Trafikte son yıllarda bilhassa
dikkatimizi çeken iki olağanüstülükten bahsedeceğim. Bunun birisi ‘’Motosikletli Magandalar’’, diğeri de
halk arasında ‘’Şahinciler’’ olarak
bilinen, Modifiye araç sürücüleri!
Her iki guruba mensup yaratıkların
hal ve hareketleri, her geçen gün vatandaşı canından bezdiriyor. Bu da
yetmezmiş gibi her geçen gün de sayıları artarak devam ediyor.
Şunu peşinen belirtmekte yarar var
ki, kimsenin ne keyfine, ne zevkine, ne malına ve ne de edebi dairesinde hareketine
müdahale gibi bir lüksümüz yoktur.
Memlekette demokrasi vardır ve her
fert istediği – dilediği hareketi
kanun sınırları içerisinde yapma hak ve hürriyetine sahiptir. Ancaaak, bu sınır
yekdiğerinin hürriyetiyle sınırlıdır! Yani sen kendi zevkin ve keyfin için, bir
başkasını rahatsız etme hak ve hürriyetine sahip değilsin!
Magandalar veya Modifiye ciler bu
noktada bazı boşluklardan yararlanarak, sırf keyifleri – zevklerini ve egolarını tatmin yönünde vatandaşa rahatsızlık
vermektedirler.
Hemen tamamının (istisnaları müstesnadır) psikolojik sorunları olan bu yaratıklar,
kendi şuuraltı problemlerinin çözümünü bu şekilde dışa vuran hareketlerle
telafiye yöneliyorlar.
Bu şekildeki hareketlerle ve güya
çevrenin dikkatini çekerek, kendilerini tatmin ediyorlar. Ama bunu yaparken
çevredeki diğer insanların neler söylediklerinin, yedi sülalelerinin hatırını
yâd ettirdiklerinin acaba farkındalar mı?
Normal olarak meskûn mahalde
kullanılmaması gereken o yarış motorlarıyla şehir merkezi ve çarşı ortasında
ani gaz vererek (uunnn – uunnn) yaptırmalarının
sonunda, o anda orada bulunan yaşlısı –
hastası – bebeğin durumu noluyor
bilmiyorlar!
Geçiyor oradan yüz metre ilerisindeki lambalı kavşağa kadar yine ani bir deparla
bir anda 200 km ye çıkan hızı yapıp, arkasından da
kavşakta acı bir frenle duruş! Yahut ta gecenin bir yarısında şehrin ana
caddelerinde motoru patlatırcasına bir egzoz sesiyle ortalığı ayağa kaldırma!
Bırakın o mıntıkada bulunan şehir sakinlerinin rahatsızlığı ve huzursuzluğunu,
o sesten müteessir olan çoluk – çocuğun o saatteki paniğini kim izah edebilir? Bu
yüzden yedikleri küfür kaç yazar!
Keza aynı şekilde ve özellikle de
şahincilerin modifiyeli egzoz ile mahalle aralarında düşük viteste tam gaz
seyirle mahalleyi ayağa kaldırarak gitmeleri. Bu yetmiyor gibi ikide bir ara
gazı ile (aannn – aannn) yaptırmaları, teybin sesini sonuna kadar açarak,
vakitli - vakitsiz mahalleye konser
vermeleri! Aynı durumda o mıntıkada veya sokakta hastası – sayrısı – cenazesi – vs. ne sayarsan artık.
İşte bütün bunları yapan o iyi aile
çocukları, doğrusu çok hayır dua alıyorlar!
Aldığım bir duyuma göre Konya İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Birimi, bu tip maganda ve modifiyeli
sürücülerden ‘’psikoteknik belgesi’’ istemeye
hazırlanıyor, darısı Kırıkkale’ ye.
Motorların büyük bir kısmında plaka
olmayışı veya yarı ortadan bükerek okunmasının önlenmiş olması kesin trafik
suçudur! Aynı şekilde Modifiye egzoz ile seyir trafik suçudur. Trafik kontrollerinde
motorlar genellikle kaçmaktadır. Modifiye egzozlular ise, sanayide
yaptırdıkları yere içerden gizli mandallı kumandayla çevirmelerde
kurtarmaktadır.
Bu arada ebeveynlere yani babalara – analara da çok büyük iş düşüyor.
Özellikle okulların tatil olduğu şu günlere yönelik, bilhassa da çocuklarını
taltif amacıyla bisiklet veya motosiklet alan veliler! Çocuğunuzun veya genç
delikanlı evladınızın göz göre göre intihar etmesine vesile olduğunuzun
farkında mısınız acaba?
Bilhassa mahallelerde sokak
aralarından aniden bilinçsiz ve şuursuzca ana yola çıkışlar, doğrudan kazaya
davetiye çıkarıyor! Kendi aralarında yarıştıklarını zannederken, maazallah
ecele koşuyorlar ama farkında değiller.
İşte bu bilinçsiz ve tecrübesiz
evlatlarımızın kazaya sebebiyet vermelerini ise bizler sağlamış oluyoruz. Bu
konulardaki eğitimsizlik ve bilgisizliğin bedelini o fidan gibi yavrular
canları ile ödüyorlar!
Karadenizlinin mezar taşında yazan hikâyeyi
bilirsiniz. (Hastayım dedum inanmadinuz,
hastayım dedum inanmadinuz, aha sonunda ne oldi baa!) misali olmasın
istiyoruz. Tabii ki akıllı – uslu,
adam – insan gibi araç kullanana
kimsenin söyleyecek sözü yok.
Her bayram öncesi onca tavsiyelerde
bulunuluyor. Bir dizi önlemler alınıyor. Çeşitli şekilde vatandaşın
bilgilendirilmesine çalışılıyor. Ama hiçbir bayram da daha 100 ölümlü kazanın altına düşmüyor! Bu da gösteriyor ki ders almıyoruz
vesselam.