24 Haziran’da yapılacak olan Milletvekilliği ve
Cumhurbaşkanlığı erken seçimi siyaset kulislerini bir aranda canlandırdı. Soluk
geçen bir siyasi havadan, heyecan dolu bir havaya geçiş yaptık. Adaylar, aday
adayları, aday olması beklenenler, adaylık başvurusu yapmayanlar derken, artık
isimleri dahi hafızamızda tutamaz olduk.
Ak Partide bu yazıyı yazarken aday sayısı 51’di,
muhtemelen bu yazı okunurken bu sayı daha da fazla olacak. İYİ Partide doğruluk
derecesi nedir bilmiyorum ama aday adayı sayısının 45 olduğu söyleniyor. En
istikrarlı parti bu konuda MHP, çünkü belirli bir seviyeye ulaşmayan kimse
adayım demiyor. En garibi de CHP! Henüz 2 kişi aday adayı…
Aday adaylarının profillerine bakınca gülümsüyoruz
doğrusu. Adını bilmediğimiz, sanını duymadığımız, simasını görmediğimiz isimler
6 Bin lira verip aday adaylığını açıklıyor. Sonra iyi kötü bir grafiker bulup,
Aday Adayı diye bir fotoğraf yaptırıp, başlıyor sosyal medyadan seçim
çalışmalarına.
Aslında Türkiye’nin seçim sistemi çok yanlış,
düzeltilmesi gereken onlarca konu var. Mesela örnek vereyim, aday adaylığı
sosyal medyadan yapılıyor, seçim çalışmaları sosyal medyadan yapılıyor, o halde
oy kullanma işlemi de sosyal medyadan yapılmalı. Yada yeni bir meclis kurulup
Türkiye Sosyal Medya Meclisi adı ile sosyal medya çalışmalarına biran önce
başlanmalı.
Ak Partide eskiden de aday adayı çok olurdu ama her
biri marka en az 15 isim olurdu. Şimdi ise durum çok farklı! Bir de İYİ Parti
var ki kuliste konuşulanlar marka, sosyal medyada olanlar başka. Kulislerde 4
tane isim konuşuluyor, Kemal Albayrak, Mustafa Akyürek, Bülent Altınışık, Mahir
Yılmaz. Sosyal medya da durum çok farklı,
Bana göre siyaset bir merdivendir! Aile
ile başlar siyaset…
Ailede birisi ya siyaset yapıyordur yada
siyasete meraklıdır.
Merdivenin ilk basamağı budur.
İkinci basamak çevredir, daha çocuk
yaşta siyasi ortamlara girer siyasetçilerden bir şeyler kapar, siyasete merak
salarsın.
3. Basamak Gençlik Kollarıdır, başlarsın
sınıf başkanlığı, okul başkanlığı, teşkilat başkanlığı, gençlik kolları
başkanlığı.
4. Basamak eğitimdir, siyasetle
cebelleşirken eğitimi hiç ihmal etmeyip, kendine uygun bir meslek
belirlemektir.
5. Basamak ekonomidir, siyaset para ile
yapılmaz ancak parasızda siyaset olmaz bilmek gerekir.
6. Basamak Toplum ve Cemiyette var
olmak, kabul görmektir. Gittiğin yerde ayakta karşılanmak, başı dara düşenin
gözünde kurtarıcı olmaktır.
7. Basamak Teşkilattır, bulunduğu
partinin her kademesinde görevler yapmak, yaptığın görevleri layıkı ile
bitirmektir.
8. Basamak seçilmektir. En önemlisi
budur! Milletvekili seçilmek isteyenin evveliyatında seçim kazanması gerekir.
Sınıf başkanlığını kazanmakla başlar, gençlik kolları
başkanı olmakla devam eder. Bir STK’da muhalefet yapıp, seçimle başkanı yıkıp
seçilmekle devam eder. Parti kademelerinde kongrelere aday olup kazanmakla son
adıma gelinir. Ya da il-ilçe fark etmeksizin belediye başkanlığı, il genel
meclisi üyeliği-başkanlığı, parti il başkanlığı gibi görevler yapmak gerekir.
Bakıyorum adaylara diploması olanın
parası yok, parası olanın diploması yok. Hem parası hem diploması olanın toplum
ve cemiyette adı yok! Geçmişinde bir seçim kazanmışlığı yok. Zaten hedefinde
milletvekilliği de yok! Geçmişinde yapmış olduğu bir siyaseti de yok. Sınıf
Başkanlığına bile adaylığı yok. Ekibi yok ekibi, bunların hiç biri olmadığından
siyasette ortak hareket edebileceği bir ekibi yok.
Öte yandan mısır patlağı gibi ortaya çıkan aday
adayları meslek haline geldiğini görmek mümkün. Misyon vizyon olmalı adayda
göstereceği hedefleri olmalı, süslü elbiseler ile göle maya çalar gibi ya
tutarsa tutmaz ise bir görev bir atama bir ihale…
Ülke olarak zor bir süreçten geçerken herkes çıkar
peşinde, 15 Temmuz’da meydanlarda görmediklerimizi şimdilerde sahnede
görüyoruz.
Kısaca; Adını duyurmak için, Partileri reklam yapmak
yeri kullanmayın.
Zaten, Aday adaylarının %80’inin vekil
olmak gibi derdi yok. Kimi ben Ak Partiliyim diyor, kimi bürokraside terfi
istiyor. Kimi adım duyulsun diyor, kimi param çok reklam yaparım diyor. Yahu
Kırıkkale’yi kim kurtaracak?
Üniversitenin giriş kapısından, Beşir
Atalay yazısını kim sökecek?
MKE’ye işçi alımında Kırıkkale’de ikamet
şartını kim getirecek?
Avrupa Hibe Destek Programlarında
Kırıkkale’yi 5. Bölgeye (en çok hibe alan bölge) kim taşıyacak?
Miadı dolmuş İl Müdürlerine, hayır mı
kardeş ne yaptın da buradasın diye kim soracak?
Kırıkkale’nin, Hakkâri ile yarışan
eğitim seviyesini kim yukarılara taşıyacak?
Kırıkkale’ye kim stat yaptıracak?
Kırıkkale’yi IPART bölgesine kim dâhil
edecek?
Öğrencilerin staj problemini kim
çözecek?
Ukala Müdürlerden kim hesap soracak?
Köprülü Kavşağın bu hale gelmesine neden
olan her kimse onu kim yargılatacak?
Siyasette seviyeyi kim yukarıya
taşıyacak?
Bakıyorum da Ak Parti de 10 tane aday
adayı var, gerisi kendi de biliyor ne olduğunu!