Ülkemizde eğitimin uzun zamandır
iyi yönetilmediği çok iyi bilindiği gibi artık iktidar bile bu durumu kabul
etmektedir.
Eğitim sisteminin bozulması
sadece günümüzü değil, geleceğimizi de mahvedecektir.
Eğitimin bozulmasının bir çok sebebi olsa da bana göre en önemli sorun öğretmen
yetiştirme sorunudur. Bu sorunlardan bazıları;
1-Üniversite sınavına giren
öğrencilerden en yüksek puan alanlar
tıp, mühendisliği yada hukuk tercih ediyorlar. Bu fakültelere giremeyen daha
düşük seviyede ki öğrenciler ise eğitim fakültelerine girmekteler. Üniversite
sınavlarında yüksek puan alanların avukat, doktor yada mühendislik
istemelerinin sebebi bu mesleklerin öğretmenlikten çok daha iyi para
kazanmalarıdır.
Öğretmenlere en az doktor,
mühendis kadar maaş ödenmeli, böylece daha yetenekli insanların öğretmenliği
tercih etmesi sağlanmalı. Unutmamalı ki
doktoru da, mühendisi de yetiştiren öğretmendir.
2- Eğitim fakültesi akademik
kadronun öğretmeni yetiştirme liyakati sorgulanmalı, MEB okullarına gitmeyen
sahayı bilmeyen, ilköğretim öğrencileri ile görüşmeyen, alanı ile ilgili
bilimsel gelişmeleri takip etmeyen, eser kaleme almayan üniversite hocaları da
seçilmeliler. İstisnaları bir kenara bırakırsak Eğitim fakültesi hocaları
stajları kağıt üzerinde yaptırıyor.
3-Mülakat ve KPSS bir öğretmenin mesleği ile ilgili
becerilerini ölçmekten çok uzaktır. Öğretmen adaylarının ders anlatırken
öğrenci seviyesine inebilmesi, dili kullanma, öğretim teknolojilerini kullanma,
iletişim kurma, hitabeti ölçülmüyor. Öğretmen adayının ahlakı, karakteri,
öğrencilere model olup olamayacağı, zaafları dikkate alınmıyor. Öğretmenlik
mesleğinin şuurunda olmayan bir kişiye geleceğimiz teslim edilmemeli.
4- Özel okullar öğretmenin verimliliğini ölçüyor. Verimlilik
kriterlerine göre başarılı olan öğretmen mesleğine devam ediyor, verimsiz
olanın sözleşmesi yenilenmiyor. MEB’nda 657 li memur olan öğretmen hele birde
sendikayı arkasına almışsa hiçbir kuvvetin gücü yetmiyor.
5- MEB Öğretmene nöbet vb. ek görevler verirken öğretmene
hak ettiği ücreti de ödemeli. Görevini
layıkı ile yapan öğretmenlerimizle savsaklayan öğretmen arasında maddi
ve manevi olarak fark olmalıdır. Ödül
ve ceza sistemi eşit çalışmalıdır.
6- Öğretmenlerin kendi alanlarında
kitap yazması, yüksek lisans yapması, projeler yapması teşvik edilmeli, bu tür
çalışma yapanlar en az birer maaş ile ödüllendirilmeli.
7- Milli Eğitim Bakanlığı eğitimle ilgilenen sivil toplum
örgütleri, sendikalar, veli temsilcileri ile işbirliği yapmalı. Eğitim ile
ilgilenenlerin görüşleri alınmalıdır.
Eğitim sistemimizi düzelttiğimiz
takdirde ahlaksızlığa, yolsuzluğa da dur demiş olacağız. Ülkede her türlü kötü
gidişin önü kesilecek yani geleceğimizi teminat altına almış olacağız.
Gazi Mustafa Kemal’in “Yeni nesiller sizin eseriniz olacak”
dediği ve sınıflarında her şeye rağmen
öğrencilere ışık olan eğitim camiamızın hepsi birbirinden haysiyetli öğretmenlerimizin
Öğretmenler gününü kutluyorum.