ne mizacımız ne haddimizdir. Ancak, zalime ve onun
zulmüne, bu milletin düşmanlarına ve işbirlikçilerine, dost görünen hainlere ve
hırsızlara karşı sesimizin ne kadar gür çıktığını beni tanıyanlar çok iyi
bilirler. Kırıkkaleli komşularımla, hemşerilerim ile yapmış olduğumuz
buluşmalarda hem onların hem de benim hemhal olarak nasıl heyecanlandığımızı
görmenizi isterim. Bu heyecan zaman içinde hiç kuşkusuz artarak devam
edecektir. Eminim ki Kırıkkaleli hemşerilerimiz beni tanıdıkça çok daha fazla
sevecektir. Hayati Karayol'u gerçekten çok sevmiş Kırıkkaleli, bunu yakinen
gözlemliyorum, işim zor, biliyorum ama "boynuz kulağı geçmek
zorunda!"
Hakan GÖKKAYA; Sürekli alanda çalışmalar
yapıyorsunuz. Kırıkkale de nasıl bir atmosfer var! Kırıkkale bir değişim
istiyor mu?
Merih KARAYOL; Şu ana
kadar yapmış olduğum görüşmelerde Milliyetçi Hareket'e olan teveccüh gerçekten
çok iyi. Yabancıların çok sık kullandıkları bir cümle var "It is too good
to be true!" "Gerçek olamayacak kadar iyi!". Aslına bakarsanız
sadece Kırıkkale’de değil tüm Türkiye'de bir rahatsızlık var. İnsanlar mevcut
iktidardan ve icraatlarından rahatsızlar ve bıktılar. Artık sabırlarının son
raddesine gelmiş durumdalar. Bu söylediklerimi siyaset olsun diye söylemiyorum.
Gerçekten sahadan aldığım izlenimler bu yönde.
Cennet mekân Başbuğumuz
Sayın Alparslan Türkeş'in bize her zaman bir öğüdü vardı: "Bu milletin
ferasetinden şüphe etmeyin! Bu milletin sabrı kavidir, sizin heyecanınıza
karşılık vermeyebilir ancak sabırlı olun, Türk Milleti gerektiğinde gereğini
yapar. Siz sadece üstünüze düşen görevleri en iyi şekilde yapmaya devam
edin." Zannediyorum, rahmetli Başbuğumuzun işaret buyurdukları bugünlerdi
ve değişim bu sefer gerçekleşecektir. Milliyetçi Hareketin bilge lideri, Türkmen
Beyi sayın Dr. Devlet Bahçeli'nin önderliğinde emin adımlarla iktidara
yürüyoruz.
Hakan GÖKKAYA; Merih Karayol özel hayatında neler
yapar biraz bahseder misiniz?
Merih KARAYOL; Evliyim ve
çok tatlı bir kızım var. Hayatımdaki en değerli iki varlık, eşim ve kızım.
Mümkün olan bütün zamanımı onlarla geçirmeye gayret ediyorum ve bundan
inanılmaz keyif alıyorum. Birlikte kitap okuruz, oyun oynarız, hatta bir
masanın etrafında üç tane masaüstü bilgisayar olur ve herkes kendi işini yapar,
birlikte ara verir birlikte eğleniriz. En sevdiğim işlerden biri kızımla
birlikte baba-kız bisiklete binmek diğeri ise kızımın saçlarını taramak ve
özenle örmek, çünkü sonunda kocaman bir öpücük var.
Kitap okumak hayatımdaki
en keyifli işlerden biridir. Her Ülkücünün ortak özelliği olan tarih ve
edebiyat tutkusu bende de tecelli etmiştir. Sadece Türk tarihi değil, dünya
siyasi tarihi de çok ilgimi çeker. Bir gün bu millete faydalı olmak için
vazifeye atılmam gerektiğinde hazır olmam gerektiğini düşündüğüm için hayatımın
neredeyse tamamını bir görev bilinciyle yaşadım ve hep çok çalıştım. Bu yüzden
çalışmayı ve bir şeyler üretmeyi çok sevdiğim için öyle çok fazla boş vaktim de
olmadı şükür. Bu zamana kadar yapmayı çok istediğim halde yapamadığım iki şey
vardır. Biri Keskin'in ağır halayı diğeri de hat ve tehzip sanatını
öğrenmektir. İkisi için de zaman bulamadığım için gerçekten üzgünüm.