Şu sıralar ilimize bakan düzeyinde katılım bir hayli
fazla. Önce Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya şehirde
bir dizi ziyarette bulundu. Sonra Ak Parti İl Kongresi için Başbakan Binali
Yıldırım şehrimize geldi. En sonda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet
Eşref Fakıbaba şehrimizi ziyaret etti.
Tabi katılım bakan düzeyinde olunca beklentimiz
yüksek oldu. Arkası gelmese de, sözler hava da kalsa da insan vaat duymak
istiyor. En azından misafirimizin şehrimizi tanımasını arzu ediyor. Maalesef
son üç ziyaretçide bizi tatmin edemedi ve heyecanlandıramadı.
Önce Aile ve Sosyal Betül Kaya’dan başlayalım. Sayın
Kaya Referandum Sürecinde Avrupa’da yaşadığı sıkıntılardan dolayı günümüzün en
popüler siyasetçilerinden birisiydi. Kaya Ülke Geneli yapılan yatırımlardan
bahsetti. Kırıkkale’ye yapılan bir yatırımdan ya da yapılacak projeden
bahsetmedi. Yani dersine çalışmamıştı! Kırıkkale’nin şu eksiği var diyemedi.
Kadın Kolları toplantısında 2019 seçiminin ne kadar etkili olduğundan söz etti,
daha çok çalışmalı ve Ak Partiyi daha çok tanıtmalısınız dedi. İyi de bu
kadınlar neyi anlatacaklar, siz bile bilmiyorsunuz ki şehre yapılanları. Belki
de yapılmamıştır! Hadi yapılan bir şey yok, seçimde bu kadınlar ne vaat
edecekler seçmene? Siz bir müjde vermediniz ki Sayın Kaya, kadınlar bunu tüm
şehre duyursun!
Başbakan Binali Yıldırım sevdiğim bir siyasetçi.
Ulaştırma Bakanlığı döneminde yolları bölmesi, şehirleri birleştirmesi ile
herkesin takdirini kazandı. Çiller’in despot yapısı, Mesut Yılmaz’ın güvensiz
görüntüsü, Ecevit’in çaresiz duruşu, Abdullah Gül’ün emanetçi yapısı,
Erdoğan’ın dediğim dedik duruşu ve Ahmet Davutoğlu’nun Hoca görüntüsünün
ardından Binali Yıldırım’ın, Süleyman Demirel’i andıran espirili duruşu ve
sıcakkanlı oluşu Binali Yıldırım’ı sevmeme neden oldu.
Ancak Binali Yıldırım’da Kırıkkale dersine pek
çalışmamış belli ki… Kırıkkale’nin kanayan yarası olan ve kendisinin de
uzmanlık alanı olan köprülü kavşak hakkında hiç konuşmaması ya bu sorundan bi
haber olduğunu gösteriyor ya da köprülü kavşaktan bizim gibi Sayın
Başbakanımızın da utanç duyduğunu gösteriyordu.
Vaat bekledik hepimiz heyecanlanacak bir vaat! Tabi
Başbakan da farkındaydı durumun ve Kırıkkale Silah Üretim Merkezi haline
gelecek dedi. Yanlış bir vaat tercih etti. Bunun iki sebebi var birincisi
Kırıkkale zaten eskiden silah üretim merkezi idi ve bu durum Ak Parti İktidarı
ile hızla yok oldu. İkincisi yıllardır her gelen Başbakan aynı şeyleri söyledi
hiçbir ilerleme olmadı!
Bir vaadi daha vardı Sayın Başbakanın… Bence
Kırıkkale hakkında hiç bilgilendirilmediğinin kanıtı idi! Çünkü Vali Behiç
Çelik Kapalı Spor Salonu (ismi değiştirildi Yeni Mahalle oldu) 17 Ağustos
(Başpınar) Kapalı Spor Salonu, Kapalı Yüzme Spor Salonu ve Merkez (Yenişehir’de
bulunan) Kapalı Spor Salonu ile şehrimizin 4 tane kapalı spor salonu var.
Elbette fazla mal göz çıkartmaz ama ihtiyacımızı karşılıyor. Yani Yüksek
İhtisas Hastanesi geliştirilmiş ve kapasitesi artırılmışken, yeni bir Tıp
Fakültesi Hastanesi yapılmışken, ihtiyaç fazlası yapılan Yanık (fizik tedavi
oldu) Hastanesi gibi bir yatırım istemiyoruz biz. İhtiyacımızın karşılanmasını
istiyoruz.
Ne mi ihtiyacımız? Madem spordan açıldı konu hemen
izah edeyim; Kırıkkale’nin ciddi bir altyapı tesislerine ve Şehir Stadyumuna
ihtiyacı var. Başpınar Stadı sadece futbol için yapılmamış ve çeşitli atletizm
sporları içinde inşa edilmiş Şehrimiz için çok önemli bir yatırım. Allah
yapandan da, tamamlayandan da razı olsun. Ancak diğer sporlar için yapılan
alanlar nedeni futbol stadı için yeterli verimi vermiyor. Fikret Karabudak
Stadının ise iki büyük problemi var. Birincisi stat fi tarihinde yapılmış ve
gerek zemin, gerek tribün ve gerekse sosyal alan olarak ihtiyaçlarımızı
karşılamıyor. İkincisi ise Stat MKE kurumunun ve kullanım hakkı konusunda her dönem
bir kriz oluşturuyor. Sayın Başbakan keşke Fikret Karabudak Stadını MKE’den
Gençlik ve Spor Bakanlığına geçirip 15-20 bin kişilik, Şehir Stadı yapacağız.
