Baharın gelmesi ile her yer yeşillenirken, şehrimizin
renklenmesi de insana ayrı atmosfer katarak göz zevkimizi doyuruyor. Kırıkkale
Belediyesi belki de herkes tarafından takdir edilecek bir çalışma başlattı ve
Kırıkkale’yi girişinden çıkışına her yeri çiçeklerle donattı. İlk bakışta
herkes acaba hangi çiçekçi zengin edildi söylentileri çıksa da perde arkasında
daha çok takdir hak edecek bir konu var.
Kırıkkale Belediyesi peyzaj işlerine harcadığı parayı göz
önüne alarak kendi bünyesinde sera kurdu. Bu devasa serada bugün şehrimizin her
bir yerini rengârenk yapan çiçekler yetiştirildi. Parklar, yollar, Cumhuriyet
Meydanı, Bağdat Köprüsü, Zafer Caddesi, Samsun Bulvarı hemen her yer bu
çiçeklerle donatıldı.
Tam 360 bin adet çiçek şehrimize renk kattı. Bir emekli
olarak bu görüntüler içimi ferahlattı. Üstelik bunun Belediyeye çok az paralara
mal olması ayrıca içimi rahatlattı. 360 bin adet çiçek Belediye serasında
yetiştirilirken, yetiştirilen çiçekler İş Kur tarafından gönderilen işçiler
tarafından şehrimizi donattı. Birçok belediye bu işçileri çalıştırmadan
maaşlarının İş Kur tarafından verilmesini sağlarken Kırıkkale Belediyesi her
birini çalıştırarak şehri güzelleştir.
Japon Park olarak başlatılan Şehitler Parkı olarak
tamamlanan, parkta birkaç eksiği olmasına karşın şehrin ayrı bir huzur noktası
oldu. İçerisinde gölette kuğu beslenmesi de ayrı bir güzellik. Ancak içerisinde
ki Suriyeliler ve göledin temiz olmaması parkın genel durumunu bozmakta ve
aileleri uzaklaştırmakta. Arkasında başlayan Adliye İnşaatın tamamlanması ile
bu sorununda çözüleceğine inanıyorum.
MKE Lojmanlarının yıkılarak Kırıkkale’nin en büyük parkının
da çalışmaları başlatıldı. Bu çalışmaların biran önce tamamlanmasını ve
insanların bu parklardan faydalanmalarını merakla bekliyorum. Ancak parkların
profesyonel ekipler tarafından yapılmasını ve içerilerine muhakkak gelir
sağlamak ve insanların vakitlerini değerlendireceği işletmelerin konulması
taraftarıyım. Kırıkkale’de sosyal alanların genişletilmesi taraftarıyım. Buralara
işletmelerin yapılması ile yalnızca Yenişehir ve Bulvar Park yükünün
hafifletmiş olur. Bu tür alanlar ne kadar büyürse hizmetin o kadar artacağı
kanısındayım.
Bulvar Park demişken trafik sorununa da değinmeliyim.
Özürlüler için yapılan yolların önüne araç park edilmesinden doğan sıkıntılara
karşılık duba dikilmesini takdirle karşılıyorum. İnsanlar için en büyük engelin
diğer insanlar olduğuna inanıyorum. Belediyenin bu konuda hassas davranmasına
teşekkür ediyorum. Ancak Kırıkkale’de çok büyük bir trafik sorunu görüyorum,
her yıl bu sorunun daha fazla büyüdüğüne tanık oluyorum. Şehir merkezinin küçük
olmasından dolayı park sorunu ile karşı karşıya kalıyoruz. Belediyenin yeni
otopark alanları açması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca şehir merkezinin de genişletilmesi
ve zafer caddesine sıkışan şehrin Millet Bulvarı ya da Samsun Bulvarına
genişletilesi için her türlü projenin hayata geçirilmesi gerekiyor.
Öte yandan Ramazan yaklaşıyor. Her Ramazan olduğu gibi,
kardeşliğin, ibadetin, huzurun, paylaşmanın bol olduğu bir Ramazan diliyorum.
Zengin sofralarda iftar yapanlara bol bol yardım çağrısında bulunuyorum. Bu
ramazan her yazımda gözümle gördüğüm yardımları yazacağımı beyan edeyim.
