Türkler Orta Asya’da yaşarken,
sınır komşusu olan Çinlilerle devamlı savaş halinde yaşamış, Türklere de çoğu
kez yenilmişlerdir. Türklerle, Çinlilerin hep münasebetleri olmuş, Orta Asya’da
uzun yıllar mutlak bir Türk egemenliği hüküm sürmüştür. Çağlar boyu yapılan Türk
akınları Çinlilerin, Çin Seddini yapmalarına neden olmuştur.
Çinliler Ogün cephede
yenemedikleri Türkleri çeşitli entrikalar, kıymetli hediyeler, Çinli kızların Türk
beyleri ile evlenmesi oyunlarını oynayarak Türkleri alt etmeye başarmışlar, yaptıkları
Çin oyunları çoğu kez de işe yaramış, birçok kez de Türk birliğini bozmayı
başarmışlardır.
Bugün de aynı Çin oyunları devam
etmektedir. Özellikle etrafındaki Türk
ülkelerinin ekonomilerini, yaptığı fason
ve işe yaramaz ürünlerle felç etmeye, yok etmeye çalışmaktadırlar. Adriyatik’ten
Japon Denizine kadar olan Türk Devletleri eğer kendi aralarında birliktelik
kurup ‘’Turan birliğini’’
kurmazlarsa Çinliler yaptıkları ekonomik hamlelerle Çin Seddinin rövanşını
almak için oynadığı sinsi oyunlarını oynamaya devem edecekler, Türk ülkelerinin
ekonomik yapılarını bozacaklardır.
Çin Seddi, ne
kadar uzun ne kadar önemli yapı ise, yapılışı da o kadar meşakkatli olmuştur. Temeline
koydukları her tuğlada, Türklere öfke beslemişlerdir. Bunun için o günkü
yenilmişliği ve ezikliği hazmedemediklerinden yüzyıllardır bunun ezikliğini
yaşamışlardır.
Biz eğer
Çin in fason ve işe yaramaz mallarına bir engel koymaz, almaya devam edersek
kendi elimizle ona silah ve güç vermiş oluruz. Soydaşlarımıza soykırım yapan
Çin’e destek olmuş oluruz.
Artık şunu çok iyi anlamalıyız ki hiçbir ülke menfaati
olmayan uluslararası ilişki kurmuyor.
Hemen, çok kısa bir zaman içinde,
hem dünya ülkeleri hem de Türk ülkeleri ile birliktelik oluşturup
soydaşlarımıza sahip olmalı, sorunlarını uluslararası toplantılarda gündeme
getirmeliyiz.
Bu durumda İslam ülkelerine lafım, sözüm, diyeceğim bir şeyler zaten
olamaz:
Çünkü onlar bir buçuk milyon
İsrail’den koca bir dev yarattılar. Bu ülkelerin büyük bir kısmının kendilerine
hayırları yok. Dünyadaki birçok olumsuz işlerin taşeronluğunu yapıyorlar. İslam
ülkelerinin birçoğu zalimin değirmenine su taşıyor. Kendi zengin kaynaklarını
başka ülkelere peşkeş çektikleri halde kendi ülkesinin insanlarının yokluk
içinde kıvrandıklarını görmüyorlar bile…
Doğu Türkistan’daki insanlık
suçunu tüm insanlık kınamalı, önlem almalıdır.
Maalesef, işin içinde Türk olunca
insanlıkta, dini örgütlerde suspus oluyor.
Ne yazık ki yirmi birinci yüz yılda
Çin’ in özerk bölgesi Doğu Türkistan da bir ulusu yok etmek için Çin in baskı
ve zulümleri yoğun bir şekilde devam etmektedir. Medeni dünya sanki gözünü ve
kulaklarını kapatmış tüm olanları sinsice seyretmektedir. Dünyanın başka
yerindeki buna benzer olaylar sık sık gündeme gelip haber olurken, buradaki Türk
ve Müslümanların durumlarının, ilgi duyulup, haber olmaması medeni dünyanın
büyük bir ayıbıdır.
Bir kere daha anlaşıldı ki ‘’Türkün Türk’ten başka dostu yoktur’’.
Öyleyse hem kuvvetli, hem akıllı olmalıyız. Geçmişteki ihtişamlı günlerimize
tekrar gelmek için çok çalışmalıyız. Sözü dinlenen, yokluğu fark edilen bir
ülke olmalıyız.
Soydaşlarımıza yapacağımız yardımların kınamayla, lafla, kuru sözlerle
bir işe yaramayacaktır. Doğu Türkistan’ın gördüğü işkence ve baskıları her an
dünyanın gündeminde tutmak için daha büyük gayret ve çaba
göstermeliyiz.