AKP'nin çıkmaz politikaları Türkiye'yi bu
noktaya getirdi. Halk Millet Milliyetçi Hareket Partisini umut ışığı olarak
görüyor. MHP'nin üç hilali önce Kırıkkale'yi sonra tüm Türkiye'yi aydınlatacak.
Hakan GÖKKAYA; MHP için seçim süreci
nasıl gidiyor. Hedefte iktidar görünüyor mu?
Halil ÖZTÜRK;
Milliyetçi Hareket Partisi ülke genelinde önemli bir ivme yaşıyor. Sürekli bir
yükseliş içerisin de. MHP'nin bu yükselişi çok sistematik bir şekilde devam
ediyor. Bu yükseliş AKP tarafından önlenemiyor.
AKP ise durduramadığı bir düşüş yaşıyor. AKP'nin düşüşü ile MHP'ye
kitlesel oy akımı söz konusu. Dolayısı ile MHP'ye oy transferi yaşanması hem
Kırıkkale'de hem de Türkiye’de Milliyetçi Hareket Partisi'nin iktidar
olacağının en önemli işareti olarak değerlendiriyorum. MHP her geçen gün
büyüyor. AKP'nin çıkmaz politikaları Türkiye'yi bir noktaya getirdi. Millet
Milliyetçi Hareket Partisini umut ışığı olarak görüyor. AKP'nin ampulü şu an
için tek fazda yanıyor. Milliyetçi Hareket Partisinin çalışmaları ile 7
Haziran'da AKP'nin ampulü patlayacak. MHP'nin üç hilali önce Kırıkkale'yi sonra
tüm Türkiye'yi aydınlatacak.
Milli devlet diyenler MHP'ye oy verecek.
Milli devletten yana olmayanlar AKP ve HDP’ ye oy verecek. Yani bölücülüğü hizmet
etmiş olacak. Ya Millet kazanacak ya da federasyoncular, bölücüler kazanacak.
Hakan GÖKKAYA, Seçmenin MHP’yi tercih
etmesi için sebepler nelerdir?
Halil ÖZTÜRK;
Seçmenin Milliyetçi Hareket Partisini tercih etmesi için şu anda bize ayrılan
sayfaya sığamayacak kadar çoktur. Bu seçim Cumhuriyet tarihinin en önemli
seçimidir. 92 yıllık siyasi tarihin en önemli seçimidir. Bu seçimde Milli
devlet oylanacaktır. Milli devlet diyenler MHP'ye oy verecek. Milli devletten
yana olmayanlar AKP ve HDP’ ye oy verecek. Yani bölücülüğü hizmet etmiş olacak.
Ya Millet kazanacak ya da federasyoncular, bölücüler kazanacak. Dolayısı ile ya
Milli devlet kazanacak ya da demokratik Türkiye özerk Kürdistan diyenler
kazanacak. MHP’ye oy vermek için sebepler mi istiyorsunuz bakın emeklilerin,
asgari ücretlilerin durumu ortada, İşsizlik almış başını gidiyor, gıda
fiyatları el yakıyor vatandaş tezgahlara elini uzatamaz olmuş durumda sadece
bakıp geçmekteler, cinayetler, cinnetler ve şiddet olayları hat safhaya ulaşmış
durumda, iç güvenlikte ciddi anlamlarda sorunlar yaşanmakta, Suriyeli
mülteciler kontrolsüz ve kayıtsız bir şekilde şehirlere dağıtılmıştır bunun
devletimize yüklediği mali boyutunu bir kenara bırakıp manevi boyutunu ele
alsak günlerce tartışmamız gerekir, çiftçimiz, esnafımız artık karın tokluğuna
dahi çalışamaz olmuş, gençler gelecekten umut kesmiş üniversiteyi bitirip
asgari ücrette iş bulabilir miyim derdine düşmüş ve en önemlisi ise hukuk diye bir şey kalmamış
ülkede haklıların kazandığı bir hukuk yerine güçlülerin kazandığı bir hukuk
sistemi kuruldu. Bu durumda vatandaş neden AKP'yi tercih etsin. Bunun içindir
ki Toplumun bütün katmanlarına hayatın bütün alanlarına dair sorunlara çözüm
getiren öneriler ile yola çıkıyoruz. Tüm sorunlar umut ışığı yakan ve parlayan bir
yıldız gibi ortaya çıkan Milliyetçi Hareket Partisine oy vermelidir.
Hakan GÖKKAYA; MHP olarak seçmene ne
sunacaksınız?
