Geçtiğimiz hafta
başıydı. Gazetenin yazı işlerinde sohbet ederken gözüme bir davetiye ilişti.10 Ocak 2019 Perşembe 19. 00’ da
Kırıkkale İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü himayesinde “Bir Bozlak
Hikâyesi’’ adıyla gece tertip
ediliyormuş.
Aynı müdürlük daha
önce de birer ay arayla iki program hazırlamıştı. O programlardan da günlerce
bahsedilmişti. İlki “Âşık VEYSEL ile Hacı TAŞAN’
a Gönül Köprüsü”, ikincisi ise bu şehrin yetiştirdiği evlatlarından, bu
toprakların sesinin yâd edildiği müstesna bir gece olmuştu.
Yarım asrı geride
bırakmış olduğum bu şehirdeki ikâmetim içerisinde, gelmiş – geçmiş gördüğüm idareciler içerisinde mevcut Valimiz Sayın Yunus SEZER Bey gibi, çözüme odaklı bir ikinci kişiyi
tanımadım.
Aynı şekilde 1989’ de il olan şehrimize o zamandan
bu zamana kadar gelip – giden sayısını bilemeyeceğim onca Kültür ve Turizm Müdürü içerisinde, mevcut İl Kültür ve Turizm
Müdürü müz Sayın Halit KARAKOÇ Bey’ in
müdürlüğe gelişinden itibaren gerçekleştirmiş olduğu aktiviteler aslında başlı
başına bir yazı olur.
Konumuz Bozlak Gecesi olduğu için, geleli altı
ay olmasına rağmen bu kısa süre içinde gerçekleştirmiş olduğu takdire şayan
icraatlardan, bildiklerimi kısa başlıklarda vermeden geçemeyeceğim.
Haziranda göreve
gelişi itibariyle müdürlük bünyesinde kendisinden önceki dönemlerde yapılanları
yapılmayanları, mevcut durumu ve ihtiyaçların tespit etmekle işe başladı. Bir ‘’Kültür Kompleksi’’ olmadığını
gördü.
Mevcut siyasilerle
birlikte bürokrasinin ilgili ve yetkilileriyle kurduğu diyalogla, ‘’35 milyon’’ bedelli
Kültür Kompleksi için arazi tahsisinin sağlanması çalışmalarını hızlandırdı ve
bu konu gerek siyasilerimizin, gerekse Valimizin
destek ve katkılarıyla bitme aşamasına gelmesi sağlanmış oldu.
İlçe kütüphaneleriyle
ilgili genel tamirat, tadilat, yenileme işlemlerinin yapılmasını sağladı. Kitap
ve personel eksiklerini giderdi. “İl Kütüphanesini 7 / 24
hizmet’’ e açarak okuyuculara 3 çeşit çorba, çay ve kek ikramına
başladı. Türkiye’ de bir ilk olan bu uygulama Cumhurbaşkanı mızın dikkatinden
kaçmadı ve İlimizdeki bu uygulamayı örnek göstererek diğer İllerde de
uygulanması talimatını verdi.
Kütüphanemiz, bu
hizmetin neticesinde iki bine yakın kütüphane içerisinde Kültür ve Turizm Bakanlığı
istatistiklerine göre okuyucu sayısı bakımından 13. Sıraya yükseldi. Yine kütüphane Perşembe günleri etkinlik, Cuma
günleri film gösterimi yapılması neticesinde bakanlık verilerine göre en çok
etkinlik yapan 1. Kütüphane oldu. TRT’ ye Halk Kütüphanesinden canlı
yayın yaptırıldı. “Portatif Kitap – Kafe’’ projesi Sayın Valimizin özel desteğiyle uygulama aşamasına
gelmiş bulunuyor.
Belediye ile yaptığı
ortak proje kapsamında Kırıkkale Evlerinden 3 Ev müdürlüğe tahsis edildi. Projeye göre bu evler “Kent Müzesi ve Ozanlar Evi’’ olarak planlanmaktadır. Buraya Hacı TAŞAN’ ın ‘’Balmumu Canlı Heykeli’’ nin
konulması gibi bir düşüncenin de proje kapsamında olduğu duyumlarım arasında.
Bu arada Valiliğin katkısıyla “Turizm Çalıştayı’’ nı
yaptı ve raporu hazırlanıyor. Şehir tarihinin belgesi olan “Kırıkkale Kültür Envanteri’’ çalışması tamamlanmış bulunuyor. Üstelik İlimizin “Somut olmayan Kültürel Mirası” da bu çalışmanın içerisine dâhil edilmiş durumda. 7 ayrı ve farklı konuda kurs açılmış
olup devam etmekte. Kurumun tüm internet adresleri aktif hale getirilmiş bulunuyor.
