Gün geçmiyor ki
yazılı veya görsel medyaya bir dolandırıcılık haberi düşmesin. Bunlar
içerisinde kimi insanı güldürecek cinsten, kimi ağlatacak cinsten, kimi de
düşündürecek türden.
Çok değil daha iki ay önce başımdan geçen bir
benzer olayı (29 Mart 2016 ‘’Bir Tavsiye’’) başlığıyla sizlerle paylaşmış,
dolandırıcıların hızına yetişilemediğini yazmıştım.
* ) Geçen hafta bir konu hakkında
görüşme yapmak üzere gittiğim Halk Eğitim Müdürü müzün makamındayken, GSM’ den
arayan operatör yetkilisinin pazarlık görüşmelerine şahit oldum.
Daha önceki yıllık
taahhüt görüşmesinde belirlenen değerlerden, şimdi yaptıkları tavizlerin yüzde
orantısını yapmak mümkün değil! Aboneliğin iptal edilmemesini sağlamak için ne
biliyorlar internet paketi hediye etmeyi, ne ilave görüşme zamanı vermeyi,
neler neler.
Bütün bunlar veriliyormuş ta neden daha
önceki abonelik görüşmesinde sağlanmadığını soran Müdür Bey’ i ikna edebilmek
için olmadık fırıldağı çevirdiler velhasıl.
Telefonla yapılan bu
tür taahhüt ve görüşmelerde, her ne kadar güvenlik açısından yapılan görüşmenin
kayıt altında olduğu bilgisini itimat amacıyla görüşme başında bildiriyorlarsa
dahi, görüşme esnasında verdikleri bilgilerin arasına tuzak kelimeler ve
cümleler koyuyorlar. Görüşme esnasına da sen bunun farkına varamıyorsun. Zaman
içerisinde anlayıp itiraz edince de, siz böyle kabul etmiştiniz deyip sıyrılıp
çıkıyorlar!
* * ) Telefonla yapılan bir başka
dolandırıcılık, yine birkaç gün önce medyaya intikal etti. Yurdun bir
köşesindeki şehrimizde gariban vatandaşımız, çocuğunun sünnet düğününde takılan
altınları bozdurup, üstüne de 10 yıllık birikimini ekleyerek toplam 57 bin
lirasını, bir bankada vadeli hesaba yatırıyor.
Kendisini banka
görevlisi olarak tanıtan bir bayan arayıp, vadeli hesabına devletin destek
verdiğini, devlet desteğinden yararlanabilmesi için kimlik bilgileri ile
internet bankacılığı şifrelerini teyit etmesi gerektiği gerekçesiyle bu
bilgileri öğreniyor.
Ardından vadeli hesap bozdurulup başka bir
hesaba havale ediliyor. Vatandaş telefonuna gelen banka bildirim mesajıyla,
parasından havale yapıldığını görünce, doğru bankada koşuyor. Vadeli hesabında
50 bin lira çekildiğini ve 7 bin lirası kaldığını öğrenince de soluğu emniyette
alıyor.
Bu ve benzeri siber dolandırıcılık olaylarında
mağdur olan vatandaşların, gelen mesaj ve telefonların kayıtlarını silmeden
Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak, dolandırıcılığa karışan kişi ve olayın
içeriğine göre banka hakkında suç duyurusunda bulunmaları ve kişi / kişilerin
tespitini istemeleri gerekmektedir.
Bahsettiğimiz telefonlu dolandırıcılıklardan
başka sistemlerde mevcut. Özellikle 2007’ den sonra türeyen, elinde çanta ve
birtakım düzmece evraklarla işyerlerine bizzat gelerek baskın tarzında
dolandıranlar da var.
* * * ) Kılık – kıyafeti gayet düzgün, elinde
evrak çantasıyla işyerinden içeri girerek kendisini Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)
müfettişi olarak tanıtan dolandırıcı, çantasından çıkardığı düzmece şikayet
dilekçesini eline alarak, işyeri sahibine hitaben haklarında ihbar olduğunu ve
denetlemeye geldiğini, gerçek ceza tutarının ( ….. ) TL olduğunu, fakat
anlaşmaya giderse, cezayı elden nakit alarak indirim uygulayabileceğini
belirtiyor.
Çok kısa olarak
bahsettiğim ‘’Sahte İş Müfettişi’’ olayının örnekleri, birbirinden üç aşağı –
beş yukarı farklı olarak, sayılamayacak kadar çok! Fakat sonuç itibariyle
vurgunu yiyen, mağdur olan her zamanki gibi vatandaş!
Böyle durumlarda vatandaşların bilinçli ve
uyanık davranmaları gerekiyor. Öncelikle gelen kişinin kimlik ibrazını
istemeleri ve bunu da İl SGK Müdürlüğünden teyit ettirmeleri gerekiyor. Devamında
gelen kişinin hangi işlem veya maksatla geldiğinin resmi belgesini isteyip,
kendisinin bizzat okuması ve ne istendiğini öğrenmesi icabediyor.
Bunları yaparken de gayet soğukkanlı bir
şekilde davranılması icap ediyor. Zira karşısında profesyonel bir dolandırıcı
olduğunu ve kendi en ufak bir hatasının aleyhine değerlendirileceğini bilmesi
gerekiyor.
Diğer önemli bir
husus ta, hiçbir surette elden nakit tahsilâtın söz konusu olmadığıdır. Yani
gelen kim olursa olsun, keser makbuzunu bırakır gider, elden para alamaz!
Kesilen cezanın parası makbuzu mukabili Vergi Dairesine ödenir! Bu ve benzeri
olaylarda dikkatli davranılması ve kişinin mağdur olmaması açısından son derece
önem arz etmektedir.