Aralık ayından bu yana
hemen tüm yazılarımda erken seçimin kapıda olacağını yazmıştım. Tarih olarak ta
hep 15 Temmuzu vermiştim. Son tahmin yazımda bu erken seçimin sadece Kasım
ayına sarkabileceğini takvimin daraldığını anlatmıştım. Ancak 6 aydır erken seçim
bekleyen bana bile sürpriz bir şekilde 24 Haziran’da erken seçim kararı alındı.
Bu erkenden ziyada baskın, baskından ziyade daha da baskın bir seçimdir. Son
yazımda bunu detayları ile anlattım.
Seçimin 3 büyük sebebi
var…
Birincisi; Bir türlü
düzeltilemeyen Ekonomi,
İkincisi; İktidarın bir
türlü engelleyemediği oy erimesi,
Üçüncüsü; İYİ Partinin
çığ gibi büyüyen oyları…
İYİ Parti, Türkiye
genelinde Ak Parti’den, MHP’den ve CHP’den oy alıyor. Ak Partiden alamaz diyen
seslere cevabım etrafınıza bakın lütfen! Birçok Ak Partilinin İYİ Partiye oy
attığını göreceksiniz. Örneklendire de bilirim, Kemal Albayrak vekil olacak
deniliyor, Ak Parti kurucu değil mi? Has Partiye geçse de geri dönmedi mi? 7
Haziran’da aday adayı olmadı mı? Bülent Altınışık, MHP’lidir ama son yerel
seçimlerde Keskin’de Ak Partiden aday adayı olmadı mı? Kırıkkale gibi Anadolu
kentlerinde Ak Partinin dışladığı, içine almadığı, fırsat tanımadığı bir çok
siyasetçi İYİ Partiye geçiş yapıyor. Ak Partinin en çok oy aldığı kesim hep
emekli ve çiftçi oalrak gösterilirdi. Emekli intibak yasası bekliyor kızgın,
Çiftçi mazot fiyatlarından rahatsız. Zaten seçimin bu denli öne alınmasının tek
sebebi çiftçi! Hasat mevsiminde, çiftçinin bu mazot fiyatlarından daha fazla
rahatsız olması bekleniyor, sandığa yansımasından korkuluyor.
Evet, korkuluyor! Ak
Parti korkuyor! İlk defa korkuyor…
Meral Akşener %1 oy
alamaz deniliyordu, barajı geçemez denilmeye başlandı. Şimdi de Cumhurbaşkanı
olamaz deniliyor. Bunu söyleyen AK Partililer! Peki, İYİ Partiyi güçlendiren
kimler? AK Partililer değil mi? Koskoca milletvekilleri çıkıyor İYİ Parti FETÖ
Partisidir diyor! Hop Birader bu ne densizlik, FETÖ ile mücadele göreviniz
değil mi? Tutuklayın o zaman! Siyasi ayağa dokunulmuyor derken AK Partiyi
kastediyorlar ama görüyorum ki muhalefete de pek girilmiyor. Varsa Meral
Akşener’in bir FETÖ bağı vurun kelepçeyi koluna atın cezaevine, ne meydan
meydan gezdiriyorsunuz?
Meral Akşener bir
kadın, Ak Partili sosyal medya hesaplarında çirkinlikler almış başını gidiyor.
Yok FETÖ ile aynı yatağa koymuşlar, yok Kılıçtaroğlu ile aynı nikah masasına
oturtmuşlar. Bunlar bizim örf ve adetlerimize aykırı şeyler, tepki topluyor
Meral’e pirim yaptırıyor. Bel altı siyaseti hep Ak Partiye yaparlardı
eleştirirdim, Erdoğan’ı bunlar güçlendiriyor derdim, görüyorum ki Ak Parti güç
sarhoşu olmuş, kendisine yapılanların aynısını Meral’e yapıyor! Yani Ak Parti
kendisine zulmedenlere benzemiş, zulme başlamış!
Ya YSK’ya ne demeli?
Yahu parti kurulmuş, kurulumunu tamamlamış. Cumhurbaşkanı topu YSK’ya atmış.
Gerekçeleri ile seçime girer veya giremez diyecek. Kanun maddesini ortaya
koyacak. Kimsenin aklında soru işareti kalmayacak. Yana yattı çamura battı
derken, CHP’yi kurtarıcı yaptılar. İYİ Partiyi mağdur pozisyonuna soktular, Ak
Partiyi diktatör gibi gösterdiler. Bir vatandaş diyor ki “kardeşim ben İYİ
Partiye oy atmayacaktım, ancak bugün İYİ Partiyi seçime sokmamak, sadece İYİ
Partinin seçilme hakkını gasp değil, vatandaşın seçme hakkını da gasp etmektir.
Ben bugün seçilme hakkımın elimden alınmasına göz yumarsam yarın nasıl
Demokrasi Nöbeti tutacağım?” Bakın çok sihirli sözler bunlar.