Halil ÖZTÜRK;
MHP olarak seçim beyannamesini hazırladık. Son rötuşları yapılıyor, Türkiye'de
ve Kırıkkale'de Milliyetçi Hareket Partisinin önemli projeleri vardır. Bizim
projelerimizde akademik heyet tarafından hazırlanıyor. Konusunun uzmanları
tarafından projelerimiz değerlendiriliyor. Önümüzdeki günlerde hem Kırıkkale
için hem Türkiye için planımızı, programımızı, projelerimizi ve seçim
beyannamelerimizi açıklayacağız.
Vatandaş Adalet ve Kalkınma Partisi
Milletvekillerine ulaşamıyorlar. Bu çok önemli bir tercih nedenidir. İnsanlar
yöresel sorunlarını ve bireysel sorunlarını Milletvekillerine aktarma
noktasında bir handikap içerisindeler. Bu handikabı aşamadıklarından dolayı
seçmen ile siyaset kurumu arasında bir duvar var. Ama biz bugün itibarı ile bu
duvarı aşıp önemli ölçüde bu duvarı aştık.
Hakan GÖKKAYA; Seçmen ile siyasetçi
arasında ki bağ nasıl olmalı? Siz ulaşılabilir bir siyasetçi misiniz?
Halil ÖZTÜRK; Kırıkkale'de
bizler sevgi, saygı, samimiyet ve sıcaklık temelinde bir siyaset anlayışına
sahibiz. Bunu birleştirdiğiniz zaman Kırıkkale için yapılacak hizmetleri bu
temele oturttuğunuz zaman Kırıkkale'de her şey yapılır. Kırıkkale'de eksik olan
budur, yani siyasetçi ile seçmen arasındaki uzaklığın sebebi sevgi saygı ve
sıcaklık ortamının seçmen ile siyasetçi arasında kurulamamasıdır. Bunu
özellikle AKP açısından söylüyorum. Vatandaş Adalet ve Kalkınma Partisi
Milletvekillerine ulaşamıyorlar. Bu çok önemli bir tercih nedenidir. İnsanlar
yöresel sorunlarını ve bireysel sorunlarını Milletvekillerine aktarma
noktasında bir handikap içerisindeler. Bu handikabı aşamadıklarından dolayı
seçmen ile siyaset kurumu arasında bir duvar var. Ama biz bugün itibarı ile bu
duvarı aşıp önemli ölçüde bu duvarı aştık. Ben Milliyetçi Hareket Partisi'nin
Milletvekili adayı olarak, Milliyetçi hareket Partisi Disiplin Kurulu Başkanı
olarak şunu söylüyorum, ben Halil Öztürk
olarak eğer Milletvekili olursam meclisteki kapılarımın tamamı Kırıkkaleli hemşerilerimin tamanına sonuna kadar açık
olacak. Siyasette seçimi bugün itibarı ile kestirmek, ben seçileceğim demek
seçmenin iradesine ipotek koymak anlamına gelir. Bu iddiasızlık demek değildir.
Biz seçimde iddialıyız. Kırıkkale'de hedefimiz 3-0 yapmaktır. İkinci ve daha
makul hedefimiz partiyi birinci yapmaktır. Makul hedef partiyi birinci yapmak
olduğu için dolayısı ile burada birinci olan siyasi parti Kırıkkale'de iki
Milletvekili alacağı kanaatini taşıyorum. Biz seçilemezsek dahi ben Milliyetçi
hareket Partisinin 13 katında MHP Merkez disiplin Kurulu başkanı olarak 3 yıl
süre ile görev yapıyorum. Önemli olan burada Milliyetçi Hareket Partisinin
iktidarıdır. MHP iktidar olduğu vakit hem Kırıkkale'ye hizmet noktasında hem de
Kırıkkaleli hemşerilerimizin ulaşılabilirlik noktasında bana ulaşabilirler.
Parti Genel Merkezinin 13 katı bütün hemşerilerimize açıktır. Dolayısı ile
partinin her kademesi Kırıkkale'ye hizmet noktasında kapıları açıktır.
Hemşerilerimize bu konuda söz veriyoruz.
Kırıkkale vekil olarak seçtiği ve meclise
gönderdiği kişilerin kendilerine değer verilmediğini gömüştür. Kırıkkale
kendisinin hak ettiği değerin kendisine verilmesini istiyor. Yani iade-i itibar
istiyor. Kırıkkale’nin hakkı hukuku milletvekili olamasam da bizler MHP
marifeti ile korur kollarız.
Hakan GÖKKAYA; Aylardır sahadasınız
seçmen sizden ne istiyor? Bu isteklere cevap verebilecek misiniz?
