Türkçenin en temel ve Türk dili araştırmalarının en önemli
kaynak eserlerindendir. Türk İslâm edebiyatının adı bilinen ilk şair ve
düşünürü Balasagun'lu
Yusuf tarafından yazılmıştır.
Eserini Balasagun'da yazmaya başlayan Yusuf, 1068 yılında
memleketinden ayrılarak Doğu Karahanlı Devleti'nin merkezi olan Kaşgar'a gitmiş
ve eserini 18 ay sonra, 1069 (Hicrî 462) yılında burada tamamlamıştır. Kitabını,
Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han'a sunmuş, Han da eseri çok beğendiği için
Yusuf'u, takdiren "Hâs Hâcib (Ulug Hâcib)" tayin etmiştir.
Kutadgu Bilig'deki kahramanların
temsil ettikleri değerler:
Kutadgu Bilig, dört ana karakter arasında geçen diyaloglardan oluşmaktadır.
Eserdeki bu dört ana karakterin her birinin belirli bir sosyal rolü vardır ve
her biri belirli bir değeri temsil eder.
a) Hükümdar Kün Toğdı: Adaleti,
b) Vezir Ay Toldı: İyi yönetimi,
c) Vezirin Oğlu Ögdilmiş: Aklı,
d) Vezirin Kardeşi Odgurmış: Öbür dünyayı temsil eder.
"Kutadgu" kelimesi, "saadet, kut"
manasındaki "kut" kelimesinin üzerine isimden fiil yapan
"+ad-" ekiyle fiilden isim yapan "-gu" ekinin eklenmesi
sonucu oluşmuştur ve "bilig"le beraber "saadet, mutluluk veren
bilgi/ilim" anlamını taşımaktadır.
Eser, insanlara dünyada tam anlamıyla kutlu olmak için
gereken yolu göstermek amacıyla kaleme alınmıştır. Yusuf Hâs Hacib, eserinde
aruz ölçüsünü kullanmıştır.
Eser, yarı hikâye ve yarı temsil tarzında yazılmış olup,
arada hareketi hazırlayıcı ve izah edici monologlara ve canlı tasvirlerin
bulunduğu sahnelere yer verilmiştir.
Kaşgârlı Mahmut ve onun eseri Divânü
Lügati't-Türk ile çağdaştır, hatta hemen hemen aynı yıllarda yazılmış olması o
dönem Türkçenin gördüğü itibar açısından da dikkate değer.
Kutadgu Bilig
Özellikleri
1)
İslamiyet sonrası Türk edebiyatının ilk edebî eseridir.
2) İlk siyasetname.
3) 11. yüzyılda yazılmıştır.(1069-1070)
4) Yusuf Has Hacib yazmıştır.
5) Mesnevi tarzında yazılmıştır.
6) Siyasetname türünün ilk eseridir.
7) Eserde kullanılan bazı sözcükler günümüzde de
kullanılıyor.
8) Türk dilinin Hakaniye (Çağatay) lehçesi ile
yazılmıştır.
9) Nazım birimi beyittir. (Redif ve kafiye
kullanılmıştır.)
10) İslamiyet'in Türklerce kabulünden sonraki
ilk yazılı eserdir.
11) Karahanlı
hükümdarı Tabgaç Buğra Han'a sunulmuştur.
12) Mesnevi nazım şekliyle ve Şehname vezin
kalıbıyla yazılmıştır.
13) 6645 beyittir.
14) Ayrıca 173 tane de dörtlük vardır.
15) Beyit nazım birimiyle yazılmıştır; ancak
dörtlük nazım birimi de kullanılmıştır.
16) Aruz ölçüsüyle yazılmış ilk eserimiz kabul
edilir.
17) Didaktik (öğretici) bir nitelik taşır.
18) Bir ahlâk ve öğüt kitabıdır.
19) Hükümdara siyası öğütlerde bulunur.
20) Bazı bölümlerinde ansiklopedik bilgiler
içerir.
21) 'Kutlu Olma Bilgisi' veya 'Mutluluk Veren
Bilgi' ", "hükümet olma bilgisi"
olarak Türkiye Türkçesine aktarılabilir.
22) 18 ayda tamamlanmıştır.
23) Eser Hakaniye (Çağatay) türkçesiyle kaleme
alınmıştır.
24) Dili oldukça sadedir.
25) Eserde allegorik (sembolik) bir anlatım
vardır. 4 soyut kavram üzerine kurulmuştur.
