Dokuz günlük Kurban
Bayramında Karayollarımızda ‘’Trafik
Kurbanı’’ olan vatandaş sayısı şimdilik (142) kişi olarak Trafik Kaza Tespit Tutanaklarına geçmiş
bulunuyor!
Sayısal bazda pratik bir benzetme
yapacak olursak eğer, (7 Haziran)
dan sonraki PKK terör olaylarındaki
şehit sayımızla eşit!
Aynı benzetmeyi Soma Maden Faciasındaki sayıyı, normal zamanlarda her sekiz – on
güne bir, kan gölüne dönen karayollarımızda veriyoruz diyebiliriz!
Devam edelim bu yüz karası tablonun bilançosuna.
Değişik ajansların kayıtlarına göre bu dokuz günlük bayram tatiliyle ilgili son
yaralı bilgisi ise (816) kişi!
Bu kazalardan sonra yıkılan yuvalar,
yetim kalan yavrular, ömür boyu sakat kalıp sönen umutlar, meydana gelen milli
servet kaybı, iş gücü kaybı, iş görememezlik zararı, vs. yi konumuz dışında
tutuyoruz.
Yukarıda ölü sayısını şimdilik dedim.
Şöyle ki; kaza anında olay mahalline intikal eden resmi trafik ve sağlık
birimlerince, o anda orada kazaya iştirak etmiş ve vefat etmiş olanların tespit
sayısı oluyor. Kaza mahallinden sağlık kuruluşlarına kaldırılış esnasında yolda
ölen, hastanede veyahut bilahare kazadan dolayı evinde ölenler, bu sayıya dâhil
değiller!
Dolayısıyla gerek fiili ölümler ve gerekse ağır yaralı kaydından ölüme
dönüşenlerin ortalama sayısının hesabı, genelde ilk tespit ölü toplamının
yarısına tekabül etmektedir. Yani yarınlardaki bu sayı (200) civarına çıkacak demektir!
İstatistiklere göre kazalardaki sürücü hatasının min. % 95 olduğu
ve bu nedenle de sürücülerin trafik kurallarına
uymasının önemine değinilir. Keza uykusuz ve yorgun olarak asla yola
çıkılmaması, uzun yolculuklarda 15
dakikalık molaların hayat kurtardığı anlatılır. Aynı şekilde sürücülerin can güvenliği bakımından emniyet
kemerini mutlaka takmaları ve seyahat esnasında cep telefonuyla da
konuşmamaları gerektiği belirtilir.
Ama
toplum olarak bizde genel manada ‘’Kurallar’’
değil ‘’Kuralsızlıklar’’ geçerli
olduğu içindir ki, işte yukarıdaki tabloyu maalesef ve ne yazık ki her bayram
yaşamakla karşı karşıya kalıyoruz.
Çok
değil iki buçuk ay önce Ramazan Bayramı arifesinde Manisa daki tarım işçileri
ile ilgili ‘’Trafik Katliamı’’ na
yönelik beyanatımda ‘’Yeter Artık!’’
demiştik. Zaman içinde bu olaylara bakınca (berber
Reşit sen söyle sen işit) misali oluyor birazda!
Fakat
bizler bu konunun gönüllüleri olarak bıkmadan – usanmadan yinede toplumu
bilgilendirmeye devam edeceğiz. Bu bilgilerin ışığı altında sürücülerimiz ne
kadar aydınlanır ve bilgilenirlerse, kendimizi mutlu addedeceğiz. Allah indinde
onun sevabıyla yetineceğiz.
Evet,
Kurban Bayramı trafiğiyle ilgili başladığımız yazımız için, son 10 yılda geçen Kurban Bayramlarında meydana gelen kazalarda (1, 123) kişinin hayatını kaybettiğini
ve (37, 753)
vatandaşımızın yaralandığını biliyor musunuz? Yıl ortalamasına baktığımızda görüyoruz
ki, dünden bu güne değişen pek bir şey yok! Yani "Trafik Kazalarında yaşanan ölümleri ve
yaralanmaları, ancak trafik kurallarına uyarak azaltabiliriz veya
durdurabiliriz!"
Birde
yurdumuzdaki Karayollarımızda ‘’Kara
Nokta’’ dediğimiz, sabıkalı yahut ta belalı bildiğimiz yerler var. Yıllar
boyu kaza istatistiklerince mimlenen bu yerler, toplamda 11 bölge güzergâhına dağılmakta ve 65 kaza noktası olup, Karayolları Genel Müdürlüğü bu noktalarda
iyileştirme çalışmalarına devam etmektedir.
İşte bu noktalar: (1) Ankara çevresi, (2) İstanbul çevresi, (3)
İzmir - Turgutlu yolunun
17. kilometresi, (4) Muğla - Marmaris yolunun 22. kilometresi, (5) Edremit -Burhaniye yolunun 13. kilometresi, (6) Beyşehir - Akseki
yolunun 42. kilometresi, (7) Malatya
- Elazığ yolunun 37 ve 40. Kilometreleri, (8) Denizli - Serinhisar yolunun 17.
kilometresi, (9) Antalya - Serik yolunun 16.
kilometresi, (10) Akçaabat - Trabzon yolunun 16.
kilometresi, (11) Bafra - Samsun
yoluyla Aksaray - Nevşehir
yollarının 14 ve 15. Kilometreleri söz konusu kara
noktalar olup, sürücülerin bu noktalara bilhassa dikkat etmeleri, yola çıkmadan
yolun durumunu öğrenmeleri gerekir.
Tecrübeli sürücülerin bu teknik yol
bilgilerini not ederek, araç ruhsatlarının bir kenarında muhafaza edeceğini,
günü gelince de gereğini yapacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.
Yurdumuzun trafik keşmekeşi başlı
başına bir dert aslında. Durumun neden böyle olduğuna dair öyle birkaç köşe
yazısı ile işin içinden çıkılması da söz konusu değil! Karayolları – Sürücü
Kursları – Milli Eğitimi – Emniyeti, velhasıl pek çok faktörden
meydana gelen bir olgu. Ama biz zaman içerisinde kısmet olursa, trafikle ilgili
konuların çeşidine göre hepsine de değineceğiz.
O bakımdan bir başka zaman yine bu
konularda buluşmak üzere, tüm okuyucularımıza kurallara uygun bir yaşam
dileğiyle saygılarımı sunarım. Bir sonraki yazımda buluşmak ümidiyle.
* *
* * *
* (Acele ile menzil alınmaz. ‘’Anonim’’)
*
(Acele giden ecele gider! ‘’Anonim’’)
*
(Deve gider denginen, köpek gider linginen,
O da varır menziline, o da
varır menziline. ‘’Anonim’’)