11 ayın sultanı
Ramazan Ayı geldi. Bir önceki yazımda yardım yapan şahıs ve kuruluşların
isimlerini açıklayacağımı yazmıştım. Bunun amacı reklamlarını yapmak değil
yardıma teşvik etmektir. Kırıkkale Belediyesi Nokta Mevkiinde iftar çadırı
kurdu, Utkum İnşaat Sahibi Ercihan Çakmak Nur Camiinde Teravih Namazından çıkan
Cemaate her gün su ikramında bulunuyor. Yeni Dünya Vakfı 2.000 adet Erzak Fişi
dağıtacak. Rabbim herkesin zekâtlarını ve yardımlarını kabul etsin. Paylaşmanın
ve paylaştıkça çoğalan sevginin ayı olsun İnşallah.
Yardım her
Müslüman’ın ve hatta tüm insanlığın borcudur. Herkes elinden gelebildiğince
yardım etmelidir. Milletimiz de İslamiyet öncesinde dahi yardımseverliği ve
misafirperverliği ile tüm Dünyanın takdirini kazanmış Kutsal bir millettir.
Yardımlaşmanın, sevginin, saygının, ibadetin tavan yaptığı bu Mübarek ayda
kaleme aldığım bu yazıdan yardıma ve yardımlaşmaya karşı olduğum tezi çıkmasın.
Son birkaç
aydır yazmak istediğim ve hatta araştırdığım bir konu bu. Ramazan ayı sebebi
ile tavan yapması nedeni ile artık yazmadan duramayacağım bir konu. Henüz 10
yaşına değmemiş çocukların Kırıkkale Cadde ve sokaklarında bir kutu içerisinde
selpak mendil, kek ve benzeri şeyleri tutarak birkaç kelime bildiği Türkçesi
ile “abi bi lira” diyerek satıcılık yapması. Hemen yardımsever yanınız ön plana
çıkıp “yahu ne var kardeşim dilenmiyor ya” diyebilirsiniz. İşin bu yüzünden
bakarsanız haklısınız da.
Ancak
annelerinin Kırıkkale’nin belirli çay Ocaklarında akşama kadar oturup
ağızlarında sigara önlerinde hiç eksilmeyen çayı ile çocuklarını beklediğini
söylersem. Bu çay ocaklarını da elimle gösterebileceğimi söylersem ne dersiniz?
Kızdınız değil mi? Dilenmiyor ya diyorsunuz ya peki duygu sömürmüyorlar mı?
Çocuklukları, saflıkları, temizlikleri içinizi kasıp kavurmuyor mu? Kısacası
hiç ihtiyacınız yokken o çocukları görüp acıdığınızdan alışveriş yapmıyor
musunuz? Hatta parayı verip keki almadığınız olmuyor mu? Görüyorum her gün
oturduğum çay ocaklarında hepiniz o çocuklara para veriyorsunuz.
Ben de acıyorum
o çocuklara. Hatta birçoğu ile sohbet ediyoruz. Memleketlerini soruyorum Afgan,
Suriye, Irak… Ülkelerinde ki savaştan, açlıktan kaçıp memleketimize
sığınmışlar. Kimi tarafından sevgiyle, merhametle karşılanıyor, kimi tarafından
nefretle izleniyor. Hatta birçok kişi tarafından siyasi düşüncelerle
inceleniyor. Dedim ya biz misafirperver ve yardımsever bir milletiz. Ben
eleştirmiyorum Suriyelilere kucak açmamızı, hatta göğsüm kabarıyor. Ancak, her
şeyin olduğu gibi onlarında kontrol dışına çıkmasından korkuyorum. 1990 yılında
Saddam Zulmünden kaçan Kürtlerin sığındığı bir ülkeyiz biz. Sonrasında o
Kürtlerin çoğu ile savaşan ve Şehit veren bir milletiz.
Bunlarında o
hale gelmesinden korkuyorum. İlle terörist olmasından değil, uyuşturucu
ticareti yapmasından, fuhuş çetesi olmalarından, hırsızlık yapmalarından
korkuyorum. Hatta 30 yıl sonra parti kurup özerklik istemelerinden bile
korkuyorum. Olmaz demeyin ne olmazlar oldu bu memlekette. Ben o çocuklara o
gözle bakmıyorum ancak kendisi çay ocağında akşama kadar çay sigara yapıp,
akşam çocuğun biriktirdiği parayı cebine koyup o para ile ilk işi de sigara
almak olan annelerden korkuyorum. Kendi öz çocuğunu soğukta çalıştırırken
kendisi sıcacık yerde oturan anneden her şey bekliyorum.
Kızıyorum… 10
yaşından küçük çocukların çalıştırılmasına göz yuman devlet görevlilerine
kızıyorum. Zabıta, emniyet, maliye her kim sorumlu ise bu çocukları
çalıştıranlara göz yuman herkese kızıyorum.
Mültecilere
kızmıyorum. Onlara kucak açan devlete kızmıyorum. Ancak onlara kucak açıp
serbest bırakan, kontrol altında tutmayan devlete ve görevlilere kızıyorum.
