Kim bu cennet
vatanının uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsında Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Bu vatan cennet kadar
kıymetlidir. Şehit olanların ruhu dini inanışımıza göre doğrudan doğruya
cennete gider. Şehitlerimiz bu vatan toprağında yattığı için cennetten
farksızdır. Bir avuç toprağı sıksak şehitler fışkıracak sanırız. Canımızdan çok
sevdiğimiz insanları varımızı yoğumuzu Allah alsında
yalnız yaşadığımız sürece bizi vatanımızdan ayrı düşürmesin.
Hiç
gurbete çıktınız mı? Gurbette yaşadınız mı? Ölünüze dirinize, düğününüze
derneğinize eşiniz dostunuz, akrabanız yerine gelenler el alem yani başkaları
oldu mu hiç?
Kim ister vatanından uzakta
yaşamayı, kim ister doğduğu, büyüdüğü topraklar yerine adını sanını bilmediği
yerlerde yaşamayı. Kim ister dilini dişini anlamadığı toplumlarla beraber
yaşamayı. Kim ister bir belirsizliğe doğru belki de ilk defa gördüğü denizlere
açılmayı.
Veya kim ister dinini dindaşı
olmayan hatta dinine şiddetle karşı çıkan farklı dinlerin arasında yaşamayı.
Kim ister ülkesini karıştırdığını bildiği, ülkesinden uzakta yaşamasının
sorumlusu olduğu Avrupa denen yerde yaşam sürdürmeyi.
Daha “baba” demeyi, “anne” demeyi
yeni öğrenen, gurbeti, mülteci olmayı, vatanı, toprağı öğrenmeden ummana
açılmayı kim ister.
Hepimiz şikâyet ediyoruz mendil
satan Suriyeli çocuklardan. Hepimiz kapımıza boynu bükük gelen bebeleri
azarlıyoruz. Efendim bunlar sektör oldu, efendim bunlar bu işi meslek edindi.
Efendim bunlar gelmese biz daha iyi ve daha refah içindeydik diye hepimiz
konuşuyoruz.
Hiç düşünmüyoruz kim ister
vatanından cüda olmayı diye.
Peygamberimizin (sav) ve
arkadaşlarının da bir muhacir olduğunu, Ensar’ın onlara nasıl kucak açtığını,
evinin yarısını, iş yerinin yarısını düşünmeden verdiğini, onlara yeni yaşam
alanı oluşturduklarını nasıl ve ne çabuk unutuyoruz. Nasıl kalbimiz mühürlendi,
nasıl inşalığımızı unutur olduk.
Ülkeyi yönetenlere beraber kızdık.
Doldurdu ülkeye göçmenleri dedik. Beraber eleştirdik. Oysa biz Osmanlı’nın
torunları değimliydik. Oysa biz yardımlaşın mazluma destek olun diyen İslam
dinine ait de değimliydik?
Şimdi hamasi duygularla Suriye
politikasını eleştirenler olacaktır. Şimdi aha bir gollük pas verdi çakayım
voleyi ve Cumhurbaşkanına gol atayım bu yazı üzerine diyenler de çıkacaktır.
Kim ne düşünüre düşününsün dünya üzerimize de gelse biz büyük devletiz ve Osmanlı’nın
mirasçılarıyız. Bizden mazlum halklar yardım bekliyor. Bizden medet umuyorlar.
Allah nasip ederse on beşinci
kitabım olarak yazmaya çalıştığım Bosna izlenimlerinde konuya daha detaylı
değindim. Gerek Bosna’da gördüğüm ve gerekse uzun yıllar görev yaptığım Irak’ta
ve gerekse kutsal topraklarda karşılaştığım değişik ülkelerden insanlarda
kendimizi gördüm. O insanlar bizim büyük ülke olduğumuzun farkındalar, o
insanlar hala bizim farkında olmadığımız özelliklerimizi biliyorlar ve
biliyorlar ki bir ağabey aranacaksa o ülke Türkiye’dir.
Dünya kayıtsız kalsa da biz
kalamayız. Dün Bulgaristan’dan gelen soydaşlarımıza nasıl kucak açtıksa bugünde
komşularımızdan gelen dindaşlarımıza yardım elimizi uzatacağız. Bizi biz yapan
Türkü Türk yapan değerdir mazluma el uzatmak, lokmamızı paylaşmak. Farkında
olmasak da Türk’üz bana ne diyemeyiz.
Selam ve dua ile…