Hükümet, son günlerde “Bu suça ortak
olmayacağız” sloganı ile 89 farklı
Üniversiteden 1128 akademisyenin aslında
Türkiye Cumhuriyeti’nin PKK ile yaptığı mücadeleyi insanlık suçu gibi gösteren ama gerçekte PKK terör örgütüne destek amaçlı açıklamaları
karşısında ülkeyi ayağa kaldırdılar.
Hemen
rektörler bu akademisyenlere suç duyuruları, soruşturmalar ve görevden
almalar başlattı. Gündem değişti birden bire, AKP’nin milliyetçi salvoları ile
hepimiz hain avına çıktık. Hattı zatında ben de bu akademisyenlerin vatana
ihanet içinde oldukları ve bu memleketin ekmeğini hak etmediklerini düşünüyorum.
Ama akademisyenlerin imzaladıkları bildirinin
ekinde iktidarın sözde “akil adamları”nın raporları bulunuyor ve bundan birkaç
yıl evvel iktidarın söylemleri ile akademisyenlerinin bildirileri aşağı yukarı
aynı şeylerdi. Ama kimse hükümete tepki göstermedi. Şimdi birileri
Akademisyenlerin bildirileri sebebi ile
ortalığı karıştırmaya başladı.
Hatta son üç yılda “açılım” adı altında
yürütülen PKK’ya yol verme projesinde yapılanları gördükten sonra bu
akademisyenlerin yaptığı ne var ki ? diye sormaktan edemiyorum.
Bu süreçte; Habur’da teröristleri çadır
mahkemelerde affedenler siz değil miydiniz?
PKK’lı teröristleri dağ kıyafetleri ile
Diyarbakır’da otobüslerin üzerinde binlerce kişi ile gövde gösterileri
yapmalarına izin veren siz değil miydiniz?
Bebek katilinin mektubunu Nevruz’da okutan,
Dolmabahçe’de Teröristbaşının şartlarını heyet olarak kuzu kuzu dinleyen siz
değimliydiniz?
Siz açılım sürecinde teröristlerin şehre
yerleşmesine göz yummadınız mı?
Valilere “operasyon yapmayın” emrini “ben
verdim” diyen sizlerdiniz.
63 karanlık adamla “Heyet-i Nasiha” lar kurarak
halka ihaneti hoş gördürmeye çalışmadınız mı?
Barış treni adı altında teröristlere yol
vermediniz mi?
Vatan için kan veren, can veren polisimizi aleni
tokatlatmadınız mı?
Bu kadar müsamahadan sonra “Terörü bitirmek için
yeni bir yol denenmeliydi, silahlı mücadele ile olmadığını gördük.” Gibi
bahanelerle teröriste yüz verdiğiniz gerçeğini değiştiremezsiniz. Terör örgütü
ile masaya oturulamayacağı gerçeğini maalesef verdiğimiz şehitlerle tecrübe
ediyoruz.
Güya Avrupa’ya hoş görünme adına yapılan bu göz
yummalar teröristlerin hedefini ve mücadele şekillerini değiştirmek ve
geliştirmekten başka bir işe yaramamış. PKK’lı belediye başkanlarının marifeti
ile yollara döşenen mayınlar bugün askerimizin, polisimizin canına mal
olmaktadır. Şehirlerde açılan hendekler, kurulan barikatlar hep bu ihanet
projesinin ürünleri maalesef.
O halde ülkeyi yönettiğini iddia edenlerle
ülkeyi bölmeye çalışanlar aynı amaca hizmet mi etmektedir.” iddialarını
düşünmeden de edemiyor insan.