24 Haziran seçimlerini Yerel
anlamda Analiz yapıp, seçmenimizin yorumlarını paylaşacağım yazımın ikincisini
değerli okurlarımın bilgi ve beğenisine müsaade eden Cenabı Allah (C.C)
Hamdüsenalar sunarak, okurlarımı kelimelerle, cümlelerle selamlıyorum…
24 Haziran Seçimleri Kırıkkale
Seçmeni için; Fay hatlarında biriken streslerin boşaltıldığı 7.5 (r) gücünde
depremin yaşandığı, seçimin galibinin seçmen mağlubunun siyasiler olduğu bir
seçim olmuştur. Seçim bitmiş ama ilimizde artçı şoklar halen devam etmektedir.
Bu seçimle birlikte siyasi
partiler içerisinde yaklaşık yirmi yıldır biriken enerji, stresini dört ayrı
siyasi partinin hattındaki faylarının kırılarak Kırıkkale Seçmeninin hissettiği
ölçüde bir sarsıntıya neden olmuştur. Siyasi Partiler içindeki muhalif gruplar
streslerini başka partilere yönlendirdikleri “ikâme” oylarla
boşaltarak hem kendi partilerinden hemde adaylardan intikamlarını almışlardır.
Öyle ki; At İzi İt İzine karışmış, kimin tavuğunun kimin kümesine yumurtladığı
belirlenememiştir.
Tahminde öteye geçmese de: AK Parti
içi muhaliflerinin MHP’ne milletvekilliğinde oy kullandığı, MHP’nin de
Cumhurbaşkanlığı seçiminde tercih kullandığı; MHP’si içindeki muhaliflerin ise
tercihlerini CHP Milletvekili ve Cumhurbaşkanı adayına kullandığı, CHP parti
içindeki bazı gruplarının ise tercihlerini Akşener ve İYİ Partiye kullandıkları
Kırıkkale Seçmeninin dillendirdiği konuların başında gelmektedir.
Bu seçimle birlikte Kırıkkale
Seçmeni için Tabu haline gelmiş olan Yörecilik; Keskincilik, Obacılık,
Kırşehircilik, Yozgatçılık, … cılık,
cılık, cılık… Olmuştur. Nokta.
Artık her yörenin insanı her
partiye ve her yörenin adayına oy verir hale gelmiştir. Kırıkkale siyasetini
yönlendirmeye çalışan bazı kimseleri üzse de bu durum Kırıkkale Siyasi Yaşamı
için olumlu bir sinyaldir. Artık bundan böyle siyasi parti adaylarının aidiyet’leri
ne göre değil, Ehliyet-Liyakat ve Sadakat (Dini İslam ve Türk Milleti
değerlerine)’lı adaylara oy verileceği gerçeği Kırıkkale Seçmeni tarafından
ortaya konulmuştur. Siyasi Parti Genel Merkezlerinde ileride yapılacak
seçimlerde aday belirlerken Kırıkkale için bu durumu değerlendirecekleri
kanaatindeyim…
Yerel temelde partilerin il-ilçe
teşkilatlarında yapılan yanlış organizasyonlar ve il yönetimdeki yapılan bazı
yanlışlıkların ve aksaklıklarının seçmenin oy kullanma eğilimi üzerinde olumsuz
etkilerinin olduğu yadsınamaz. Örnek verilmek istenirse; Kamuoyu bilgisinden
uzak tutulan bazı ihaleler, insan kaynaklarında şahıslara yapılan Mobbing
ihlallerinin, belediyelerce ödenmeyen maaşların, İş-Kur personel istihdam
projelerinin, uzun süre Kırıkkale Halkının istifadesine sunulamayan demirle
betonun uyumsuz organizasyonu olan Köprülü-Kavşak projesi v.b gibi etkenler
sayılabilir. Her ne kadar bu söylenenler özellikli konular olsada Kırıkkale
Seçmenin oy kullanma eğiliminde olumsuzluklar meydana getirdiği aşikârdır.