Halil ÖZTÜRK;
Kırıkkaleli hemşerilerim, az evvelde
ifade ettiğim gibi, sıcak ve samimi bir yaklaşım istiyor. Kırıkkale kendisinin
hak ettiği değerin kendisine verilmesini istiyor. Yani iade-i itibar istiyor.
Seçmen bugüne kadar adalet ve kalkınma partisine büyük bir güç vermiş. AKP'ye
seçmenin verdiği güç ile onlar itibar kazanmış. Onların kazanmış olduğu itibar
ve gücün Kırıkkale'ye hizmet olarak dönmesini bekliyorlar. Ama bugüne kadar
seçmenin onlara olan desteği ve onlara vermiş olduğu güç onları iktidara
getirmiş. Bu bağlamda Kırıkkale'ye bakıldığı zaman Kırıkkale'ye bu gücün
yansımadığını görüyoruz. Seçmenin bir kabahati yok. Seçmenin itibar
kazandırdığı insanların seçmeni değersizleştirdiğini görüyoruz. Kırıkkale vekil
olarak seçtiği ve meclise gönderdiği kişilerin kendilerine değer verilmediğini
gömüştür. Dolayısıyla bu etkileşim seçmeni olumsuzluğa sürüklemiştir. Bizim
sıcaklığımızda bu yapıdaki seçmenleri şaşırtıyor. Burada sunu söylemek isterim
MHP'de 15 kişi divan üyesi genel merkez yönetimidir 16.cısıda merkez disiplin
kurlu başkanıdır. Ben şu anda da siyasetçi olarak parti hiyarişisinde de
Milletvekilinin üzerinde bir konumdayım. Bu konumum ile seçmen ile sıcak bir
diyalog kurabiliyor isem samimi davranabiliyorsam yani Milletvekili olsam da
değişen bir şey olmayacak. Milletvekilliğinin bana kazandıracağı şey sadece
parlamentoda Kırıkkale'nin hakkını hukukunu korumak olacaktır. Ben o hakkı
hukuku milletvekili olamasam da bizler MHP marifeti ile korur kollarız. Hem
Kırıkkale'yi hem de Kırıkkaleliyi.
Hakan GÖKKAYA; Seçmenle nasıl bir
iletişim kuruyorsunuz?
Halil ÖZTÜRK;
Halil Öztürk duruşu ile duygusu ile karakteri ile zihin dünyası ile olduğu gibi
gözüken birisidir, böyle görünmek için ayrıca bir efor sarf etmiyorum. Ben
Kırıkkale ya da Kırıkkalelileri yabancı uzak görmüyorum. Akraba gibi, dost gibi görüyorum. Ben dostça yaklaşıyorum Kırıkkaleliler de
dostça yaklaşımlarım karşısında dostça yaklaşıyorlar. Yani yalan temelli bir
siyaset inşaa etmiyorum. Yapabileceğimiz bir şeyi yaparız diyoruz,
yapamayacağımızı uğraşlarımızı anlatarak yapamayız diyoruz. Dolayısı ile
seçmene dürüst siyasetçi tutumunu göstermemiz seçmenin bize olan ilgisini
arttırıyor, sevgisini arttırıyor.
AKP'nin çoğunluğu ilgisiz ve şehre karşı
kayıtsız. Şehri seçimden seçime hatırlayan, seçmeni sadece seçimlerde
hatırlayan, bir zihinsel altyapıya sahip. Hep 3 Milletvekili ile temsil
edilmesine rağmen bugün itibarı ile baktığımızda 13 yılda şehirde birşeyin
değişmediğini görüyoruz. Gerek yerel hizmetlerde gerekse merkezi hükümetin
hizmetlerinde şehre karsı ilgisiz ve kayıtsız kalındığı açık ve seçik
görebiliyoruz.
Hakan GÖKKAYA; Geriye dönüp baktığımızda,
3 dönemdir iktidarda olan bir partinin milletvekillerinin bu şehre katkıları ve
eksiklikleri ne olmuştur?
