Hitler faşizminin 1939 yılında Polonya yı
işgal etmesiyle birlikte emperyalizmin 2. Paylaşım savaşının başlangıç tarihi
olan 1 Eylül BM genel kurulunca Dünya Barış günü olarak kabul edilmiştir.
Kaybedilen insan kayıpları incelendiğinde 25 milyon asker,42 milyon sivil,
savunmasız insanlar, 6 milyon Yahudi olmak üzere bir o kadar insanın da sakat,
özürlü ve yaralı olduğu İnsanların en büyük kayıp verdiği göçlerin ve toprak
değişimlerinin yaşandığı savaşlardan biri olduğu kaynaklarca belirtilmektedir.
Aslında dünyayı yönetmekte kendisinin azda olsa payı olan sorumlu yöneticilerin
acımasız, İnsani duyguları bitmiş, insanlıktan habersiz, olduklarını İtalyan ve
alman faşizmi ile Emperyalist ülkelerin birlikte dünyayı kan barut ve göz yaşı
ile kuşattıklarını yoksul halkları neredeyse soykırıma uğrattıkları günümüzde
de aynı katliamcı zihniyetin sömürü ve toprak işgalleri ile her fırsatta
insanlığı yok etmek için çaba harcadıkları görülmektedir.
Dünyayı ne hale getirdiklerinin yapılan insan katliamlarının ne kadar
Çağ dışı, zalim, acımasız, çaresiz olduğunu Dünya barış gününde İnsanlık 1.ve
2. paylaşım savaşlarının acılarını,
yaralarını sarmaya çalışırken diğer tarafta başka bölgesel savaşlarla karşı
karşıya geliyor. Dünyanın özellikle bölgemizin hiç bu kadar barışa ihtiyacı
olmamıştır. İçerisinde geçtiğimiz süreç de çocuk, sivil, masum savunmasız
insanlar ölmeye devam ediyor. Yerlerinden ve yurtlarından göç ve sürgün sonucu
yurtsuz insanlar her gün artıyor. Filistin - Gazze ,Irak ve Suriye’de insanlar
inançlarından ve kültürlerinden dolayı saldırı ve katliamlara maruz
kalmaktadırlar. Bölge halkları bunu en acı bir şekilde her gün yaşıyorlar. Bu
gelişmelerden İnsanlık ailesine acıları
yaşatan devletlerin yöneticileri sorumludur. Katliamlarda sorumlulukları olan
yöneticiler uluslar arası bağımsız mahkemelerce yargılanmalılar. Zaman, zaman
yargılanıyorlar eli kanlı faşist darbeci general A. Pinochet’in yargılandığı
gibi , ömrü kafi gelmedi olsun,Demokrasi güçleri yargı önüne çıkardılar. Yinede
yargılandı. İnsanlığı biraz teselli eden olay, Faşist Alman führeri Adolf
Hitler yakalanacağını ve yargılanacağını anlayınca saklandığı hücresinden
intihar etmiştir. 12 Eylül’ün faşist darbeci generalleri de yargılandılar.
Darbe dönemindeki hukuksuzluklar, işlenilen cinayetlerin, Gözaltında kayıpların,
faili meçhullerden sorumlu yöneticiler İşkenceciler yargı önüne
çıkartılmalıdır. Asıl hesap vermesi gerekenler duruyor.
1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle tüm bu acılardan gerekli derslerin
çıkartılmadığı görülüyor. savaşa, çatışmaya karşı, barışı, eşitliği ve
kardeşliği savunalım. Barış insanlığın diğer hakları gibi, toplumsal bir
haktır. Çözümün, insanlığın kurtuluşunun
barıştan geçtiğini ısrarla söylemek zorundayız. Bölgemizde daha fazla can kaybı olmasın, ocaklara ateş düşmesin hep
birlikte savaşları durduralım. Silahların susması, savaşların son bulması için
çatışma ve savaşların olduğu bölgelere silah ve malzeme, gönderilmesi satılması
yasaklanmalı. Silah tekellerini bölgemizde atalım. Onların yerine barışı ve
bilimi koyalım. İnsanların eğitim, sağlık, beslenme gibi en temel
ihtiyaçlarının giderilmesi için açlığa karşı Uluslararası önlemler alınmalı. Bu
günün anlamına denk gelen bazı güzel sözlerle Barışın önemini daha iyi anlatmış
oluruz.
. Yurtta barış, dünyada barış . M.K.Atatürk
. Ne iyi bir savaş vardır ne de kötü bir
barış . B.Franklin
. En kötü barış ,en haklı savaştan daha
iyidir. Çiçero
. Savaşta barışta olduğu gibi bir ikinci
kazanan yoktur. Omar Bradley
. Kendinizden başka hiç kimse size barışı
getiremez. Rap waldo Emerson
. Barış savaşın olmaması demek değildir.
O,bir erdem, bir ruh hali, iyilik severlilik eğilimi, güven ve asalettir. Benedictus de Spinoza
. “ Niçin hep birlikte barış ve uyum
içerisinde yaşamayalım? Hepimiz aynı yıldızlara bakıyoruz, aynı gezegenin
üzerinde yol arkadaşlarıyız ve aynı gökyüzünün altında yaşıyoruz.” Aunius
Aurelius Simachus
Konumuzla
ilgisi var barışçıl bir eylem olan
Kamuoyunda cumartesi anneleri olarak bilinen anaların gözaltında ve
işkence hanelerde kaybedilen çocuklarını bulmak için bir araya gelen kayıp
yakınları ve insan hakları savunucularına karşı Galatasaray meydanında 700.
Oturma eylemi öncesi Annelerin eylemine yönelik polis tarafında yapılan
saldırıyı kınıyorum.
Barış kişisel kabulün yanı sıra, toplumsal ve evrensel olursa, kalıcı
olursa bir anlam ifade eder. 72 millete bir nazarla bakmayı öğütleyen, özünü ve
kendini, insanları kardeş bilmeliyiz diyen Hacı Bektaş Veli öğretisi, bu
Felsefi anlayışın savunucusu, Anadolu ereni Hünkâr Hacı Bektaş Veli ‘nin
insanları ırk, dil, din, cinsiyetlerinden ve renklerinden dolayı ayrı
görülemeyeceklerini, İnsanları eşit gören bir felsefe ve dünyaya bakış açısı. Onun
bitmeyen hoşgörü ve insan sevgisiyle, barış ve kardeşliğin en büyük ve
tükenmeyen değer olduğunu tüm insanlığın geleceği için evrensel değer taşıdığını
bu ifadede görmek mümkündür. Dünyanın tüm farklılıkları ve renkleri kardeşçe
bir arada olmalı. Bunun uygulanması insanlığın kendi elinde. Barışa her zaman
insanlığın ihtiyacı vardır. Demokrasi, İnsan hakları, Hukukun üstünlüğü,
Eşitlik ve özgürlük için Emperyalist saldırılara, işgallere karşı çıkmak
Ülkemizde ve dünyada barışın kalıcı olması için herkesin çaba göstermesi dileğiyle,
1 Eylül Dünya Barış gününü kutluyorum.
Sevgiyle kalın.
Not: 1 Eylül Dünya barış günü dolayısıyla -Cumartesi günü Cumhuriyet
meydanında saat:17.30 da emek ve
demokrasi güçlerince basın açıklaması yapılacaktır. Tüm halkımız davetlidir.
Hüseyin GÜNEY