TRAFİK’ te İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ (1.)
Dr. Müh.
Suat SARI * KTYG Gen. Bşk. Yrd. ( İstanbul İl Temsilcisi).
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl dünyada 1 Milyon 240 binden fazla
insanın ölümü ve 50 Milyon insanın
yaralanmasına neden olan TRAFİK
GÜVENLİĞİ SORUNU,küresel bir Halk sağlığı problemi haline
gelmiştir.
Yol, sürücü, yolcu, yaya güvenliğiyle ilgili, çeşitli ülkeler tarafından
yapılan uygulamalar toplumların sosyal yaşamları ve genel kültürleriyle çok
yakından ilgilidir. Ülkeyi yönetenlerin trafik güvenliği hakkındaki öncelikleri
ve halk sağlığını tehdit eden bu durumu önemseme dereceleri trafik kazalarının
önlenmesinde o derece etkili olabilmektedir. Toplumun da sivil toplum
kuruluşları vasıtasıyla süregelen bu kazaları engelleyecek sistemleri kurmaya
doğru bir gelişim içinde olmaları gerekmektedir.
GENEL
BİLGİLER:
Trafik kazalarını önlemek ve Trafik de iş güvenliğini tesis etmek için; Türkiye'de sürücü eğitiminin ve
ehliyet veriliş şeklinin niteliğini değerlendirmek ve anılan işlemin bu konuda
proaktif yaptırımlar yapan, AB ülkeleriyle kıyaslanarak incelenmesi ve
Türkiye’ye özgün bir model oluşturulmasına yönelik çalışmaların yapılması ivedi
bir hal almıştır.
Yolcular ve sürücülerin Ulaşım esnasında kazaya karışmama ve zarar
görmeme konusunda garantileri yoktur. Kazalar sadece ulaşım sorunu olmayıp halk
sağlığının ana problemlerindendir. Söz konusu kazalar her yıl binlerce insanın
ölümüne, sakat kalmasına ve yüz binlercesinin de yaralanmasına neden olmaktadır.
Trafik kültürünü benimseyen insanlar, her alanda olduğu gibi olumlu
davranışlarda bulunan ve karayolu trafik güvenliğinin geliştirilmesi için en
önemli unsurdur. Bu sebeble İş güvenliği açısından yolcu, yaya ve sürücülere
verilecek günümüz araç teknolojilerine uygun pist eğitimleri,davranış ve
sakınma benzeri psikoteknik eğitimlerin kazaların azalmasında çok etkili
olacağı kuşkusuzdur.
DSÖ
(Dünya Sağlık Örgütü) ‘nün yayınladığı Dünya da ki ölüm oranlarında Trafik
kazalarından kaynaklanan ölümlerin 3. sırada gelmesi iş güvenliği açısından
Trafik kazalarının azaltılmasının hem Dünya için, hem de Türkiye için önemini
açıklamaktadır. Bu oranlar heryıl artan Trafik kazaları hakkında daha proaktif
kararlar alınmasını gerektirmektedir.
AB üyesi ülkelerde Trafik kazaları ülke
parlementolarında sorgulanan en önemli konulardan biri olduğundan, AB‘ ye giriş
aşamasındaki Türkiye‘ de de Trafik kazalarının önlenmesi ve halk sağlığının
korunması için birçok önlem almanın zamanı gelmiş ve geçmektedir.
Türkiye’ de trafik kazalarında ölen ve yaralanan kişilerin aileleler
üzerinde bıraktığı manevi etki boyutu ve gerek aileler, gerekse ülke milli
gelirini etkileyen maddi kayıplarının boyutu, bu gidişe karşı, yeni önlemler
alınmasını gerektirmektedir. İş kazalarına nazaran Trafik kazalarındaki ölüm
oranının fazlalığı, eğer önlem alınmaz ise gelecek yıllarda bu sayının daha da
artacağını bildirmektedir.
Bugüne kadar
Devlet tarafından yapılan denetim ve Milli Eğitim Bakanlığı mevzuatı çerçevesinde
Sürücü kursları tarafından yapılan sürücü eğitimi, Devlet erkinin bu konuda
yeterli olmayan personel sayısı ile trafik kazalarının önlenmesinde yeterli
başarıyı gösterememiştir. Bu tespitin argümanı ise batı ülkelerindeki kaza
sayıları sonucu oluşan ölü ve yaralı sayılarının, Türkiye‘ de gerçekleşenler
ile oranının mukayese edilemeyecek oranda Türkiye aleyhine olan farkıdır.
“Sürdürülebilir
Yola Elverişlilik”
Teorisi
* “The Theory of Sustainable Roadworthiness”
Alpay Lök * Mak. Y. Müh. * (17 Ocak 2017)
Türkiye
Trafik Kazalarında dünyada nerede?
AB'nin
nüfusu 505 milyon, Trafik kazalarından yaşamını yitirenlerin sayısı yıllık 26
bin.