Evet, biz misafirperveriz. Evet, biz yardımseveriz. Ancak bu duygularımız
yüzünden tedbirsiziz. Hükümetin Mülteci programlarından dolayı zaafa düşen
emniyet güçlerimizi eleştiriyorum. Bir Suriyeliye dokunsa başına iş
geleceğinden çekinenlere kızıyorum.
Haksız mıyım?
Saddam Zulmünden kaçan Kürtler ülkeye geldikten sonra terör artmadı mı? Esed
Zulmünden kaçan Suriyeliler ülkeye geldikten sonra terör artmadı mı? Aynı
hataya iki kere düşmek nedir?
İyide göz mü
yumsaydık? Hayır, asla! Zulme karşı dünyanın en mert milletidir bu millet. Asla
göz yummamalıydık. Ancak kontrolü ele almamız gerekiyor, mültecileri devletin
belirlediği kamplara alıp o kamplarda kontrol etmemiz gerekiyor. Huzursuzluk
çıkartanı derhal sınır dışı etmemiz gerekiyor. Devletimizin merhametini
gösterirken zaafa düşmememiz gerekiyor. Atalarımız boşa söylememiş gereğinden
fazla merhamet vatana ihanettir diye. Daha fazla ihanet etmememiz gerekiyor.
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
DELİCE’DE
TARİHİ MAÇ
Kurucusu olduğum Delicespor 2. Amatör Kümede fırtına gibi esiyor. Çıktığı 4
maçta da galibiyet alan ve namağlup yoluna devam eden Delicespor şampiyonluğa
emin adımlarla ilerliyor.
Yazımızın konusu Kırıkkale tarihinde ilk defa gece maçı oynanması. Lider
Delicespor ile 2. Amatör Kümenin diğer güçlü ekibi Sulakyurt Belediye Spor
arasında geçtiğimiz Pazar oynanan müsabaka, Kırıkkale sınırlarında ilk defa
gece maçı olarak tarihe geçti. Kırıkkale’nin ilk ışıklandırmalı stadı da bu
şekilde hizmete girdi. Dönemim Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın ve dönemin
Ak Parti İlçe Başkanı, Delice İl Genel Meclis Üyesi Hacı Ömer Örsdemir’in
gayretleri sonucu Delice’ye kazandırılan bu stat diğer statlar içinde ilham
kaynağı oldu.
Delice’de, takımın başarılı sonuçlar alması ve gece maçı oynanması tüm Delice
halkının dikkatini çekmiş olacak ki stat tıklım tıklım doluydu. Oğlunu, kızını
yanına alıp maç izlemeye gelen Deliceliler adeta felekten bir gece çaldılar. Aynı
zamanda Çerikli’den de desteğe gelen vatandaşlar da eklenince futbolun
kardeşlik olduğunu gösteren güzel sahneler izledik.
Stat ve taraftar kadar sahada ki mücadele de kaliteli olunca atmosfer tadından
yenilmez oldu. Yeni kurulan ve yeni kurulmasına karşın çok güzel bir futbol
sergileyerek 2. Amatör Kümede Delice’nin arkasından 2. sırada yer alan
Sulakyurt Belediye Spor oynadığı istekli futbolla gecenin anlamını bir kat daha
artırdı. Kıran kırana geçen maçta ilk yarı 0-0 beraberlikle sonuçlanırken ikinci
yarı gelen karşılıklı gollerle futbol tadından yenmez bir hal aldı. 1-0 öne
Delicespor geçti, 2 dakika sonra Sulakyurt durumu eşitledi. Delice durumu 2-1 e
getirirken Sulakyurt ani ataklarla önce 2-2 ye getirdiği skoru daha sonra 3-2
ye getirerek öne geçti. Bu dakikalarda Delicespor 1 kırmızı kart görüp 10 kişi
kalınca Sulakyurt rehavete kapıldı. Taraftarın muhteşem desteği ve teknik
heyetin yerinde müdahaleleri ile 10 kişi kalan Delice adeta sahada Sulakyurt’a
top oynatmayarak 4-3 öne gerçi ve bu skorla galibiyet serisini devam ettirdi.
Maçı sonuna kadar kovalayan ve pes etmeyen Delicespor’u tebrik ediyoruz. Bir
tebrikte Kulüp Başkanı Ahmet Karabekir’e. Delice’de topladığı çocukları kendi
elleri ile eğiterek kötü alışkanlıklardan uzak tutan ve her birini bir
profesyonel futbolcu havasına sokan, takım için gecesini gündüzüne katan, yeri
geldiğinde antrenörlük, yeri geldiğinde malzemeciliğini dahi yaparak bu
çocuklara ve Delicespor’a sahip çıkan Kulüp Başkanına sonsuz kez teşekkür
ediyorum.
Kırıkkale’nin ilk gece maçında fair playdan uzaklaşmadan, göze hoş gelen,
mücadeleci futbol sergileyen Delicespor ve Sulakyurt Belediye Sporlu
futbolcuları tebrik ediyoruz. Misafirperverliğinden ötürü Delice Belediye Başkanı Turgut Özdem ve Vekili Ünal kardeşime şükranlarımı sunarım. Bize bu tarihi anları yaşayan Gençlik ve Spor
Bakanlığına ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.