Yazacağım çünkü insanları yardıma teşvik edeceğim. Bu bağlamda Kırıkkale
Belediyesini de göz ardı etmemeliyiz. Kırıkkale Belediyesi Sosyal Konsey
aracılığı ile bu Ramazan’da da ihtiyaç sahibi ailelere ulaşarak gıda yardımında
bulunacak. Özellikle sosyal konsey bünyesinde puan usulü ile ailelerin kendi
ihtiyaçlarını seçebilecekleri sistem sayesinde daha iyi bir hizmet anlayışında
olmasını takdirle karşılıyor ve devamını diliyorum.
KALDIRIN CENAZEYİ
Daha önce birkaç sohbetim de Kırıkkalespor’un şehir olarak
şampiyonluğa hazır olmadığını ve şehrin biran önce bu şampiyonluğa hazırlanması
gerektiğini söylemiştim. Kastım tam da buydu. Takım şampiyonluğa hazırdı ama
şehir hazır değildi. Sezon başında birleşme sürecinde bahsettiğimiz sorunlar
kapıdaydı. Sezon boyunca yaşanan gerilimlerden dolayı Kulüple siyasilerin arası
açıktı. Kavga ve gürültüden beslenen yöneticilerin siyasetçiler aleyhine sarf
ettikleri sözlerin ödemesi sezon sonundaydı. Yönetim içerisinde ki çatlak,
sendika ve şehir gurubunun ayrılacağına işaretti.
Sonuç olarak takım şampiyon oldu. Hemen belirteyim, Sendika
Genel Başkanı Pevlül Kavlak’a desteklerinden dolayı, Belediye Başkanı Mehmet
Saygılı’ya desteklerinden dolayı, Kulüp Başkanı Metin Karakuş’a hizmetlerinden
dolayı, Sendika Şube Başkanı Mürsel Öcal’a hizmetlerinden dolayı tüm Kırıkkale
olarak teşekkür ediyoruz.
Ancak her kim ki 18 yıl sonra gelen bu şampiyonluğu doya
doya yaşamamıza mani olmuşsa onu da Kırıkkale olarak Allah’a havale ediyoruz.
Takım şampiyon olmuş hayallerimiz var konser verilir, panayır kurulur, eğlence
yapılır birde bakmışız her şey hayal de kalmış. Sadece yol yorgunu döndüğümüz
Afyon dönüşü havai fişek, mehter takımı gösterisi, şampiyonluk bitti kavgaya
devam.
Ya bıkmadınız mı kavgadan? Yozgat’la kavga, Kırşehir’le
kavga, Çankırı ile kavga, Vali ile kavga, Milletvekilleri ile kavga… Yanlış
anlamayın haklı kavgalarda herkesten önce koştuğumu herkes bilir. Ama
Kırıkkalespor Şampiyon olduğunda bile kavgayla anılmasın istiyorum. Şimdi kavga
edecek kimse kalmadı, Yozgat, Kırşehir, Çankırı Amatörde kaldı, Vali Şehri terk
etti, Milletvekilleri takımdan elini çekti. Kavga edecek kimse kalmayınca
herkes birbirine girdi. Futbolcusu, yöneticisi, başkanı, sendikası hepsi
birbirine düştü.
Neden? Kimse iş bilmiyor da ondan! Kimse siyaset yapamıyor
da ondan. Kimse tecrübeli değil de ondan. Ama en çokta kararsızlıktan! Kim
haklı kim haksız bizi ilgilendirmez, bizi ilgilendiren transfer sezonunun
başlayacağı, bizi ilgilendiren 2 ay sonra 3. ligin başlayacağı. Bizi
ilgilendiren sözleşmeli bir tane futbolcumuzun olmadığı, teknik Direktörümüzün
devam edip etmeyeceği. Gidin kavganızı başka yerde yapın. Ama şu cenazeyi
ortadan kaldırın! İki aydır kavga
ediyorsunuz, yöneticiler birbiri ardına basın açıklamaları yapıyor, futbolcular
sosyal medyada baş kaldırıyor.
