Kut; Türk devlet geleneğinde ülkeyi yönetme
yetkisinin hükümdarlara, Tanrı tarafından verildiği inancına “kut” denir. Türk Hükümdarları Tanrı-Kut,Kutlug,Tengride
Kut Bulmuş,İduk-Kut,İlig-Kut gibi unvanlar kullanırdı.
Mete Han MÖ 176’da Çin İmparatoriçesine yazdığı
mektupta “ Tanrı tarafından tahta çıkarılmış Büyük Hun Hakanı” unvanını
Attila’nın ise Tanrının Kılıcı unvanını kullanmıştı. Kut kan vasıtası ile
babadan oğla geçerdi. Bunun için şehzadeler arasında taht kavgaları yaşanmış
hatta Fatih Sultan Mehmet döneminde kardeş katline cevaz vermesi de bu inancın
devamıdır.
Halk Tanrının emaneti olup Hakan vatandaşları arasında
sosyal nizamı tesisi ederken adaletten kıl kadar ayrılmaması gerekirdi. Türk
Hakanının görevi Göktürk yazıtlarında “Tanrı buyurduğu için Kağan oturup aç
milleti doyurdum,çıplak milleti giydirdim,fakir milleti zengin,az milleti çok
kıldım.” Şeklinde belirterek hem kut inancından bahsederken,hem hükümdarın
görevlerini anlatır.Yani Türk Hakanı bugünkü ifade ile “Refah Devleti” oluşturmak
zorundadır.
Sadece İlahi bağışa sahip olan Hakan Tanrı tarafından
bazı olağanüstü güç ve yetkilerle donatılmış olmasına rağmen hiçbir zaman bazı
eskiçağ Medeniyetlerinde olduğu gibi Tanrı-Kral sayılmamıştır.
Yine Göktürk Yazıtlarında Üstte gökyüzü,altta yağız
yer, ikisinin arasında insanoğlu yaratılmıştır. İnsanoğlunun üzerine de ( Tanrı
tarafından) Türk Hakanları oturtulmuştur.” Denilerek Türk Hakanlarının küresel
olduğunu da göstermektedir. Tanrı tarafından dünyayı yönetmek için
seçildiklerine inanılmasına Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi denilmektedir. Türkler
siyasi iktidarın kaynağını Tanrıya bağlamak sureti ile Hakanı Tanrı huzurunda
sorumlu tutmakla o çağlarda insanları hükümdarın şahsi insaf duygusuna
sığınmaktan kurtarmıştır.
Tanrı’nın dünyayı yönetme yetkisini Türk Milletine
verdiği inancı Kaşgarlı Mahmut’un Divan-ı Lügati’t-Türk adlı eserinde ve Büyük
Selçuklu Sultanı Sencer’de(1086-1157) görüyoruz.Bu inanç İlhanlı Hükümdarı Hülagü’nün Mısır Sultanına,
Fatih’in Cihanşah’a, Yavuz ve Kanuni’nin diğer ülke hükümdarlarına gönderdiği
mektuplarda kendilerini Allah’ın galip ordusu olarak tanıtmışlardır.
Türk’ün tarih sahnesine çıktığı günden bu güne kadar
atalarımız tanrıdan aldığı ve Kut diye isimlendirdiği siyasi otorite ile Cihan
Hakimiyeti düşüncesini gerçekleştirmeye çalışmıştır.
Hakan’ın bazı görevleri vardı bunu yapmazsa tıpkı
II.Göktürk Hakanı Kapgan Kağan’ın oğlu İnal Kağan iç karışıklıkları giderip
huzuru sağlayamadığı için Kut’un Tanrı tarafından geri alındığını düşünerek
tahttan indirildi.
Evet tarihimizde gördüğümüz üzere Kut’u alan
hükümdarın görevlerinden olan halkın ekonomik bağımsızlığını gerçekleştirme, iç
ve dış güvenliği sağlama gibi temel görevlerini yerine getiremeyen Adaletsiz,
Kanaatsiz, Perişan insanların elinden Kut alınmıştır.
Evet Kut aynı zamanda Aleme nizam verme ülküsünü
tekrar hayata geçiremeyen liderlerden de alınır. Bu sebeple Önce Vatan, sonra
Turan, sonra bizim için Kut’u elinden alınan liderlere karşı teba gereğini
yapacaktır.
Kutlu Olsun…..