Son haftaların referandum
gerginliği henüz üzerimizden geçmemişti ki,
geçen gün Kırıkkale Üniversitesinde
tertiplenen bir konferans için davet aldım.
Konferansın tertibedici konuşmacısı
da Kırıkkale’ nin yetiştirdiği genç akademisyen ve Türk Ocağı Kırıkkale Şube Başkanı Sayın Yar. Doç. Dr. Halil Murat ÜNVER.
Başarılı ve değerli
akademisyenimizi kısaca tanıttıktan sonra,
konferanstaki konuları sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Zira bu konular kırk yıllık ömrün birikiminden süzülen değerler.
MKE eski Kuvvet Merkezi Müdürü Sayın Muzaffer ÜNVER Beyin oğlu ve
1970 Kırıkkale doğumlu Halil Murat ÜNVER, İlk ve Orta öğrenimini Kırıkkale’ de, ilk Üniversitesini Karadeniz Teknikte Elektrik – Elektronik Mühendisi, ikincisini Anadolu Üniversitesi
İşletme Bölümünde bitirdi.
Devamında Kırıkkale Üniversitesi
Makine Mühendisliğinde Yüksek Lisans -
Doktora yaptı. Hacılar Meslek Yüksek
Okulu Müdürlüğü ve Mühendislik Fakültesi Dekan Yardımcılığı görevlerini ifa
etti. 2009 yılında kurulan ve yeni adı Yüksek Mühendislik Teknolojileri
Topluluğunun Danışmanlığını da yürütmektedir. Topluluk üniversitenin teknoloji üreten tek topluluğu olup, yurtiçi ve yurt dışında birçok
yarışmada üniversitemizi başarı ile temsil etmiş ve dereceler almıştır.
İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda
çalışmaları bulunan ÜNVER, aynı
zamanda (A) Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı
ve İş Sağlığı - Güvenliği Eğitmeni
olup, Hacılar M. Y. O.’ da bir İSG bölümü
açmış, Kırıkkale Üniversitesi’ nde
İş Güvenliği Uzmanlığı ve İş Yeri Hekimliği eğitimlerinin verilmesini
sağlamıştır.
1989’
dan beri KEMAS Ltd. Şti.’ nin kurucu
ortağı olup, tasarladığı ve ürettiği
ürünleri Türkiye, Azerbaycan, Ukrayna, Suriye ve son olarak ta ABD’ ne pazarlamış, ülke ekonomisi için 100’
den fazla özel tasarım makine ile katkı sağlamış olup, 9 adet de patent başvurusuna hazır
çalışması
vardır. Çok sayıda ulusal ve
uluslararası bilimsel yayını bulunmaktadır.
H.Murat ÜNVER Uluslararası Elektrik Elektronik Mühendisliği
Topluluğu (IEEE), Türkiye Elektrik
Mühendisleri Odası üyesi ve 103
yıllık Türk Ocakları’ nın Kırıkkale
Şube Başkanlığı’ nı yürütmekte olup,
Kırıkkale Üniversitesi bünyesinde de görevine devam etmektedir.
Evet, bir saati aşan bir konferansın özetlemesi bu sütuna
sığamayacağından ve kısaltarak ta konunun özünü kaybetmektense, iki bölümde sizlere sunmayı uygun
buldum:
*
Yaşam Mühendisliği
(1.)
- Bir Mühendisin Kendi Zaviyesinden
Yaşam Algısı -
İnsan
hayatın ne olduğunu anlayana kadar ömrünün yarısını tüketmiş olur. (Fransız Atasözü)
*) Meçhulden gelmiyor, meçhule gitmiyor. Geldiği
yer belli gideceği yer de. Zaman
zaman küçük sandallar yanaşıyor yanına. O
mağrur, kararlı, sabırlı. Sandallar
gibi anlık değil, yakın değil hedefi.
Ay kadar uzak, ay kadar büyük. Belki bir sandal bir gün olur böyle
bir gemi o zaman anlar sandal mı gerçek yoksa gemi mi?
*) Üniversite analitik düşünme
yeteneğini geliştirir. Üniversite
eğitimi almak hele ki mühendislik eğitimi almak hayatı yaşarken büyük
kolaylıklar sunar ama önemli olan sevdiğiniz işi yapmaktır. Başarının sırrı buradadır.
A’ ya
başarı dersek o zaman formül; A = X + Y + Z’ dir. X: çalışma, Y: eğlence, Z:
ağzını sıkı tutmak. (Albert Einstein).