Kırıkkale Seçmeninin genel manada
yaptığı bu eleştirileri Analiz ettikten sonra Siyasi Partiler ve Adaylarına
karşı seçmen tarafından yapılan oy kullanımının tarafsız ve objektif analizine;
AK Parti: Bilindiği üzere Ak Parti MHP ile yaptığı İttifak Yasası
ile kurduğu “Cumhur” ittifakı ile bu seçimlere girmişti. Seçim Kanunda
herhangi bir değişiklik yapılmadığı için mevcut “d’hondt sistemi” 24
Haziran seçimlerine girilmiş, merkezi yoklama ile tespit edilen Milletvekilliği
listesi ile TBMM listesini belirleme seçimlerine ve parti tarafından belirlenen
Recep Tayyip Erdoğan ismi ile Cumhurbaşkanlığı Başkanlık seçimlerine girildi.
İttifak Yasası ile gelen seçimler bir havuzda oy toplanmasını anımsatan bir
liste ile TBMM seçimlerine; her partinin
kendi adayını belirleyerek ya da yüz bin imzalı oy ile aday olma imkânı veren
bir sistemle Cumhurbaşkanlığı Başkanlık seçimlerine gidildi. Kırıkkale Seçmeni
Cumhurbaşkanlığı Başkanlık seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’a Türkiye
Ortalamasını üzerinde % 65 (110.063)
oy vererek tercihini belirledi.
YSK seçmen tabanına göre 203.667
seçmeni bulunan ve katılımın %87.94 olduğu bir seçim ortamında Cumhur ittifakı
% 67.9 (76.844 AK Parti, 42.626 MHP) oy alarak 2 Milletvekili çıkartmaya
muvaffak olmuştur. Bu dağılımda d’hondt
sistemi ne göre MHP oyları AK Parti oylarının yarısından fazla olduğu için
iki milletvekilliğini 1, 1 şeklinde paylaşmışlardır. Bu tablodan da görüleceği
üzere;
AK Parti bir önceki 1 Kasım 2015
seçimlerdeki % 62.33 (102.479) başarısını
%18.63 düşürerek 3 Vekil olan sayısını 1’e indirgemiştir. Bunda AK Parti
içerisindeki muhalif grupların MHP’ye oy ikâmesinin, aday adaylığı için
müracatta bulunup seçilemediği için kendisini parti seçim çalışmalarından
soyutlayan aday adayları ve taraftarlarının, Ramazan Beyin seçim sonucu partide
yaptığı (öz eleştiri) basın toplantısında ifade ettiği gibi yüz eskimesinin
olumsuzlukları olduğu muhakkaktır. Bunun dışında yukarıda belirttiğimiz genel
manadaki olumsuzluklarının da kısmi oy kayıplarına yol açması yadsınamaz
boyutlarda olmuştur.
AK Parti de meydana gelen bu
değişikliğe Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can Bey’in ve Kırıkkale İl Başkanı
Nuh Dağdelen Bey ile Teşkilatı’nın seyirci kalmayacağını, çözüm üreterek
partiyi yaklaşan Mahalli Seçimlere en iyi şekilde hazırlayacaklarına hiçbir
kuşku yoktur. Her ikisi de tecrübeli, çalışkan ve problemlere çözüm odaklı
yaklaşan siyasetçidirler. Bu vesileyle 27.
Dönem AK Parti Milletvekili seçilen Ramazan
Can’ı Kutluyor, Kırıkkale için yaptığı ve yapacağına inancımız olan
hizmetler için Allah yar ve yardımcısı olsun diyorum.
MHP bir önceki 1 Kasım 2015 seçimlerinde % 20.86 (34.305) oy
almıştı. 24 Haziran erken seçimlerine Cumhur İttifakı ile girmiş oylarını %
24.2 (42.626)’a taşıyarak 1 Milletvekilliği elde etmiştir. MHP, AK Parti
içinden gelen ikâme oylar ile oylarını % 8 artırarak taşıdığı 42.000-43.000
bandındaki oy oranını muhafaza etmenin yanında partisine oy veren seçmenin
makul ve mantıklı (tayin, atama, işe başlama v.b) isteklerini karşılamak
durumundadır. MHP Kırıkkale Teşkilatını bekleyen önemli bir konuda içindeki
muhalif kesmin CHP ve diğer partilere taşıdığı seçmenlerini geri nasıl
kazanacağının çalışmalarını yapmak olacaktır.