ABD'nin
nüfusu 320 milyon, Trafik kazalarından yaşamını yitirenlerin sayısı yıllık 33
bin.
Türkiye'de
9 milyon, Almanya'da 45 milyon, ABD’de ise 255 milyon otomobil var.
Almanya'nın
nüfusu 80 milyon, Trafik kazalarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 25 yılda,
alınan
idari ve teknik önlemlerle, devamlı azalarak 2013’de 3290, 2014'de ise –kışın
sert
geçmesi
nedeniyle- hafif bir artışla 3368 olmuş. 2015 yılında 3450 olacağı tahmin
ediliyor.
AB,
2013'de 26 bin 2014’de 25700 olan trafik ölümlerini alınan yeni tedbirlerin
yanında, AB’de Kasım 2015’de Türkiye’de de 1.1.2016’da devreye giren Elektronik
Güvenlik Sistemleri (ESC, AEBS, LDW) ve 2018’de devreye girecek olan e-Call gibi
teknik düzeneklerin de desteğiyle 2020'ye kadar ciddi şekilde azaltmayı hedefliyor.
AB'de 2014 yılında trafikte ölenlerin sayısı 25700. Milyon
kişi başına AB ortalaması 50 kişi. En kötü sonuç 106 kişiyle Litvanya’nın, en
iyi sonuç da 26 kişiyle Malta’nın. 78 milyonluk Türkiye'nin sonucu 128 ile 153
arasında. Trafikte ölüm sayısı 10 bin ise 128 kişi AB ortalamasının 2.5 katı,
12 bin ise 153 kişi ve AB ortalamasının 3 katı.
Türkiye'nin Trafik kurbanlarının sayısı 2015 yılında kaza
yerinde 3831, uluslararası kriterlere göre, kazadan sonraki 30 gün
içinde yaşamını yitirenlerin sayısı 7500.
Türkiye'nin trafik kurbanları sayısı için 2020 hedefi
2010’un yarısı yani 2022’dir.
Yola
Elverişlilik
Yola Elverişlilik için Doğru Yedek Parça ve Bakım:
Tamircilik;
servisçilik başlamadan önce “nerde trak orada bırak”döneminde bozulan
aracı ne pahasına olursa tekrar yürüten ve günümüze dek devam eden bir
zanaattır.
Servisçilik
ise özellikle 1971’den sonra yerli üretim otomobillerle ülkemize gelen çağdaş
bir kavramdır.
Servisçilikle birlikte ülkemize; -Periyodik bakım, -
Garantili Yedek Parça/Bakım ve - Kayıt
içiçalışma kavramları da gelmiştir.
Türkiye’nin AB ile 1996’da imzaladığı Gümrük Birliği
anlaşmasının ardından; - Motorlu
araçlarla ilgili devreye giren teknik mevzuatlar ile araçların teknik
özellikleri, - 2007’de devreye giren
Blok Muafiyeti sonrasında da araç servisçiliği çok değişmiştir.
Motorlu araçlar ve römorkların sahip olmaları gereken teknik
özellikler 72 adet AB mevzuatıyla belirlenmiş ve araç üreticilerinin Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan veya yurtdışındaki Onay kuruluşlarından Tip
Onayı almaları zorunlu olmuştur.
Tip Onayları tam olan araçlar
Uygunluk Belgesi alır ve ardından da Trafik Tescili ile Ruhsat yani İşletme
İzin Belgesi alır. Tip Onayı ve Uygunluk Belgesi; Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı tarafından, Trafik Tescili ve Ruhsat; İçişleri Bakanlığı tarafından
verilir.
Araçlar önceden belirlenmiş Teknik ve Çevre şartlarını; -
sağlıyorlarsa trafiğe çıkabilir, - sürdürdükleri sürece trafikte kalabilirler,
yani Yola Elverişlidir.
Yola Elverişlilik; - araç üzerinde varsa tadilatların teknik
onaylı olması, - Periyodik Araç Muayenesi yapılması, - Egzoz Muayenesi
yapılması, - Zorunlu sorumluluk sigortasının olması ve - Vergilerinin ödenmiş
olması şartlarında devam eder. Bu şartları sürdüremeyen araçlar Yola Elverişli
değildirler ve trafikten men edilirler.
Teknik ve Çevre şartlarına uyum aşağıdaki durumlarda
bozulabilir: - Bakım eksikliği, - Yıpranma, - Yanlış yedek parça kullanımı, -
Yanlış ayar ve - Onaysız teknik değişiklik (tadilat).
Fren sisteminde yedek parça olarak kullanılabilecek Fren
Balata, Fren Disk ve Fren Kampanalarının; - ECE R 13 veya ECE R 13 H Tip
Onayında belirtilen özgün (OEM) veya (OES) - ECE R 90’a göre Test edilip Tip
Onayı almış (E) belgeli Kayıtiçi alternatifleri olmaları gerekmektedir.
