Gençler:
Hemen sevinip, heyecanlanmayın.
Bu sizin için
çıkarılmış bir yasa değil.
Köyden, kentten, varoşlardan bir gencin çıkıp,
milletvekili seçilmesini düşünmeyin. Sizlerin bizlerin çocuklarını piyon gibi
kullanıp, tanınmış siyasiler kendi çocuklarının geleceğini garanti altına almak
istiyorlar. İki sene milletvekilliği yapıp, hayatı boyunca ballı kaymağı yesinler
diye…
Anadolu’da gençler
18'li yaşlarda daha baba parası yerler.
Daha sonrada canı
gibi aziz bildiği bayrağı, vatanı için askere giderler.
Yirmi yaşında askerliğini
yapan, yirmi iki yaşında askerliğini bitiren delikanlıya ''Sen artık adam oldun'' derler.
İstikbalini kazanmak için çobanlık, ırgatlık,
amelelik yapar, simit satarlar.
Kendilerini ailesine
çevresine kabul ettirene kadar çeşitli cenderelerden geçerek 30 yaşlarına
dayanırlar.
Şurası bir gerçek ki 18
yaşında milletvekili olacaklar, başbakanların çocukları, bakanların çocukları;
birde parasının hesabını bilmeyen zenginlerin çocukları olacaklarından hiç
kuşkunuz olmasın.
Evet, bu beylerimizin çocukları geleceklerini
garanti altına alsın diye, bizim çocukları sokağa döküp çığırtkanlık
yaptıracaklar.
Piyon, gerekirse maşa
olarak kullanacaklar.
Herhangi bir partiden
adaylığını koymak için bizim 18 yaşında ki gençlerimizin cebinde kaç kuruşları olacak?
Aday olmak için partinin istediği parayı nasıl karşılayıp, nasıl secim
çalışması yapacaklar.
Tabi yatıracak
azınlıklar var…
Sevgili kardeşim bu
bir tuzaktır…
Sakın ola ki sana
verilen bir hak olarak görme…
Dayatmak istedikleri
sistemde, ülkeyi yönetenler, çocuklarının, hatta torunlarının geleceğini seçim
yaşını 18'e indirerek, garanti altına almaya çalışıyorlar.
Ülkemizde 24 Haziran'da
vereceğin oyla ya ülkeyi bir kişiye verip al senin olsun diyeceksin ya da parlamenter
sisteme tekrar gel diyerek söz sahibi olacaksın. Kendi ipini kendin kesecek
kendi kuyunu kendin kazacaksın. Kendi geleceğini kendin hazırlayacaksın. Bu
oylama elbette ülkemizi ve tüm vatandaşlarımızı derinden etkileyecek. Gelecekte
torunlarımızın hangi ortamlarda yaşayacağı bir mirasıda sen bırakacağız.
Geleceğimiz, çocuklarımız,
torunlarımız, hatta onların torunları çocuklarını, hür, bağımsız bir ülkede yaşatmak
istiyorsak, medeni ülkeler arasında ülkemizin ve halklarımızın da olmasını
istiyorsak, bu seçiminde tek adama veya çoğulcu sisteme oy vereceğini unutma.
Bu seçimin senin ve
ülkemizin geleceğidir.
Ona göre oyunu
kullan.
Sonra ah bana vah
bana diye dövünmenin bir faydası olmaz. Boş yere feryadı figan edersin.
Çünkü kendi düşen
ağlamaz.