24 Haziran erken seçimlerinde 27. Dönem MHP Kırıkkale Milletvekili
seçilen Halil Öztürk Bey’i kutluyor,
çalışmalarında başarılar diliyorum.
CHP Millet İttifakı olarak girdiği 24 Haziran erken seçimlerinde %
15.3 (26.886) oy alarak Millet İttifakına isabet eden 1 Milletvekilliğini uzun
bir aradan sonra hanesine yazdırmıştır. CHP bir önceki 1 Kasım 2015’deki %13.63
(22.415) olan oyunu % 1.7 artırarak ittifak ortağı İYİ partiden 1 vekilliği
almasını bilmiştir. CHP teşkilatı da İYİ partiye kayan oyların analizini yapmak
zorunda kalacaktır.
Yine bu vesileyle 27. Dönem CHP Kırıkkale Milletvekili
seçilen Ahmet Önal Bey’i tebrik
ediyor. Kırıkkale’miz için uyumlu ve olumlu hizmetlerde bulunmasını temenni
ediyorum.
İYİ Partiye gelince; bir önceki seçimlerde parti olarak seçmen
tabanı olmayan 6-8 aylık bir kuruluş aşmasıyla Türk siyasi hayatına ve
Kırıkkale siyasetine girmiş bir partiden bahsediyoruz. İYİ parti kuruluş
aşamasındaki yaşadığı sıkıntılar ve Genel Başkanı Meral Akşener ‘in
Cumhurbaşkanlığı adaylığı için tercih ettiği imzalı adaylık sürecini
değerlendirdiğimizde 24 Haziran seçimlerinde Milli İttifak çatısı altında
alınan % 13.7 (24.020) seçmen oyunun yabana atılmayacak bir rakam olduğunu
söyleyebiliriz. Bu seçimler için İYİ parti söylenecek iki durum var. Birincisi
Parti teşkilatlarının (İl-İlçe) seçim çalışmalarında zayıf kalmalarıydı.
İkincisi ise hiç sayısal tabanı olmayan bir partiye seçmen kazandırmanın
sosyolojik olarak zorluklarını yaşamalarıydı.
SP ve Vatan Partisi, HÜDAPAR, HDP gibi partilerinin Kırıkkale
seçmeninden aldıkları oy oranları kamuoyunda beklendiği gibi gerçekleşti. Sadet
Partisinden yüksek beklentisi olanlar yanıldı. Türkiye’miz genelinde olduğu
üzere Kırıkkale genelinde de seçmen artık kendisini TBMM’ de temsil yeteneği
olmayan partilere oyunu kullanmak istemiyor…
24 Haziran Seçimlerinin tek
galibi Siyasi Partilerin önünde olan Türkiye Cumhuriyeti Seçmenidir. Türk
Seçmeni bir seçer, iki seçer; baktı
sözler yerine gelmiyor, Ülkesinin âli menfaatlerine zarar getirecek siyasetçi
babasının oğlu da olsa onu kenara koyabilir. Tıpkı ANAP’ta, DYP’de, DSP’de v.b
olduğu gibi…
Türk Halkının siyasi partilere ve
liderlerine son sözünün analizini de Hz. Mevlana’nın şu sözleriyle noktalamak
yerinde olur sanırım:
“Ne kadar sözüm varsa düne aittir
bundan sonra, her gün başka bir ırmakta akacağım, artık yeni şeyler yapmak,
yeni şeyler söylemek lazım. Dünle beraber gitti canım, canımın içi.
Her gün bir yerden göçmek ne iyi.
Her gün bir yere, konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan, akmak ne
hoş.
Dünle beraber, gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa, düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım… HZ. MEVLANA “
Sağlıcakla Kalın…