*) Unutma yasamın hakkında elinde iki
şık var: Ya hayatı toza dumana
katarsın, ya da hayat boyu toz duman
yutarsın…
Müslüman
olduğu da düşünülen ünlü Alman filozofu Goethe der ki;
Tüm
inisiyatif ve yaratma eylemleriyle ilgili bir tek basit gerçek vardır: Kişi
kendini gerçekten adadığı anda, «kader» de
harekete geçmektedir…
*) Demek ki; önce hayal etmemiz sonra da o hayale kendimizi adamamız gerekiyor…
Düşleri
gerçekleştirmenin en kestirme yolu uyanmaktır. (J.M. Power).
*) Kendinizi, toplumu ve tüm insanlığı düşünün neredesiniz? Kimsiniz? Doğru
yaptıklarınız? Yanlış yaptıklarınız?
İnsanın
kendisi ile tümüyle dürüst olması iyi bir egzersizdir. (Sigmund Freud).
İnsanın
kendini fethetmesi zaferlerin en büyüğüdür. (Eflatun).
*) Siz asil Türk milletinin çocuklarısınız. Sizin dedeleriniz
daima sizi onurlandıracak işler yaptılar ve hiçbir zaman başınızı öne eğdirecek
işler yapmadılar…
Türk
milleti: Türkmen, Yörük, Kürt, Boşnak, Çerkez, Arnavut, Arap, Gürcü, Afgan….
Kökenli insanların ortak kader birliği bilinci ile meydana getirdiği topluluğa
denir… (Prof. Dr. Tufan GÜNDÜZ).
Yaşamı Gözlemleyin…
*) Ortamı,
insanları, ilişkileri, olumlu tepkileri, olumsuz tepkileri, gözlemleyin. Sizin davranışlarınıza ilişkin
insanlar nasıl tepki veriyorlar gözleyin.
Olumsuz tepki aldığınız davranışlarınızı tespit edin, üzerinde çalışın, kendinizi
geliştirin, kontrol edin…
*) Mesela arkadaşınızın başarısı sizde
kıskançlık duygusu oluşturuyorsa bunu farketmeniz ve bununla mücadele etmeniz
son derece önemlidir. Bu duygu ile
mücadele etmezseniz duygu ve bozulan ilişkilerden oluşan bir sarmala girersiniz. Hayatınız o dönem bir şekilde sona
erene kadar çekilmez hale girer.
Okuyun…
*) Size fayda sağlayacak şeyler okuyun. Vakit kaybettirecek şeylerden kaçının. Bir kitabı okurken dahi gereksiz
sayfalar için vakit harcamayın.
Kitaplar da ticarileştiği için şimdilerde bilgi içermeyen boş çok sayfa var. Hızlı okuma tekniklerini öğrenin, göz egzersizleri yapın…
Dinleyin…
*) Karşınızdakini anlamak için kendinize izin verin. Maalesef karşımızdakinin söyledikleri
karşısındaki ilk tepkimiz çoğunlukla onları anlamaya çalışmak yerine onları
yargılamaktır.
Karşımızdaki
kişi bir şeyler söylediğinde; «doğru», «yanlış», «mantıksız», «aptalca», «şunu diyor» «bunu
söylemeye çalışıyor» gibi şeyler düşünüyoruz. Ve hiçbir zaman karşımızdakinin ne dediğine değil ne demek
istediğine bakmıyoruz, onu anlamaya
çalışmıyoruz.
Doğru insan olun…
*) Bugün sadece face’ i takip ederek bile doğru insanın
özelliklerini görebilirsiniz. Ama
mesele bunları bilmek veya paylaşmak değil yaşamınıza yansıtabilmektedir. Bugün aslı ile örtüşmeyen insanlar
topluluğuna dönüştük. Paylaştığımızı
yaşamıyoruz…
Düzenli spor yapın…
*) Güzel bir hayat yaşamanın sırrı düzenli spor
yapmaktan geçmektedir. Bu hem
bedensel hem de ruhsal sağlığınız için çok önemlidir. Fazla kilo yaşamı mutsuz ve sevimsiz hale sokar. Umudunuzu yitirmenize yol açar, öyle ya basit bir kilo meselesini
halledemeyen işinde başarıya nasıl ulaşabilir.
*) Birçok müzmin hastalığın temel nedeni dolaşım
bozukluğudur. Haftada sadece 3 kez 5 dak. boyunca aşağıdaki nabza
ulaşmak bu sorunu çözer:
‘’Erkekler için Nabız: (220 - Yaş) x 0. 80’’. ‘’Bayanlar için
Nabız: (224 - Yaş) x 0. 80’’
Sağlıklı beslenin…
*) İleriki yaşlarda ne olacağınızı büyük ölçüde bu
günkü yedikleriniz belirleyecek…
Sigaradan uzak durun…
Sigara
içiyorsanız bedeniniz için yaptığınız hiçbir iyi şeyin anlamı yoktur… (Body
World).