Araca takılan Yaz veya Kış Lastiklerinin araç üreticisinin
tanımladığı; - Ölçü ve alternatiflerde, - Yük ve Hız sınıfında, - Diş
derinliğinde ( Yaz Lastiği ≥ 1.6mm, Kış Lastiği ≥ 4mm), - Kaplama ise Tip
Onaylı (ECE R 109) olması gerekmektedir.
Bunun tersi durumda, araç muayenesinde fark edilmemiş bile
olsa, araç Fren ve/veya Lastik ile ilgili Tip Onay şartlarını yitirmiş sayılır.
Bir kaza sonrasında bu durum Bilirkişi tarafından saptanacak olursa, araç
Ruhsatsız gibi değerlendirilir ve varsa Kasko Sigortası tazminat ödenmez veya
ödenen tazminat rücu edilir.
Araçların Yola Elverişli olduklarının denetlenmesi için; -
Belli aralıklarla istasyonlarda (Araç Muayenesi) ve - Trafikte rastgele (Yol
Kenarı) teknik denetimden geçirilmesi gerekmektedir.
Araçların Yola Elverişlilik şartlarını yitirmelerine karşın
trafikte olmalarının; - Para cezası, - Kaza sonrası sigortanın kaza tazminatını
red veya rücu etmesi, gibi çok ciddi yaptırımları vardır.
Özellikle Tip Onay
mevzuatlarının devreye girmesiyle birlikte; - Mevzuatlara uygun Yedek Parça ve
Bakım ve - Yola Elverişlilik çok büyük önem kazanmıştır.
Ülkemizdeki mevzuatlar; - Tüketiciyi korumak amaçlı önleyici
tedbirlerin azlığı ve - Uygulama noksanlarına karşın hukuksal anlamda AB
düzeyindedir.
Araca; - Kayıtiçi çalışan servislerde, - Garantili
Doğru Yedek Parça ile Doğru Bakım yaptırılmalıdır.
Sürdürülebilir Yola Elverişlilik ve Araç Muayenesi
Araç Muayenesi Gerek Şarttır, ancak Yeter Şart değildir. Araç
Teknik Güvenlik Denetimi denildiğinde akıllara ilk gelen Araç Muayenesi AB’nin
ilgili teknik mevzuatının (2009/40/EC) minimum şartlarını sağlayacak şekilde
tasarlanmıştır. Yeni şekli 2014/45/EC olan ve 2018’de devreye girecek olan
AB'nin bugünkü 2009/40/EC teknik mevzuatına göre Basit, Çabuk ve Ucuz ve
sökme takma olmadan, yapılması gereken Araç Muayenesi, örneğin fren sistemini
yine ilgili AB mevzuatının minimum şartlarına göre denetlemektedir.
Ülkemizin henüz taraf olmadığı 2009/40/EC’ye göre Basit,
Çabuk ve Ucuz ve Sök-Tak olmadan yapılan Araç Muayenesinde;
- Aracın fren sisteminde Fren
Tip Onayını düşürecek bir tadilat, yanlış bir Yedek Parça kullanımı
(örneğin onaysız fren balatası veya fren diski) veya yanlış bir ayar yapılıp
yapılmadığı denetlenemez,
- Aracın fren sisteminde “tamir
edilemeyecek” parçaların, örneğin bazı fren valflerinin veya havalı disk fren
kaliperinin, korsan parçalar kullanımıyla tamir edilip edilmediği denetlenemez,
- Ticari araçlara özgü OBD (On
Board Diagnostic) test düzeneği olmayan (şart olmayan) Araç Muayene
istasyonlarında ABS, ASR, Retarder, ESP, AEBS, LDW gibi bir kısmı 1.1.2016’den
itibaren üretilen yerli ve ithal ağır ticari taşıtlarda zorunlu olacak karmaşık
ve araç üreticisine özel Elektronik Güvenlik Sistemlerinin çalışır durumda
olduğu denetlenemez,
- "On numara yağ tadilatı", "Yangın Algılama ve
Uyarı", “Damper Devrilme Uyarı”, "Havalı Kapı kapanma kuvveti
denetimi" ve “Güvenlik Kamerası” gibi karmaşık düzeneklerin detaylı
denetimi yapılamaz.
Trafik kazalarını azaltması için büyük umutlar bağlanan ve
zorunlu olacak olan Elektronik Güvenlik Sistemlerinin (ESP, AEBS, LDW) sürekli
çalışır durumda olması gereklidir.
Soru 1: Bir araca Doğru Yedek Parça ile Doğru Bakım
yapıldığı ve Tip Onayı şartlarının devam ettiği Araç Muayenesi veya başka bir
şekilde denetleniyor mu?
Soru 2: Araç Muayenesinden geçen bir araç gelecek
muayeneye kadar hukuksal olarak Yola Elverişli ve Güvenli midir?
Soru 3: Kayıtdışı Yedek Parça ve Bakım ile Yola
Elverişli ve Güvenli olunabilir mi?
Üç sorunun yanıtı da HAYIR’ dır.