Diyojen (MÖ 404-323) Filozoflar arasında da en fazla tanınmış
olanıdır. Üstelik Sinop’ta uzun yıllar yaşadıktan sonra kalpazanlık yaptığı
için babası ile birlikte Atina’ya sürgün edilmişti.
Diyojen, Büyük İskender zamanında yaşamış bir filozoftur. Çağdaşı
alimler, tüccarlar ve halk Büyük İskender’in önünde eğilip ona yalakalık yapmasına
rağmen Diyojen asla böyle bir şey yapmamıştır. Bir gün Büyük İskender şehri
gezerken fıçı içinde yaşayan bir adama rastlar.
Adam güneşin altında mayışmış bir şekilde yatmaktadır. Tüm serveti
bir parça çul-çaput ile günlük olarak kullandığı malzemeleri koyduğu torba olan
bu adam Diyojen’dir ve Büyük İskenderi karşısında görmesine rağmen istifini
bozmadan güneşlenmeye devam eder. Askerler Diyojen’i bu saygısızlığından ötürü
tartaklayacakken Büyük İskender engel olur ve:
-Herkes Büyük İskender geliyor diye ayağa kalkıyor, kimileri saygısından
yerlere kapanıyor, sen neden ayağa kalkmıyorsun , yoksa sen Büyük İskender’i
tanımıyor musun, diye sorar.
Diyojen:
-Tanıyorum ve iyi biliyorum, diye cevap verir.
Büyük İskender:
-Öyleyse söyle bakalım ben kimim?
Diyojen:
-Sen benim esirimin esirisin, der.
Bu söz Büyük İskender’i şaşırtmıştır. Atından iner ve:
-Ne demek bu, diye sorar.
Diyojen:
-Sen toprak için, mal için insan öldürüyorsun. Halbuki bunlar benim
değer vermediğim şeyler, benim esirim. Sen ise benim esirime köle olmuşsun. Kim
kime ayağa kalkacak?
Büyük İskender Diyojen’in kimseye minneti olmayan büyük bir
filozof olduğunu anladı ve kıyak çekmek istedi:
-Dile
benden ne dilersen!
Diyojen:
-Güneşimi
kesiyorsun, gölge etme başka ihsan istemem!
Kendi doğruları karşısında otoritenin gücünden çekinmeyen, körü
körüne otoriteye itaat etmeyen bir ruh halinin vücut bulmuş şeklidir.
İnsan
öncelikle cesurca doğru bildikleri için fedakarlık yapmasını bilendir.
İnsan
davası için, inandığı değerler için bazı şeylerden vazgeçmesini bilendir aslında.
Yine bir gün Diyojen gündüz vakti elinde lamba Atina sokaklarında
dolaşır, “Ne yapıyorsun” diye soranlara “Adam
arıyorum! Adam!” diye cevap veriyordu. “Dürüst adam arıyorum,”
Küçük ve şahsi menfaatler için haksızlıklara, yanlışlara, yapılan
hatalara sessiz kalanlara sesleniyor aslında Diyojen, gündüz gözüne Atina
sokaklarında lamba ile gezerek.
Aşağı yukarı yirmi dört asır önce Dijojen belki de günümüze
sesleniyordu. Diyor ki Diyojen ve onun gibi düşünenler; Kula Kulluk etme, yine
beceriksizlere görevlerini layığı ile yapamayanlara “Gölge etme başka ihsan
istemem” diyor.