*) Sigara içiyorsanız bedeniniz için
yaptığınız hiçbir iyi şeyin anlamı yoktur…
Evlenin…
*) Hayatını yaşamak denen şey anlamsızdır…
Doğru kişi
ile bir an evvel evlenin. Sokrates’ in dediği gibi ‘’Ya mutlu olursunuz ya da filozof ‘’
Çok çocuk
hedefleyin…
*) Aile planlaması safsatasını bırakın, çok çocuk hedefleyin. Aileniz ne kadar kalabalık olursa
hayat o denli neşeli, çocuklarınız o
denli düzgün olur…
BİRİNCİ BÖLÜMÜN SONU. DEVAMI
VARDIR.
‘’ HER TELDEN ‘’
YAŞAM MÜHENDİSLİĞİ ‘’2.’’
Sayın Halil Murat Ünver Hoca’ nın bir ömür boyu birikimlerinden
hazırlayıp sunduğu konferansını aktarmaya,
yarım bıraktığımız yerden tekrar devam ediyoruz.
Zengin olun…
*) Siz her şeyin en iyisine ve en güzeline layıksınız. Bir lokma bir hırka sadece bir
metafordur. Fakirlikle abat olunmaz. Zengin olun ve bu zenginliği
akrabalarınızla ve inananların muhtaç olanları ile paylaşın.
*) Cebirde 2 + 2 = 4.
*) Gerçek hayatta;
2 + 2 ± bereket = 4 (7) (2) ( - 3).
*) Unutmayın sizler sıfır km’ siniz. Hayatınızı kirletmeyin.
Temiz kalın. Huzur, mutluluk ve başarının sırrı buradadır. Hak ve haram yemek sizi kirletir, işlerinizde problemler çıkmasına
neden olur, paranızın bereketini
kaçırır, asabiyet ve depresyona
sebep olur. Bu tür bir sarmala
girince çıkmak ta çok zordur.
*) Bir toplumun ekonomisinin gücü…
*) Hayati becerileri mutlaka edinin.
*) Yemek yapmak,
ekmek yapmak, dikiş dikmek, ütü yapmak, ev temizliği, silah
kullanmak, bir hayvan kesmek, yüzmek, çadır kurmak, ateş
yakmak, bağ - bahçe işleri, vs. vs.
*) En az bir yabancı dil ile konuşmayı
öğrenin. Şu ana kadar aldığınız dil
derslerini bir kenara bırakın, youtube
da günlük konuşma için hazırlanmış dil derslerini açın ve onları takip edin, telefonunuza yükleyin ve gece gündüz
müsait olduğunuz her anda dinleyin. 2 -
3 ay sonra anlayıp
konuşabildiğinize siz de şaşıracaksınız…
*) Zaman planlaması yapmayı öğrenin. Bugün zaman rölatif olarak kısalmıştır. Çeşit çeşit zaman hırsızları çıkmıştır. Bunlarla nasıl mücadele edeceğini öğrenin ve uygulayın. Yoksa güzellikleri yaşamak için vakit
bulamayabilirsiniz…
*) İletişim en önemli hobiniz olsun. İyi bir yaşam için olmazsa olmaz etkili iletişim kurabilmekten
geçer. İletişim için ana başlıklar;
Konuşma
kabiliyetleri ve diksiyon, Beden dili, Renklerin dili, Kıyafet seçimi, Konuşma
kabiliyetleri ve diksiyon. Konuşma
saygılı, kibar ve küfürsüz olmalıdır. Unutmayın karşınızdaki kişinin
sınırlarını sizin ona hitabınız belirler.
*) Ağızlar,
lehçeler şiveler Türkçe’ nin zenginliğidir.
Ama resmi dil İstanbul Türkçesi’ dir. İstanbul
Türkçesi konuşmak için egzersiz yapın. Türkçe
yazıldığı gibi okunan bir dil değildir.
Dikkat edin.
Gideceğiz – Gidiceez, Soracağım – Sorucaam, Gideceksiniz – Gidiceksiniz.
Beden dilini öğrenin…
*) Bir iletişimde Beden Dilinin etkisi % 60, ses ve konuşma % 30; kelimeler ise % 10 civarında etkilidir. Sizin ve insanların hareketleri ne
anlama gelir mutlaka öğrenin hatta beden dilini karşınızdaki kişinin zihninde
istediğiniz imajı uyandırmak için kullanın.
*) Unutmayın anlatabildikleriniz karşınızdaki kişinin
anlayabildiği kadardır. Onun sizi
anlamasına yardım edin…
Renklerin Dili...
*) Renklerin anlamlarını bilmelisiniz. Çiçeklerin ve renklerinin anlamları
ile ilgilenin…
Kıyafet seçimi…
*) Kıyafet seçimi çok önemlidir. Çok bilinen bir söz vardır.
