Hafta sonu çocuklarımız
LYS (Liseye Yerleşme Sınavı) için yoğun ter döktüler. Amaç iyi bir eğitim ve
iyi bir gelecek için nitelikli bir liseye yerleşebilmek. Her geçen gün eğitim
camiasında tehlike çanları çalarken içlerinden biraz daha iyisini bulup bir
yerlere gelebilmek.
Bu yıl da sistemimize
nitelikli okul tercihi eklendi. Yine yeni bir düzenle çıkıverildi karşımıza.
Öyle ya, biz sınavsız yeni bir sistem bekliyorduk. Çünkü sınav olmayacak diye
beyanatta bulunulmuştu. İyi puan alan nitelikli okula, alamayan en yakınına...
Peki nitelikli okuldan
kasıt nedir?
Nitelik denilince akla
ilk gelen; yapılan bir işin, bir eylemin, bir durumun veyahut bir nesnenin
emsallerinden daha kaliteli, daha üstün yani daha elit olmasıdır değil mi?!
Eğitim sisteminde
düzenin değişmesine öylesine alıştık ki, iki yıl üstüste aynı sistemle devam
edilse şaşıracak hâle geldik. Yılda bir bilemedin iki defa değişiyor.Bu duruma
ne öğrenciler, ne öğretmenler ne de veliler akıl sır erdiremiyor. Nasıl bir
müfredat işleneceği de ayrı bir muamma.
Şimdi de nitelikli okul
tercihi ayrı bir mevzu oldu. Kırıkkale'de iki Fen Lisesi, iki İmam Hatip Lisesi
ve bir de Anadolu Meslek Lisesi nitelikli okul olarak literatürlere
girdi. Tamam bu okullar nitelikli diye ayrıldı ayrılmasına da, peki ya yıllarca
bünyesinden tıp fakültesi, mühendislik ve hukuk fakülteleri gibi büyük
üniversitelere öğrenciler göndermiş, sınavla öğrenci almış olan Anadolu
Liseleri gibi seçkin okulların durumu ne olacak? Bu okullar niteliksiz duruma
mı düştü şimdi? TEOG puanıyla oralara yerleşen öğrencilerin akıbeti ne olacak?
Bu çocukların emeklerinin karşılığında yerleştikleri okullar birdenbire
niteliksiz diye mi değerlendirilecek?!
Aklımızı karıştıran
binbir türlü sorular, sorunlar zihnimizi oldukça meşgûl ediyor.
Misal
-- Nitelikli okulları seçerken,
nitelikteki kriter nedir?
--Daha evvelki yıllarda düşük puanla
Anadolu Meslek Liselerine yerleşen öğrencilerin, bu seneki durumları ne olacak?
Bu yıl çok iyi puan alan öğrencilerle aynı seviyede mi olacaklar?
--Evvelki yıllrda Kırıkkale Anadolu
Lisesi gibi yüksek puanla öğrenci alan seçkin okullar, bundan sonra,
sadece evi yakın olanların gidebileceği bir okul olarak mı kalacak?
Sorular, sorular... Kafalarda cevap
bekleyen bir sürü sorular.
* * *
Okulları nitelikli, niteliksiz diye
ayırdık tamam da; ya okullardaki eğitim ve eğitimcinin niteliği?
Sınavlarda günden güne düşen
öğrenci başarısı, bir başıboşluk, bir disiplinsizlik...
Bu öğrenciler neden bu kadar yetersiz?
Neden sınavlarda sıfır puan çekiyor?
Neden iki satır kitap okumaktan
aciz?
Neden basit bir çarpım tablosunu
dahi çözmekten acizler?!
Neden günbegün derslerden,
kitaplardan uzaklaşıyor bu çocuklar?
Bunlara sebep olan etmenler neler?
Her geçen gün özel okullara
velîlerin talebi artarak yoğunlaşıyor. Bu doğrultuda da özel okulların sayısı
da artıyor. Peki ya neden? Asgâri ücretli bir çalışan dahi bankadan kredi
çekerek çocuğunu özel okula göndermenin çarelerini arıyor. O da bir çocuğu
varsa tabi. İki, üç çocuğu varsa hayalden öte bile gidemiyor.
Devlet okulları neden
güven vermiyor? Neden aileler yiyeceğinden, giyeceğinden kısarak binbir türlü
fedakârlıklarla özel okullara yöneliyor?
Bu başıboşluk,
aymazlık, kaos ortamı, sistem karmaşası, nitelik ararken kaybedilen nitelikler,
aileleri bilinmezler içerisinde çıkmaza sokuyor. Herkeste bir endişe! Evvelâ bu
sorunlar bi araştırılıp çare bulunmalı.
Nedenler içerisinde
boğulunurken azalmasını umut ettiğimiz sorunlar, bilâkis yenileri eklenerek
kartopu misâli büyümeye devam ediyor. Geleceğimizi teslim edeceğimiz neslin,
üzerinde çok hassas ve çok ciddi durulması gereken eğitim sistemi allak bullak.
Ve bu şekilde yetişen bir kuşaktan da ne bekleyeceğiz?
Unutmadan söyleyim; "Harmanda
ne ekersen, hasatta onu biçersin!"
LYS sınavına girmiş bütün
öğrencilerimize cân-ı gönülden başarılar diliyorum.
Saygılarımla nitelikli günler
dilerim...