Halil ÖZTÜRK; Bu
şehirde bu güne kadar Milletvekili olan Milletvekillerinin tümünün şehre karşı
ilgisiz diye bir yaklaşım içerisinde değilim. Milletvekillerinin bir kısmı
şehre karşı sıcak ve samimi duygular içerisinde meselelere yaklaşıyor ama
hizmet noktasında güç zaafiyeti yaşıyorlar mesele bu, ama bugüne kadar AKP'nin çoğunluğu ilgisiz ve
şehre karşı kayıtsız. Şehri seçimden seçime hatırlayan, seçmeni sadece
seçimlerde hatırlayan, bir zihinsel altyapıya sahip. Bu altyapı ki şehrimizi
bugün bu noktaya getirmiş. Dolayısı ile asıl güç merkezinde olan Adalet ve
Kalkınma Partisi'nin Milletvekilleri AKP'nin siyasetine yön veren
Milletvekilleri bunların içerisinde bakan ve başbakan yardımcısı olanda var,
şehre karşı ilgisiz, şehre karsı kayıtsız,
şehri kıytırık olarak tanımlayan şehrimizi bu noktaya getirmiştir. Oysa
siyasi iktidarın ezici çoğunluğuna ve gücüne rağmen şehri bugün bu noktada olan
bir başka şehir yok. Hep 3 Milletvekili ile temsil edilmesine rağmen bugün
itibarı ile baktığımızda 13 yılda şehirde birşeyin değişmediğini görüyoruz.
Gerek yerel hizmetlerde gerekse merkezi hükümetin hizmetlerinde şehre karsı
ilgisiz ve kayıtsız kalındığı açık ve seçik görebiliyoruz.
Sağda en diri, en etkili, en büyük siyasi
parti MHP olduğu için oyların ezici bölümü MHP'ye kanalize oluyor. MHP'de oylar
toplanıyor dolayısıyla MHP bu seçimin en çok oy arttıran ve iktidar noktasında
umut ışığı yakan siyasi partidir.
Hakan GÖKKAYA; Ak Parti’de oylarda kopma
yaşanır mı? Eğer koparsa bu oylar nereye gider?
Halil ÖZTÜRK;
AKP'den kaçan seçmen sağda en diri, en etkili, en büyük siyasi parti MHP olduğu
için oyların ezici bölümü MHP'ye kanalize oluyor. MHP'de oylar toplanıyor
dolayısıyla MHP bu seçimin en çok oy arttıran ve iktidar noktasında umut ışığı
yakan siyasi partidir. AKP'den kopan oylar MHP'ye geliyor. Bunun içindir ki Hem
Başbakan'ın hem Cumhurbaşkanın Kırıkkale'de miting yapacak olması, Milliyetçi
söylemleri son günlerde oldukça sık kullanması, Cumhurbaşkanın Türk
Milliyetçisi edasıyla kullanmış olduğu sözler bunun işaretidir. Seçmen AKP'den
koptuğu zaman MHP'ye geliyor. AKP'nin bölücülüğe hizmet eden politikaları
MHP'ye yarıyor. Bu süreçten de MHP kazançlı çıkıyor.
Hakan GÖKKAYA; Son sorum, bize tek cümle
ile KIRIKKALE’Yİ anların dersek ne dersiniz?
Halil ÖZTÜRK; Bozkırın
öksüz, yetim şehri KIRIKKALE
Hakan GÖKKAYA; İlginç bir cevap
oldu, biraz açar mısınız ne demek
istediniz?
Halil ÖZTÜRK;
Aslında şaşıracak bir durum değil, evet Kırıkkale bozkırın öksüz, yetim çocuğu
ve şehridir, hep yanı başındadır başkentin ama kimse görmez, kimse duymaz
sesini, garip kalmıştır, sönük kalmıştır, hep dışlanmıştır. Yani şunu demek istiyorum, Kırıkkale
başkentin dibinde olmasına rağmen, ne hizmet almıştır ne de ilgi görmüştür, sağ
olsunlar bugüne kadar siyaset sahnesinde olan arkadaşlarımız, hemşerilerimiz
bile görmezden gelmiş Kırıkkale’yi, elimizde olan kurumların buradan çekip
gitmesine seyirci kalmışlardır, vatandaşımızın anayurdunu terk etmesine sessiz
kalmışlardır, şehirleşme yerine köy görünümünde kalmasına, sanayileşmemesine,
tarımın bitmesine, turizm adına bir çivi çakılmamasına (yanı başımızda akıp
giden bir Kızılırmak var ) hep seyirci kalınmıştır. Sen öksüzsün, sen yetimsin
denmiştir. Bizim aldığımız ve öğrendiğimiz islami ahlaka göre, yetimin ve
öksüzün başını okşamayı, onları sevindirmenin ne kadar büyük sevap olduğunu
biliyoruz, o yüzden Kırıkkaleli hemşehrihlerim üzülmesin, boynunu bükmesin biz
onlara uzanan el olacağız, dertlerine derman olacağız, yaraları birlikte
saracağız, onların yüzü güldü mü biz de güleceğiz huzurumuza huzur katacağız.
Kırıkkale’yi bozkırın öz evladı yapacağız.