Kendinize gelin. Gelemiyorsanız, ağır geldi ise size verilen
değerler, bırakın gidin. Bu cenazeyi biran önce kaldırın. Zaman kaybedip
Kırıkkalespor’a zarar veren her kim olursa olsun karşısında dururum. Emin olun
bu taraftar da durur. Şuan en önemli şey zaman kaç haftadır bugün yarın
sallayıp duruyorsunuz, şehrin tansiyonunu çıkartıyorsunuz. Her taraf öncelik
Kırıkkalespor diyor. Görelim önceliğiniz Kırıkkalespor mu değil mi? Önceliğiniz
Kırıkkalespor’sa, bu takımın zaman kaybetmesini istemezsiniz. Kim başkan
oluyorsa olsun, kongreden çıkan başkan benim başkanımdır. Kongreye kadar takıma
zarar veren, süreci uzatan herkes benim gözümde kangrendir. Tek bir şey yapıp,
her şeyi düzeltmek dururken, her şeyi yapıp, tek bir şeyi yapmamak ne demektir.
Bir kongre kararı için tam 2 ay bekledik. Bizim derdimiz şu
başkan olsun, bu olmasın değil. Hiçbir zaman da bu kafada olmadık,
Kırıkkalespor’un başkanı kimse bize düşen destek olmaktır. Ancak bir tıkanıklık
varsa çözmekte başkana düşer, en son çözümse her zaman kongredir. Aylardır
beklediğimiz yönetim kurulu toplantısı nihayet gerçekleşti. Evvela toplantıda
yönetim kurulu üyeleri hariç bulunanlar ne alakaydı. İki taraftan da kulüple
hiçbir alakası olmayan kişiler vardı. Bundan daha vahim olanı ise Kulübün
kapısında bekleyen polislerdi. Koskoca Kırıkkalespor tarihinde ilk defa polis
nezaretinde yönetim kurulunu topladı. Bu ayıptır, koca koca adamların ayıbıdır,
Kırıkkalespor’u küçük düşüren bir harekettir. Yahu siz bir sene birlikte bu
kulübü yönetmişsiniz, anlaşamaz tartışırsınız, siyaseten yollarınız ayrılır,
ancak bir yönetim kurulu toplantısı yapamayacak kadar yada bunu polis
nezaretinde yapacak kadar büyütmemelisiniz.
Çift başlılık her yerde problemdir. Sendika gurubu şehir
gurubu diye bölünmek çift başlı sistemi getirdi sonucu da Kırıkkalespor’a zarar
ettirdi. Bu sorunu çözmek yönetim kurulu üyelerine düştü, geçte olsa kongre
kararı alındı. Ancak yönetim kurulu toplantısı tam bir fiyasko! Bir kulübün
yönetim kurulu defterinin kaybolması ne demektir. Çok merak ediyorum
haftalardır delege sayısı anlaşmazlığı var. Delegelerde neden gizlenmektedir.
Kulüp Başkanı basın toplantısında 250 civarı delegeden
bahsetti. Aynı başkan yönetim toplantısında 119 delege olduğunu söyledi bu ne
yaman çelişkidir. Basın toplantısında anlatılanlar yalan mıdır?
Neyse ki 19 Haziran kongre tarihi olarak belirlendi. Ancak
karar defterinin bir an önce ortaya çıkartılması gerekir. Karar defterinin
nüshaları tamamlandı ise eski karar defteri ortaya çıkartılıp alınan kararlar
delegelerle paylaşılmalıdır. Kaybolmuşsa kimin sorumluluğunda ise cezası
kesilmelidir ve kulüp tarafından yasal işlem biran önce başlatılmalıdır.
Ayrıca üye ve delege bilgileri de kamuoyu ile biran önce
paylaşılmalıdır. Yasal olmayan işlem var ise yöneticiler tarafından işlem
başlatılmalıdır. Gelir gider kalemleri bir bir açıklanmalıdır. Kulüp zararda mı
karda mı kamuoyuna açıklanmalıdır.
Artık kimsenin sabrı kalmadı. Bütün bilgilerin gizemli
olması taraftarın ve tüm şehrin sabrını zorlamaktadır. Kırıkkalespor borçsuz
bir kulüptür, MKE ye dönmemek için her şeyin şeffaf olması gerekir. Gizlenen
her şey kafalarda soru işareti sebebidir. Kimsenin tarafında değilim ancak
ömrünü Kırıkkalespor’a adamış bir Kırıkkalespor delegesiyim.
Kim Kırıkkalespor’un itibarsına, onuruna, şerefine, kasasına
halel getirirse onunda aslanlar gibi karşısında dururum. Tıpkı paralarını
sosyal medyadan isteyen her birini diğerinden daha çok sevdiğim futbolcuların
karşısında durduğum gibi.