Bir
konu hakkında etrafına duyarsızca bakmak ve kayıtsız kalmak dünyevi anlamda
insanlığı bedbahtlığa götürdüğü gibi, ruhani anlamda son derece insanlığa
zararlı bir davranıştır.
Bazı olaylar karşısında sessizliğe
gömülmek maalesef alışkanlığımız oldu.
Dünyada öyle olaylar oluyor ki siz
ne kadar kayıtsız kalırsanız o kadar sizinle ilgili ve sizi etkiler durumdadır.
Global dünyada siz kendinizi ne
kadar soyutlarsanız soyutlayın bir yanı ile sizi bulur durumdadır bu
gelişmeler.
Kuraklık ve dünyanın iklim
dengesinin bozulması belki çok ağır şekilde ülkemizi etkilemiyor, ama bu
etkilemeyecek anlamına gelmez. Düne kadar çağlayan şekilde akan derler kuruyor.
Önünde durulamayan bu suların artık bir sicim şeklinde akması tüm canlıları
tehdit ediyor.
Sokak hayvanlarının içecek su
bulamaması nedeniyle çok yakında vahşileşeceği çokta senaryo değildir.
Dünyada toplu ölümler var. Bunların
nedenini araştırmamak ve kadere razı şekilde beklemek başka bir duyarsızlık
örneğidir.
Dünyanın her yerinde terör almış
başını gidiyor. Bugün doğusu batısı ile nizami yollardan hak aramayanların
yapmış oldukları eylemler artık sadece belli kemsileri değil tüm insanlığı
etkiler duruma geldi.
Adamlar onlarca insanı öldürüyor ve
düşüncelerini bu şekilde kabul ettireceklerini sanıyor. Aslında bazı örgütler
istediklerini yaptırmakta bu yolu seçmelerinin karşılığını da alıyor.
Avrupa’nın ortasında iki bomba patlattıklarında kendilerine diğer devletler
üzerinde rahat hareket etme imkanını sağlatmış oluyorlar.
Bu örgütleri kurdurup, besleyip,
büyüten gelişmesini sağlayanlar zaten bunu bir paravan olarak kullanıyorlar.
Başarıyorlar da. Bu devletler Türkiye gibi gelişip büyüyen ülkelerin başına
bela ettikleri terör örgütünün biri ile yetinmiyor, aynı anda birden fazla
örgütü hazır bekletiyorlar.
Ülkemin sıkıntıları bir örgütle
değil. Tam da bu dediğim şekilde birkaç örgütün maşaları tarafından
sıkıştırılmak peşinde.
Ülkemiz içinde olduğu kadar ülke
dışında olan olaylara da duyarsız kalmamız asla düşünülemez. Artık dünyanın bir
ucunda olan olayların aynı anda diğer taraflarda da hissedilmesi nedeniyle her
bir yerde olan olayların karşısında duyarsız kalak mümkün değildir.
Gayri nizami harbin en önemli
etkenlerinden birisi psikolojik harptir. Bu harbi terör örgütü kullanmak
isteyecektir. Farklı yerlerde yapmış oldukları eylemlerle halkı bıkkınlığa,
bezginliğe ve paniğe sevk eder. Farklı yerlerde patlayan bombalar ile halkı
toplum içine çıkaramamak amacını güderler, kundakladıkları araçlar ile halkın
malının gailesini duymasına yol açarlar.
Her gün şehit haberi geliyor ve
artık haberlere bakamaz olduk. Daha önce dediğim gibi asla bu alışkanlık
olmamalı. Alışmamalıyız bu şehit haberlerine ve sesimizin çıktığı kadar
bağırmalı tepki göstermeliyiz. Teröre tepki vermeliyiz, teröre destek olanlara
teki vermeliyiz, bu işten nemalanan kim varsa ona tepki koymalıyız. Asla
alışmamalıyız.
Ve tabi ki asla etrafımızda olan
olaylara tepkisiz, duyarsız kalmamalıyız. Duyarlı olduğumuzu gösterip,
tepkimizi çapımız, çerçevemiz, cürümümüz kadar verip “bizde tarafız ve
istemiyoruz dünyanın dengesinin bozulmasını, bizde istemiyoruz terörü hainliği
hıyaneti” demeliyiz.
Tepkisizlik kabullenmeyi getirir,
kabullenme iste teslimiyeti.
Selam ve dua ile…