Şimdi desek ki her şey nasip kısmet
işi “evet” diyeceksiniz değil i? Ama hemen ardından desek ki siyasette,
vekillikte, bakanlıkta (ve hatta yeni sistemde başbakan olmadığından pas geçip)
diyorum ki Cumhurbaşkanlığı da nasip işi, işte o zaman pek çoğumuz siyasette
nasip mi olur diyeceksiniz.
Elbette siyasetin içindeyim. Beş yıl
aktif siyasetin ardından kendimizi bir adım geri çektik ama öyle veya böyle
yine o siyasetin içindeyiz. Ama dedim ki Ramazan ayında mümkün olduğunca
girmeyelim bu işe. Ama öyle olmuyor işte. Her şeyden önce seçim yaklaştığı için
olmuyor.
Evet, Allah nasip ederse ülkemizin
yönetim açısından yenilenmesine üç haftadan az kaldı. Yenilenmesini sözünü
bilerek zikrediyorum. Zira mevcut Cumhurbaşkanı yeniden aday ve seçilme olasılığı
bana göre ilk turda bıçak sırtı kazanır ama ikinci tura kalması durumunda
seçilme oranından en az beş puan fazla alarak kazanır.
Her nasıl kazanırsa kazansın en
azından yeni sisteme göre kabine yapacağı için bir yenilenme süreci
yaşayacağız. Yâda parlamentonun ekseriyasın değişeceği için yine bir yenilenme
olacak.
Yeni vekil yeni sistem yeni bakanlar
ile yola devam edeceğini düşünürsek Akparti’nin genel başkanı ve Cumhurbaşkanı
yeniden seçileceği ve seçim vaatlerini gerçekleştirmek durumunda olacağından yeni
bir döneme giriliyor.
Efendim muhalefetten bir şeyler olursa
yani olurda biraz önce anlattığım gidişatta bir yol kazası olursa yine o
zamanda yeni döneme gireceğiz.
Genel anlamda düşünsek de yerel
anlamda düşünsek de ittifaklar ile partiler durumlarını sağlama alma derdine
düştü ve pek çoğu da aldı. Öyle ki bu ittifaklar ile yüzde sıfır virgül oy
oranı olanda meclise temsilci gönderecek.
Buna karşı elbette değilim. Yani
parlamento içerisinde her görüş temsil edilsin. Ancak yine ortada bir gerçek var. O kadar
farklı olan bir vekil dağılımın da nasıl olacakta istikrar devam edip hızlı
karar verme durumu gerçekleşecek. Belki yeni nesil çok bilmiyor koalisyonlar
gerçeğini. Çünkü on altı yıldır güçlü bir hükümet var ve her kafadan bir ses
çıkmıyordu. Şimdi nasıl olacak bakalım parlamentoya gelecek yasa tekliflerine
verilen tepkiler.
Olsun; hal böyle olsa da kimin kiminle
düşüp kalktığı bu ittifaklar ile ortaya çıktı. Milliyetçi kanat bir oluşum ile
cumhur ittifakının temelini oluşturdu. Ortak akıl ile Milliyeti hareket, büyük
birlik partisi ve ak pati hadi bismillah dediler ve aylar öncesinde yollarını çizdiler.
Ardından kimine göre benzemezlerin bir
araya gelmesi ile kurulan bir ittifak daha oluştu. Sol parti temsilcisi
Cumhuriyet Halk partisi. Milliyetçilerden bölünerek kurulan iyi parti, muhafazakâr
Saadet partisi, daha ortalarda siyaset yapan Demokrat parti bir araya geldi.
Bunları zaten biliyorsunuz. Eğer
değerlendirme ne yönde derseniz. Farklı partilerden arkadaşlarımız var, radikal
siyaset yapmadığımız için her gün mutlaka başkaca insanlarla bir araya
geldiğimiz için kendimizce bir değerlendirme yapar durumdayız.
Türkiye genelini herkes takip ediyor.
Birinci turda zor dense bile bence ilk turda Cumhurbaşkanımız yine kazanır.
Vekillikte ise çok fark olmadan meclis çoğunluğu yine Akparti ve Milliyetçi
Hareket partisinde olur.
Kırıkkale ise herkesin çok çalışması
lazım. Belki Can hariç hiç kimsenin seçilmesi garanti değil. Kim son iki
haftada halkın omzuna dokunur, gözlerine bakar, onunla konuşursa o kazanır. Tüm
adaylar çok değerli, bazılarının partisi, yöresi, çevresi gibi avantajları var
ama yine de kimse için kesin değil.
Yine gireceğiz bu konuya nasip işte
ötesi yok.
Selam ve dua ile…