26)
Bilinen üç nüshası, bugün Fergana,
Viyana ve Mısır'da bulunmaktadır.
27)Edebiyatımızda
aruz ölçüsünün kullanıldığı ilk eser olarak kabul edilmektedir. Eserde adaleti,
aklı, saadeti ve devleti temsil eden dört kahramanın çevresinde gelişen
olaylarla yazar, devlet idaresinin ve sosyal düzenin nasıl olması gerektiğini
anlatır.
28)Eserde,
toplum hayatındaki bozuklukları düzeltecek, insanı mutlu edecek yolların neler
olduğu belirtilmiş; bunun yolları, devrin hükümdarına öğütler halinde
gösterilmiştir. Eserde ahlak ve dinin önemi, devlet idaresi gibi konulara da
değinilmiştir. Bu açıdan esere bir siyaset kitabı da denebilir.
KUTADGU BİLİG'den Sözler:
Akıl senin için iyi ve
yeminli bir dosttur. Bilgi senin için çok merhametli bir kardeştir.
Allâh'a sığın, onun
emrine itaatsizlik etme!
Anlayış ve bilgi çok iyi
şeydir; eğer bulursan, onları kullan ve uçup göğe çık.
Bir insan bütün dünyaya
tamamen sahip olsa bile, sonunda dünya kalır; onun kısmetine ancak iki top bez
düşer.
Büyüklük taslayan, kibirli
ve küstah adam, tatsız ve sevimsiz olur; kibirli insanın itibari günden güne
azalır.
Dâima iyilik yap ki,
kendin de iyilik bul.
Doğan ölür, ondan eser
olarak söz kalır. Sözünü iyi söyle, ölümsüz olursun.
Ey asil insan! insanlığı
elinden bırakma; insanlığa karşı daima insanlıkla muamele et.
İşi adaletle yap, buna
gayret et; hiç bir zaman zulüm etme; Allah'a kulluk et ve O'nun kapısına yüz
sür.
Hangi iş olursa olsun,
sen onu tatlı dille karşıla; her işte tatlı dil kullanırsan saadet sana
bağlanır.
Hiç bir işte acele etme,
sabırlı ol, kendini tut; sabırlı insanlar arzularına erişirler.
Diline ve gözüne sahip
ol, boğazına dikkat et; az ye, fakat helal ye.
Bak, doğan ölür; ondan,
eser olarak, söz kalır; sözünü iyi söyle! ölümsüz olursun.
İnsanın bunca zahmet
çekmesi hep boğazı ve sırtı içindir; mal toplar, yiyemez; öldükten sonra da
vebali altında kalır.
Çok mal aç gözlüyü
doyurmaz. Ecel gelince pişman olur, fakat artık işini yoluna koyamaz.
Akıl bir meşaledir. Kör
için göz, ölü vücut için can, dilsiz için sözdür.
Çok dinle fakat az
konuş. Sözü akıl ile söyle ve bilgi ile süsle.
Gurur faydasızdır, o
insanları kendinden soğutur. Alçak gönüllülük ise insanı yükseltir.
Her sözü söz diye
ağzından çıkarma. Lüzumlu olan sözü düşünerek ve ihtiyatla söyle.
Her bakımdan tam zengin
olmak istersen, kanaatkâr ol. Böylece kendi nasibini elde etmiş olursun.
Huzur istersen zahmet
ile birlikte gelir. Sevinç istersen kaygı ile birlikte bulunur.
İnen yükselir, yükselen
iner, parlayan söner ve yükselen durur.
İnsan süsü, yüz; yüzün
süsü, göz; aklın süsü, dil; dilin süsü, sözdür.
İnsanı dil
kıymetlendirir ve insan onunla saadet bulur. İnsanı dil kıymetten düşürür ve
insanın dili yüzünden başı gider.
İnsanların seçkini
insanlığa faydalı olan insandır. Halk nazarında muteber kimse, merhametli olan
insandır.
Kimin sana biraz emeği
geçerse, sen ona karşılık daha fazlasını yapmalısın.
Kötülük değersiz bir şey
olduğu için, onu yapan da değersizdir.
Menfaat sandalyeye
benzer; başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan seni yükseltir.
Öfke ve gazapla işe
yaklaşma; eğer yaklaşırsan, ömrü heder edersin.
Söz ağızda iken
sahibinin esiridir, ağızdan çıktıktan sonra sahibi onun esirdir.
Yalnız kendi menfaatini
gözeten dosta gönül bağlama. Fayda görmezse, sana düşman olur, ondan vazgeç.