Üstelik bu stat Ankara Takımları içinde bir alternatif olacak. Hatta Uluslar
Arası bir turnuva alırsak Başkente yakın olması nedeni ile bu statta
kullanılacak deseydi ne güzel olurdu değil mi? Ancak Sayın Başbakanımız
maalesef Kapalı Spor Salonu dedi, Çünkü Kırıkkale dersine hiç çalışmadı!
Son olarak şehrimize Ahmet Eşref Fakıbaba onur
verdi. Fakıbaba’da takdir ettiğim siyasetçilerden. Çünkü Fakıbaba torpille
Bakan olan, halktan kopuk bir isim değil. Fakıbaba halkla omuz omuza vererek
büyümüş ve Ak Partide nadir karşılaşılan bir durum olarak hak ederek makama
gelmiş bir bakan. Ancak Fakıbaba’nın ziyareti de şehri havaya sokamadı,
heyecanlandıramadı! Neden mi? Kırıkkale’de Allah için birçok yatırım yapıldı.
Barajlar, Kırıkkale tarımı için birer umut kaynağı. Sayın Bakan şehrimizde 2018
yılının Kırıkkale’de tarım yılı olacağını beyan etti. Söz kulağa hoş geliyor,
insan ister istemez heyecanlanıyor. Ancak işin içine girince moralimiz
bozuluyor, ucuz etin verdiği heyecanın önce ital ete dönüp heyecanı kırması,
sonra hansın malı çıkıp şüphe uyandırması, sonra iki marketin tekeline verilip
moral bozulması gibi bir şey, bu vaatte. Neden mi?
Çünkü 2018 yılının tarım yılı olması için ne yapıldı
Kırıkkale’de? Sulamalı tarım için alt yapı mı yapıldı? Ekili alanlar mı
artırıldı? Çiftçiye ucuz mazot mu verildi? Yerli ve Güçlü Tohum mu dağıtıldı?
Seracılık anlamında atılımlar mı yapıldı? Kırıkkale’de üretim çeşitliliği mi
artırıldı? Buğday tarlaları, sebze yada meyve bahçelerine mi çevrildi? 2018 de
ne olacak? Yoksa metoroloji uyardı kuraklık olmayacak mı? Yani iki boru
döşenmediği için Nisan Ayında Yağmur Duasına çıkmak zorunda kalmayacak mıyız?
Bizimle dalga geçmeyin artık üzülüyoruz, sevgimiz azalıyor!
Ben bu ziyaretlerden iki sonuç çıkarttım.
Birincisi Kırıkkale gerçekçi vaat verecek kadar
önemli bir şehir değil gözlerinde. Nasıl olsa 3-0 yapılıyor. Vaat vermeye gerek
yok, tatlı konuşmak yeterli. Bazen keşke 3-0 olmasaydı diyorum ama tek başına
mücadele veren Mehmet Demir’e kıyamıyorum. Umarım bir daha ki dönem sırası 3
olmazda rahat rahat Ak Partiye bir ders verebiliriz.
İkincisi Kırıkkale siyasetçileri ve bürokratları
Kırıkkale’nin sorunlarını ya bilmiyor ya da misafirlere aktarmıyor. Yani Spor
İl Müdüründen, Valisine, Ak Parti İl Başkanından Milletvekillerine kadar kimse,
hazır Başbakan ve Bakanlar gelmişken istekte bulunamıyor ve şehrin sorunlarını
çözme noktasında bir adım atamıyorlar. İyi de niye varsınız o zaman?
Çözüm mü? Bence çok net! Ak Parti Kırıkkale’de artık
elini kolunu sallayarak seçim kazanmamalı. İşte o zaman Ahmet Sungur gibi
Mehmet Demir gibi halkın adamlarını çıkartıp önümüze koymak zorunda kalırlar.
İşte o zaman siyasetçiler halkla geldiğini bildiği için ve halkın kendisini
götüreceğini çözdüğü için hazır Başbakan gelmişken, siyasetçilerimiz Boş Bakan
gözlerle karşılamaz ve yolcu etmezler.
Gelelim Başlığın hikâyesine. Yazımda belirttim gibi
Başbakan Binali Yıldırım’ı espirili yapısından dolayı Demirel’e benzetiyorum.
Malum Demirel’e Kıratçılar Baba derlerdi. Baba sözünü önce Binali Yıldırım’a
sonra Ahmet Eşref Fakıbaba’ya söyledim. Şehrimize bir Babalık yapmadılar ama bu
onların suçu değil ki…