Cuma günü, Kırıkkale olarak
187. Şehidimizi Peygamber efendimizin kucağına uğurladık. O yiğit ananın,
gözyaşlarıyla, yürek burkan ağıtlarıyla… O Şerefli Babanın, metanetli
duruşuyla, Gururlu bakışlarıyla…
Nurlar içinde yat Yusuf’um.
Selamlarımızı ilet Vatan Toprağı için Şahadet Şerbetini içen, Bayrağın Rengini
soldurmayan yiğitlerimize.
Bir önceki yazımda “Ülkede
Terör Var” başlıklı bir makale kaleme almıştım. Çözüm Sürecinden, Temizlik sürecine
geçişi anlatmıştım. Silopi, Varto, Silvan derken Cizre temizlendi. Sur
temizleniyor, gelen bilgilere göre Suruç, Şemdinli, Yüksekova diye gideceğe
benziyor. Öyle de olması gerekiyor.
Yıllarca yırtındık, Terör
sadece dağda değil Şehirlerde dedik. Bahaneler üretildi, halkla mı savaşacağız
denildi. Halka uygulanan yanlışlar yüzünden terör bu kadar arttı, çoğaldı,
büyüdü denildi. Bir yanlış, bir doğruyu götürmez, doğru her zaman doğrudur.
Aksine doğru yanlışı götürür. Tıpkı Cizre’de Sur’da olduğu gibi, Artık Kürt kökenli
vatandaşlarımızda Devletin şefkatli kollarına sığınıyor. Askerimize sarılıyor,
Askerlerimiz, yaşlı vatandaşlarımızı çatışma bölgesinden sırtında taşıdıkça halk
devletini daha çok seviyor.
Vatandaşın çağırdığı
ambulansa teröristler tarafından ateş açılınca vatandaşımız terörün o it yüzünü
görüyor. Dertlerinin özgürlük, bağımsızlık yada Kürtler olmadığını görüyor. Bir
tavsiyem var uygulanmalı, Polis ve Askerlerimizin kontrollerinde bölgeye
psikologlar gönderilsin, vatandaşlar rehabilite edilsin ve terörün yıkadığı
beyinler temizlensin. Devletin gerçek yüzü ile PKK nın gerçek yüzü halka
anlatılsın. Tam zamanı bu zaman kaçırılmasın. Çözüm sürecinden daha etkili
çözüm budur, mücadele bırakılmadan, halktan kopmadan, topraklarımız
temizlenmelidir.
Tekbirlerle yürümek istiyor
Şehidimize döneceğim tekrar.
O ihtişamlı Cenaze Törenine! Şehit bu Milletin Şehidi. Şehit bu Milletin
çocuğu, kardeşi, ağabeyi… Herkes Helalleşmek istiyor, herkes aldığı nefesin
Şehitler sayesinde olduğunu biliyor. Ne dedik Bir Yanlış bir Doğruyu götürmez
aksine Doğru Yanlışı götürür. 7 Haziran sonrası bir Şehit cenazesinde
istenilmeyen olaylar yaşandı diye Şehidi Vatandaştan kopartmak nedir? Vatandaş
Şehidinin tabutunu görmek istiyor, onun arkasından Tekbirlerle yürümek istiyor.
Bu duygusal anlardan Vatandaşlarımızı mahrum bırakmayın! Milletvekillerimiz
yerli Milletvekilleri olduklarını söylediler, net konuşuyorum bu
milletvekilleri Şehit Cenazesinde yuhalanmazlar. Ancak, Camii’ye gidiyoruz, bir
bariyer, önü protokol kabul olmalıda, bir bariyer Naşın geçeceği güzergah,
sıkışıklık olmasın diye kabul ama Şehit Naşı top arabasına bindirilip tünelden
kaçırılır, halktan kopartılırsa bu halk tepkisini verir. Çağrımdır, Rabbim bu
şehre hatta bu ülkeye bir daha Şehit acısı yaşatmasın ancak Şehit gelirse de
naşı vatandaştan kaçırılmasın, tıpkı eskiden olduğu gibi, top arabası Meydana
kadar insin, Vatandaşlar dualarını etsin. Tepkiden çekinen varsa Camiinin
önünden arabasına binsin tünel güzergâhından giderek ayrılsın!
BEKLENEN GÜNMÜŞ 14 ŞUBAT
Nedir bu çılgınlık
anlamıyorum! Sevginin, Sevgilinin günü mü olur? O kadar Dini, Milli Bayramımız
varken Sevgililer günü hepsinden çok yer alıyor gündemde. Daha 14 Şubata 1 kala
başlıyor reklamlar. Kapitalizm herkesi esareti altına alıyor. Hediye almak farz
gibi geliyor insana. Bankalar, Çiçekçiler, Hediyelik Eşyacılar, Mağazacılar,
Sinema Şirketleri bir bir mesaj gönderiyor. Sevgililer Gününe özel diyerek
başlayıp, hadi göster sevgilini diye biten. Erkekleri, hediye almaya zorlayan,
almazsa aciz, güçsüz gibi kalacağını hissettiren mesajlar.
Diğer taraftan en çok
etkilenen kadınlar. Bir ay önceden başlıyor acaba bana ne alacak diye. Bakın
dikkatinizi çekerim, hediye alacak mı değil, ne alacak? Partneri hediye almazsa
sevilmediğini düşünecek. Milli ve Dini Bayramlarımızın o büyüleyici havası her
geçen yıl biraz daha kötüye gideren, 14 Şubat Sevgililer Gününün büyüleyici
havası her geçen gün biraz daha artıyor. Peki, Sevgililer gününün büyüleyici
havası artarken, Sevgiler büyüyor mu? Maalesef diyorum, kişisel görüşüm
diyerek! Nerde o eski sevgiler, O eski bayramlar diyorum…
Aslında Sevgililer Günü'nün
kökeni, kaynaklara göre Roma Katolik Kilisesi'nin inanışına dayanıyor.
