Bir zamanlar birlik beraberlik içinde,
huzurlu aileleri olan, bırakın büyüğünü, sokaktaki hayvana bile saygı duyan
,iman gücü ve vatan aşkıyla yurduna
sahip çıkan, geleneklerine ve
değerlerine bağlı, güçlü ve sapasağlam bir vatan vardı. Evet bizim vatanımızdı o. Şimdi bu hale nasıl geldik inanılır gibi değil.
Belki farkındayız belki değiliz ama
gittikçe ayrıştırılıyor ve bölünüyoruz. Belki de her şeyin farkındayız ama
elimiz kolumuz bağlı öylece duruyoruz. Bu vatanın başkaları tarafından saçılan nifak
tohumlarıyla nasılda yok olduğunu izliyor ama ne yazık ki bir şey yapmıyoruz.
Birileri “Haklı davamız “diye dağa çıkıyor askerleri, masumları öldürüyor.
Diğeri çıkıyor Atatürkçü düşünceden bi haber, kardeşinin inançlarını küçümseyip
hor görüyor. Bir başkası cihad adı altında güya daha müslüman ya(!) kafa kesip kan akıtıyor. Devrimciyim diyen
kardeşimin beyni yıkanıp canlı bomba yapılıyor... Bir hiç uğruna onlarca cana
maloluyor. Bir diğeri çıkıyor "Ben
şu cemaattenim, diğer cemaat yanlış biliyor, hep biz doğruyuz." diyor. Alevisi, sünnisi
birbirinden haz etmez, birbirine düşman. A partisi B partisine her zaman muhalefet, hep bir açık arayıp birbirini
bitirme derdine düşmüş. Devlet büyükleri desen, yan yana omuz omuza verip ülke
için ne gerekiyorsa onu yapalım, güçlerimizi birleştirelim diyeceklerine hep bir kavga halindeler, hep
laf sokmalar, ülkesinden vazgeçmiş kendi çıkarlarına çalışır olmuşlar. Öyle ki liderler bencilce kendi isteklerinde
diretip uzlaşmaya yanaşmaz olmuşlar. Ama sorsanız hepsi vatanını çok seviyor.
Mecliste yapılan “Ülkenin bölünmez bütünlüğünü namusum ve şerefim üzerine koruyacağım” yeminleri
sadece sözde kalıyor. Yemine bile saygıları yok çoğunun. Ülke yönetecekler bunlar birde. Velhasıl
birlik beraberlik yok, herkes ben demekten biz diyemiyor bile. Herkes birbirine düşman gözüyle bakar olmuş. Kendi içimizde nasılda ayrışıp parçalanmışız
yazık ! Çok yazık !
Peki kardeşim hiç düşünmüyor musunuz? Yahu
bu vatan kimin? Nasıl kazanıldı? Ne zorluklarla bu günlere gelindi? Düşman kim?
Zamanında Türkü, Kürdü, Çerkezi ,Lazı, Alevisi, Sünnisi hepsi bu vatan için cepheye koşup canını
vermedi mi? Biraz düşünün artık kiminle neyi paylaşamıyoruz? Bu vatan hepimizin
değil mi? Nereye kadar gidecek bu didişmeler, bu ayrışmalar, düşmanlıklar,
çatışmalar? Ne zaman kendimize geleceğiz artık? Biz nasıl Osmanlıyız? Bu muydu
ecdadımızdan aldığımız ahlak? Biz Atatürkçü yüz diyenler; Atatürk böyle mi koruyun dedi bu ülkeyi? Bu duruma ne
zaman ve nasıl geldi bu millet?
Bütün bu soruların cevapları çok basit ve
hepimiz de biliyoruz aslında. İşin özü birileri yazdı, birileri oynadı benim
akılsız kardeşim ancak figüran olarak kaldı, olan yine kendine ve vatanına oldu. Kardeş kardeşe düşman oldu.
Birliğimiz, gücümüz, değerlerimiz imanımız, özümüz yok oldu. Hristiyanlar,
Yahudiler birleşip bizleri öldürüp bu ülkeyi yok ederken biz ise partilere, gruplara, cemaatlere ayrılıp
birliğimizi beraberliğimizi koruyamadık. ABD’li Yahudi bankacı David Rockefeller’in Türkiye üzerine oynanan oyunların büyük itirafını
okuduysanız eğer sizin de tüyleriniz ürpermiştir eminim. Bu ülkeyi nasıl ve
niçin bitirmek istediklerini tüm çıplaklığıyla anlatmış. Türkiye’de nasıl dost,
akraba, aile, vatan gibi değerleri yok edip
paranın itibar görmesi için yani bizi parçalayıp yok etmek için neler
yaptıklarını ne oyunlar döndüğünü
anlatmış. Tabi unutmamak lazım bütün
bu oyuna alet olan birde medya
var. Bizleri yok etmeye çalışan o soysuzların kuklası olup onların istekleri
doğrultusunda yayınlarla zavallı halkın bir güzel beynini yıkadılar. Medya neyi
nasıl göstermek istiyorsa öyle yayınladı. Yani
medya çaldı halk oynadı anlayacağınız, hala da oynuyor. Onların
istedikleri de buydu zaten. Böyle kaoslar yaratılıp kendi içimizde bölünmeler
oldu. Onların ekmeğine yağ sürdük yani. Hep birlikte Müslüman bir devletin,
Türkiye’nin yok oluşunu izliyoruz. Kültürümüzü, değerlerimizi, inançlarımızı,
kardeşliğimizi yok ettiler ve ediyorlar.
İnanın bana bütün
bunlar çok canımı sıkıyor, hazmedemiyorum. Kardeşler uyanın! Görün artık
gerçekleri diyorum. Hani biz bir bütünüz, bu topraklar hepimizin ya bunun
hakkını verelim istiyorum. Tek yürek tek millet olalım diyorum. Kendi
ellerimizle vatanımızı teslim etmeyelim onlara diyorum. Artık hainlik yapmayın,
özünüze dönün diyorum. Çünkü biliyorum ki biz uyutulup birbirimize girdikçe,
birileri sevinç kahkahaları atıyor.
Mehmet Akif ne demişti;
Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı;
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Bu vatan kolay kazanılmadı bizi bitirmekte bu kadar kolay
olmamalı diye düşünüyorum. Daha fazla gaflette bulunmamak, vatanımıza, özümüze
daha çok sahip çıkmak, imandan ve geçmişimizden
aldığımız gücümüzü kaybetmeden
muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcutken haydi Türkiye’m
haydi Yüce Milletim…