İnsan görünüşüyle karşılanır,
kişiliği ile uğurlanır. Kıyafetlerinizin
renklerini ve desenlerini gideceğiniz yere göre nasıl belirlersiniz, öğrenin.
Ekose, şal deseni, enine boyuna çizgili,
düz, gofret desenli, oduncu gömlek, kaşmir, jarse, saten, ipek, pile vs. terimlerini
öğrenin… Desenlerin birbirleri ile
uyumunu öğrenin…
Aksilikler…
Murphy der ki; Bir işin aksi gitme ihtimali varsa o iş mutlaka aksi gider!
*) Bir mühendisin hem özel hayatında hem de meslek
hayatında o aksi gitme ihtimalini ortadan kaldırmak gerekir… Buna proaktif yaklaşım denir…
Proaktif olun…
*) Proaktif olmak sürekli olarak iyi
durumda olmak demektir. Kötünün iyi
ile değiştiği, eskinin yeni ile
değiştiği yaklaşımdır. Bunun başı
ise;
Problemi
kaynağında çözmektir. Eğer problemi problem olmadan çözerseniz, maliyeti düşük
olur üstelik hayatınız problem çözmekle geçmez. (Ofsayt OSMAN)
*) Problemi problem olmadan çözebilme
becerisi, Dünyadaki cennetin
anahtarıdır…
Dua edin…
*) Yer gök
dua üzerine kurulmuştur.
Dualarınıza dikkat edin,
gerçekleşebilirler. (Emerson).
Dualarınız karşılık
bulmuyorsa, gözden geçirme zamanı gelmiştir. (Halit Murat Ünver).
*) (Resûlüm!)
De ki: (Kulluk ve) yalvarmanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin? (Ey inkârcılar! Size Resûl' ün bildirdiklerini) kesinkes yalan saydınız;
onun için azap yakanızı bırakmayacaktır!
(Furkan / 77).
*) O daima
diridir; O' ndan başka hiçbir tanrı
yoktur. O halde dinde ihlâslı ve
samimi kişiler olarak O' na dua edin.
Her türlü övgü âlemlerin Rabbi Allah' a mahsustur. (Mü’ min / 65).
*) Rabbinize
yalvara yalvara ve gizlice dua edin.
Bilesiniz ki O, haddi aşanları
sevmez. (A’ raf / 55).
*) En güzel
isimler Allah' ındır. Bundan dolayı
Allah' a onlarla dua edin… (A’ raf / 180).
*) Onların
oradaki duaları: "Allahım, sen
yücelerden yücesin"; sağlık dilekleri "selâm", dualarının sonu
da "Âlemlerin
Rabbi Allah' a hamdolsun." diye şükretmek olacaktır. (Yunus
/ 10).
*) Gerçek
dua O' nadır. O' nun dışında
yalvarıp durdukları ise onlara hiçbir şeyle cevap veremezler. Onlar olsa olsa ağzına su gelsin diye
iki avucunu açana benzer ki, o, ona gelmez. Kâfirlerin duası hep bir sapıklık içindedir. (13 / 14).
*) İnsan, hayrın gelmesine dua ettiği gibi
kötülüğün gelmesine de dua eder. İnsan
pek acelecidir. (İsra /
11).
*) Hâlbuki
Rabbiniz: "Bana yalvarın, dua edin ki size karşılık
vereyim. Çünkü bana ibadet etmekten kibirlenip yüz çevirenler yarın horlanmış
olarak cehenneme gireceklerdir." buyurdu. (Mümin / 60).
*) "Ben, sizden
ve Allah' tan başka taptığınız şeylerden çekilip ayrılırım da Rabbime dua
(ibadet) ederim. Rabbime yalvarışımda mahrum kalmayacağımı umarım.’’
(Kehf / 48).
*) Görmez
misin ki, göklerde ve yerde
bulunanlarla dizi dizi kanat çırpıp uçan kuşların Allah' ı tesbih ettiklerini? Her biri kendi tesbihini ve duasını
bilmiştir. Allah, onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilir. (Enbiya / 41).
*) Onların
mallarından sadaka al ki, onunla
kendilerini temizlersin, tertemiz
edersin. Bir de haklarında hayır dua
et. Çünkü senin duan kalblerini
yatıştırır. Allah işitendir, bilendir. (Tevbe / 103).
*) O halde
siz, dini Allah için halis kılarak
hep O' na yalvarın. İsterse kâfirler hoşlanmasınlar. (Mü’ min / 14).
*) Ateştekiler, cehennem bekçilerine derler ki: "Rabbinize
dua edin de bir gün olsun bizden azabı biraz hafifletsin.’’ (Mü’ min / 49).
* * * Her şeyin gönlünüze göre olduğu bir yaşam
dileğiyle…