Her
yılın Eğitim – Öğretim dönemi sonuna
doğru, yıl içerisinde yapmış
oldukları kayda değer çalışmalarla ilgili olarak, her okul kendi bünyesinde birtakım etkinlikler hazırlarlar.
Hazırlamış
oldukları bu çalışmaları da, gerek o
öğrencilerin velileri ve gerekse protokole,
bir açılış – organizasyonu şeklinde
sunarlar.
İşte
bunlardan birisinin yapıldığı ‘’OSMANGAZİ FEN LİSESİ
TÜBİTAK 4006 BİLİM FUARI’’ na, Okul
müdürü arkadaşım ve aynı zamanda da hemşerim olan Sayın Mehmet YEŞİLYURT Bey’ in davetlisi olarakiştirak ettim.
Okula vardığımda açılış
merasimi henüz bitmiş ve karşılayan yetkililerle birlikte sergi alanına
çıktığımda, stantlar gezilmeye yeni
başlanmıştı.
Ziyaretçi misafirler
içerisinde,K. K. Ü. bünyesinde
kurulmuş olan ‘’Üniversite – Sanayi
İşbirliği’’ oluşumu ve Metalürji Bölümü Başkanı Sayın Prof. Recep ÇALIN, Kırıkkale Sanayi İl Müdürü Sayın Okan ŞAHİN,İl Milli Eğitim Müdürlüğü
Şube Müdürü Gülnihan AKYÜREKbaşta
olmak üzere, oldukça kalabalık bir
davetli misafir topluluğu mevcuttu.
Stantları gezerken her birisinin başında görevli olarak duran o pırıl pırıl
gençlerin gözlerindeki zekâ ışıltıları doğrusu görülmeye değerdi. Maşaallah her birisi adeta
geleceğimizin dahi çocukları olduklarını ifade ediyorlardı bakışlarıyla.
Aşağıda topluca isimlerini
sıralayacağım stantların her birisi başlı başına bir konuda, geleceğimize dair buluşların temelini teşkil eden çalışmalara
imza atmış bulunuyorlar.Hayatımızın
hemen her safhasıyla ilgili bu çalışmaları takdir etmemek elde değil.
Bu stantlar sırasıyla
şöyle:
Su ve hayat - Akıllı silgi - Manyetizma ve bitkiler - Organik krem – Rüzgârgülü – Süpürge -
Yoğunluk kümesi-Kolay sulama -Katlanabilir çatı-Yapay eklem-Tesla
bobini - Asit baz ve indikatörler-Otur ısıt- İllüzyon fizik- Dekoratif
gece lambası-Doğal koku-Gözle görülmeyen dostlarımız–Limon-Sterlinf motoru- Sıvı
sabun -Doğal indikatörler–Drone–Flatasyon-
Elektrik treni-Muhteşem sır.
Aslında yukarıdaki
çalışmaların hepsi için birer köşe yazısı yazılabilir. Geleceğimizin gençlerinin bu çalışmaları bunu fazlasıyla hak
ediyor. Fakat teknik olarak böyle
bir yazılım söz konusu değil. Konu
hakkında ayrıntılı bilgi edinmek isteyen okuyucularımız olursa şayet, ilgili okulumuzun idaresinden bu
bilgilere ulaşabilirler.
Okul idaresinden edindiğim
bilgiye göre, gençlerimiz bu
çalışmaları hazırlarken tamamen kendi imkanlarıyla, icabında cep
harçlıklarından tasarruf yaparak biriktirdikleri paralarıyla bunları
gerçekleştirmiş bulunuyorlar.
İşte böyle idealist
gençlerimizin gerçekleştirmiş oldukları çalışmalar yarınlarımıza ışık
tutacaktır. Yeter ki bu
gençlerimizin ellerinden tutacak şehrimizin variyetli şahsiyetleri olsun. Bu noktada meşhur Arşimet’ in sözü akla geliyor.‘’Bana
bir dayanma noktası gösterin, dünyayı yerinden kaldırayım!’’
Yurt
genelinde okullardaki bu proje çalışmalarına TÜBİTAKbelli ölçüde destek sağlıyor. Osmangazi Fen Lisesine de 5.
000 – TL. (beş bin liracık!) bir hibe göndermiş bulunuyor! Ancak okul
bünyesindeki projelerin yoğunluğundan dolayı yetersiz kalan hibe desteğini okul
idaresi, Okul Aile Birliğinden
takviye ediyorlar.
Tüm bu imkânsızlıklariçerisindegençlerimizin
gerçekleştirmiş oldukları çalışmalarla ilgili açıklamalarında, dikkatimi çeken birkaç hususu
paylaşmadan geçemeyeceğim.
Kendi harçlıklarıyla aldıkları
malzemelerden ki bu miktar çok garibinize gelebilir. Yani bu vatanın evlatları isteyince neleri yapabiliyorlar görün
işte! Evet, topu topu 1. 500 – TL.
ile bir harcama ile insansız hava aracı yani ‘’DRONE’’yapıp uçurmayı
başarabilmişlerdir.
Yine kömürün basit bir yıkana – eleme operasyonundan sonra hem
kalorisinin artırılması ve hem de zararlı atıklardan arındırılmasını sağlayan
işlemle ekonomiye olan katkısının gerçekleştirilmiş olduğu bir çalışma adeta
gözlerimi yaşarttı.
Bunu
gerçekleştirmiş olan gençlerimize;(-Bu
çalışmalarınızı neden TÜBTAK’ a iletmiyorsunuz?) diye sorduğum zaman
aldığım cevapta çok enteresandı!(-Amca
TÜBİTAK yılda bir adet projeyi kabul ediyor! Böyle bir çalışmanın da seçilerek
sıralamaya girmesi sizce mümkün mü yani?)dediklerinde şahsen ben utandım.
Adından gayrı doğru dürüst bişeyinin
milli olmadığı bir eğitim sistemimizin bu keşmekeşinin
içinden, hele ki son yıllarda iyice
yaz – boz tahtasına döndürülen
eğitimimizde şu anda bile böyle başarılara imza atabilen gençlerimizin bu
yakınmalarına katılmamak elde değil!
Tahsili – kariyeri – tecrübesi – Vs. hiçbir şeyiyle mütenasip olmayanların çeşitli makam ve mevkilere
getirildiği, Hayvanat Bahçesi
Müdüründen TÜBİTAK Başkanı yapıldığı
bir ülkede, bu derece başarılı
gençlerimize sahip çıkılmasını beklemek ne denli mantıklı bir düşünce olur
tabii tartışılır.
Ama şurası da bir gerçek ki, bu vatanın evlatlarına gerekli ve
yeterli değer verildiğinde, dünya
çapında başarılara imza attıklarına da şahit olunmaktadır. Bunların bu güne kadar sayısız örnekleri de çeşitli literatürlere
geçmiş bulunuyor.
Bunun en son örneği mi
dersiniz. İşte Sayın Aziz SANCAR. Yurdumuzda yeterince değerlendirilememiş
veya gereken imkan verilmemiş nice vatan evlatlarımız, bugün yaban ellerde gavurum emrinde hizmet vermekteler! Bu duruma
sebep olanların birazcık olsun içleri sızlıyor, yüzleri kızarıyor mu acaba
merak ediyorum.