İYİ Parti bana hep Ak
Partinin kuruluş dönemlerini hatırlatıyor. 28 Şubatçılar Ak Partiye karşı her
şeyi yapıyordu, Ak Partililer İYİ Partiye karşı aynı şeyleri yapıyor. Tayyip
Erdoğan’ın seçilme yasağı vardı, Ak Parti iktidar oldu, ancak lider mecliste
değil ve Bakan bile olamadı. Ne yazık değil mi? Vatandaş seçiyor ancak birileri
engelliyor! Neyse ki o dönem Deniz Baykal, Erdoğan’ın seçilme yasağını
kaldırmak için girişimler yapmış ve önce Erdoğan’ın seçilme yasağı kaldırılmış,
sonra da Siirt’te seçimin iptal edilmesi ile yeniden seçim yapılmış Erdoğan
Başbakan olabilmişti. Demokrasiyi 2002 yılında CHP kurtarmıştı!
Yine bir erken seçim ve
yine engellemeler. Bu sefer seçilme yasağı yok ancak YSK’nın sürekli
engellemeleri var. İYİ Parti seçime girecek mi? Girmeyecek mi? Derken yine CHP
imdada yetişti ev İYİ Partiye 15 vekil vererek, Gurup kurmalarını sağladı. Bu
sayede kanunlara göre İYİ Partinin seçime girmesi engellenemez bir hal aldı.
CHP ve İYİ Partinin parti kökleri olarak ittifak yapmasına karşı dururum, ancak
CHP’nin yaptığı bu davranışı da ayakta alkışlarım. Kimsenin seçilme dolayısı
ile vatandaşın seçme hakkını kimse elinden almamalı!
İYİ Partiye kurulduğu
günden bu yana karşı duruyorum. Partim olan MHP’nin bölünmesini kabul
edemiyorum. Ancak İYİ Partinin artık MHP’den ayrı bir siyasi parti olduğunu da
kabul ediyorum. Üstelik BBP’nin yaptığı gibi MHP’den kopya bir parti olmaması
da hoşuma gidiyor. Tıpkı Fazilet Partisinden kopan Ak Partililer gibi MHP’den
kopan İYİ Partililer de gömlek değiştirdiler. Zaten bu gömlek ağırdır herkes
taşıyamaz. Ancak terör partilerine karşı uygulanmayan engellemelerin İYİ
Partiye uygulanmasını kabul etmiyorum. Çünkü bu davranışlar sadece İYİ Partiyi
güçlendiriyor ve Cumhur İttifakına karşı güçlü bir rakip doğuruyor. Herkes
akıllı hareket etmek zorunda!
Ahmet
Sungur ile Gurur Duymak!
Geçtiğimiz hafta Hitit
Üniversitesi Meslek Yüksek Okulunda Yahşihan Belediye Başkanı Ahmet Sungur,
Liderlik ve Etkin İletişim konulu konferans verdi. Okul yönetimi birkaç kişi
ile birlikte beni de davet etmişti. Ahmet Sungur kürsüde konuşurken koltuklarım
kabardı. Evet, işte böyle olmalı! Kırıkkaleli bir siyasetçinin başka bir
şehirde, hemde üniversitede böylesine önemli bir konuda konferans vermesi bir
Kırıkkaleli olarak benim koltuklarımı kabarttı. Gurur duydum Kırıkkale ile.
Gurur duydum Kırıkkaleli bir siyasetçinin bu denli üst bir makamda konuşması
ile. Televizyonları açıyoruz birçok şehrin milletvekilleri tartışma
programlarında çatır çatır konuşuyor. Kırıkkaleli siyasetçilerin olmaması ile
üzüntü duyuyordum. Başka şehirlerin milletvekillerinin Kırıkkale’de konferans
vermesi ile üzüntü duyuyordum. İlk defa Kırıkkaleli bir siyasetçinin Kırıkkale
dışında üst perde de olmasını gördüm de üzüntüm biraz azaldı, gurur duydum.
Ahmet Sungur demişken
biraz açmamız gerekiyor. Ak Partiyi çok zorlu bir seçim bekliyor. 3-0
olasılıklarının çok alta indiği bir süreçteyiz. Böyle bir süreçte Ak Parti
muhakkak anketlere danışacaktır ve halkta karşılığı olan isimlerle seçime
girecektir. Yoksa kendi adına 7 Haziran’dan daha vahim sonuçlarla
karşılaşabilir. Düşündüm de Ak Parti de 1 Kasım’da Mehmet Demir’in yaptığı
etkiyi yapabilecek siyasetçi var mı diye? İki siyasetçi bulabildim! Biri
Yahşihan Belediye Başkanı Ahmet Sungur, diğeri Avukat Orhan Aytekin. Ahmet
Sungur’un böyle bir düşüncesi olmadığını biliyorum ancak kamuoyu
araştırmalarından çıkarsa Ak Partinin adayı olabilir diye düşünüyorum. Ne yalan
söyleyeyim, Yakışır!