Valentine adındaki bir din adamının adına ilan edilen bir bayram günü. (St.
Valentine's Day) Kimi tarihçilere göre 'Sevgililer Günü'ne kaynaklık eden
hikaye sadece bir efsane. Rivayete, inanışa göre Valentine adlı Azizin yaşadığı
karşılıksız aşk yüzünden intihar etmesi ve ölümünden önce de 'kalbinin
sevgilisine gönderilmesini' vasiyet etmesi kaynaklık etmiş bu güne. Bu olay üzerine
"bu aşk" Hıristiyanlıkta bayram olarak kutlanmış ve tıpkı Noel
Bayramı gibi zamanla tüm dünyaya da yayılmış. 14 Şubat'ın Valentine'in onuruna
'kutlama günü' olması, 496 yılında Papa Gelasius tarafından ilan edilmesine
uzanıyor. Bu gün, zamanla dinsel özelliğini yitirmiş ve 1969 yılında dini
takvimden de çıkarılmış. Günümüzdeki tüketime dönük uygulamanın temelleri ise,
14 Şubat 1800 yılında Amerikalı Esther Howland'ın ilk Sevgililer Günü kartını
yollamasıyla atılmış. O gün bu gündür pek çok insanın kutladığı 'toplumsal' bir
olay haline gelmiş. Her ne kadar Hıristiyanlıkta dini özelliği kalmamış ve dini
takvimden çıkarılmış ise de, bu gün, bu kez "kapitalizmin" kutsalları
arasına girmiş vaziyette.
Dün bir Sevgililer gününü daha geride bıraktık.
İnsanlarımıza, özellikle gençlerimize tavsiyem, hediye almanın günü olmasın.
Hediyeleşmek Sünnettir, içinizden geldiği an küçük bir hediye alın ve
sevgilinize sürpriz yapın. Emin olun sevginiz daha farklı olacaktır. Sevginin
günü olmaz. Dün 14 Şubattı, bugün 15 Şubat, bize her gün sevgililer günü,
SEVGİLİLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN!
YAŞAM TIP MERKEZİ
Kırıkkale’mize son yıllarda
sağlık alanında çok ciddi yatırımlar yapıldı. Hem devlet hem de özel sektör
yatırımcıları insanlarımızın daha iyi sağlık hizmeti alabilmesi için çeşitli
yatırımlar yaptı. Yüksek İhtisas Hastanesi ek binası, Tıp Fakültesi Yeni
Binası, Ağız Diş Hastaneleri ve özel hastaneler.
Şehrimiz de bir özel tıp
merkezi var ki artık şehrin markası oldu. Özel Yaşam Tıp Merkezi, Zafer
caddesinde başladığı, hizmet alanını geliştirerek Samsun Bulvarında devasa bir
binaya taşınmak üzere.
Kırıkkale’mize yapılan
Hastane yatırımlarının büyüklükleri bakımından her ne kadar devasa yatırımlar
olsa da iç teçhizat ve hekim kalitesi olarak sınıfta kalır düzeyde. Ancak, Yaşam
Tıp Merkezi yeni binasında bu açığı kapatacak gibi. Aldığımız duyumlara göre
başarılı olan personeline yeni personeller katarak hizmet ağını büyütecek gibi.
Devlet Hastanelerinde bulamadığımız güler yüzün yanı sıra Sağlık ekipmanlarını
son teknoloji makine ve teçhizatlarla güçlendireceği söyleniyor.
Umarız beklentiler
karşılanır ve bu devasa yatırım boşa çıkmaz. Beklentiler karşılanırsa
Kırıkkale’nin Sağlık Markasını başka şehirler de görmemiz içten bile olmaz. Ne
diyelim her şeyin başı sağlık.
YILIN SPOR İNSANLARI
Kırıkkale Gücü Spor Kulübü
Başkanı Güven Gündüz tarafından 10. Geleneksel Yılın Spor İnsanları Ödül töreni
yapılacak. 23.02.2016 Salı günü Kırıkkale Kültür Merkezi Salonunda Saat
18.00’da başlayacak ödül töreninde Kırıkkale’nin önde gelen spor adamları
ödüllerini alacaklar. 10 yıldan bu yana her sene tekrarı yapılan ve artık
geleneksel hale gelen bu ödül törenleri için profesyonel ekibi ile renkli
törenler düzenleyen Güven Gündüz’e teşekkür etmek gerekiyor.
Çok az sayıda ödül vererek
takdiri hak eden gerçek kişilere ödül vermenin yanı sıra yapılan programlarda
ki profesyonellik ile dikkatleri çeken bu organizasyon için Güven Gündüz’ü
tebrik ediyor başarılarının devamını diliyorum.
Türk Telekom, şehrin takımına sahip çıkıyor
Türk Metal Kırıkkalespor’da
As Başkan olarak görev yapan Tolga Özkan’a mesai arkadaşlarından jest geldi.
Kurum çalışanları işyeri binasına astıkları devasa Kırıkkalespor bayrağı ile
Kırıkkalespor’un yanındayız mesajı verdiler. Türk Telekom çalışanları ayrıca
hafta sonu oynanacak Yozgat karşılaşmasında da stadyumda yerlerini alacaklarını
söylediler.
Türk Telekom çalışanlarının
bu davranışının diğer kurumlara örnek olması temennisi ile Türk telekom
çalışanlarını tebrik ediyorum