İlimize atandığı
andan itibaren yaptığı tanıtım çalışmalarıyla Kırıkkale’ mizin adından Ulusal
medyada sıkça söz ettirdi. “Delice Kaya Tuzu’’ nun Ulusal Medya ve
Fuarlarda tanıtımının sağlanması sayesinde, Yurtdışından sipariş bağlantıları
yapıldı. Kılıçlar Soğanını ve
kimsenin bilmediği Kaya Mezarlarımızın
yerli ve yabancı medyanın gündemine taşınması, Kanal - 7 televizyonunda yayınlanan “Gece gündüz” programına dört gün
Kırıkkale’ nin kültürel ve tarihi zenginliklerinin çekimini yaptırmış olup,
Şubat ayında iki hafta sonu da yayınlanacaktır.
Şehit Aileleri ve
Gazi Yakınlarına İstanbul, Dezavantajlı Aileler ve Görme Engelliler için de
info gezileri tertip edilmesi. Kırıkkale’ nin Siyah Çekirdeği, Hasandede’ nin Üzümü, Keskin’ in Tavası,
Sulakyurt’ un Kavunu gibi gastronomi
zenginliklerinin gündeme getirilmesi.
İlk olarak ‘’Âşık VEYSEL’ den Hacı TAŞAN’ a Gönül Köprüsü’’ konseriyle şehirde bir
çığır açtı. Ertesi ay ‘’SAM – DER ile Kırıkkale
Sanatçılarından Türküler’’ konseri
tertip edildi. Nihayet 10 Ocak’ ta
da üçüncü bu konser Kırıkkale halkıyla buluştu.
Evet, gelelim ‘’BİR BOZLAK HİKÂYESİ’’ gecesine.
Gecenin genç ve dinamik program yöneticisi, Keskin’ in yetiştirdiği asker çocuğu, İnşaat Mühendisi Serhat ULAŞKAN. Esas mesleğinin yanında, yetiştiği
topraktan beslenerek büyümüş, halk müziğinde kendisini çok iyi yetiştirmiş,
dolu dolu bir musiki sevdalısı.
Gecenin adı BOZLAK olunca, Anadolu’ da bunun da
kaynağı Kırşehir ve Kırıkkale’ dir. Bunun ustası ise sırasıyla Muharrem ERTAŞ Usta, çırağı Hacı TAŞAN ve oğlu Garip NEŞET ERTAŞ ilk akla gelendir.
Halk Müziğine gönül
veren ve halka mâlolmuş ozanlarımızın dillerden düşmeyen seçme eserlerinden
meydana gelen programda, gerek ozanlarımızın ve gerekse eserlerine ilham olan
hikâyeleriyle oldukça coşkulu bir gece oldu.
Gecenin şenlenmesinin
mimarı, programın yapımcı ve sunucusu olan Sayın Serhat Bey başta olmak üzere, bölgemizden yetişen, geleceğin Neşet ERTAŞ’ ı olmaya namzet, genç
yetenek Ali ŞAHİN ve vokal olarak ta
yine boz toprağın yetiştirdiği Abdallar
Gurubunu anmak, emeklerini yâd etmek gerekir.
Bozlak Gecesi Halk Müziğimizin tarihe
mâl olmuş ozanlarından DADALOĞLU’
nun “Kalktı Göç Eyledi Avşar Elleri’’ bozlağını, rahmetli Muharrem Ustanın havalandırmasıyla ve
ustanın kısmî hayat hikâyesiyle başladı. Sonra Hacı TAŞAN’ ın Anadolu’ ya mâlolan “Allı Turnam’’ ve Çekiç ALİ’ nin “Biter Kırşehir’ in
Gülleri’’
ile devam etti.
Bu arada Garip NEŞET’ in hayatından kesitler
verildi. Sırayla diğer ozanlarımızdan Selli
YUSUF’ un “Acem Kızı’’, Seyit ÇEVİK’ in “İp Attım Ucu Kaldı’’, Orhan GENCEBAY’ ın “Hatasız Kul Olmaz’’, Âşık VEYSEL’ in “Gidiyorum Gündüz Gece’’, Mahsuni ŞERİF’ in “Han Sarhoş Hancı Sarhoş’’ ve Hacı TAŞAN’ dan “Nah nü Kasemna’’ eserleri seslendirildi.
Program akışı
içerisinde Keskin’ de zamanın Yirik YAŞAR ın lokantasında Zeki MÜREN ve Neşet ERTAŞ’ ın sazlı –
sözlü muhabbetinin hatırası yâd edildi. Zeki
MÜREN’ in, Âşık Ali İZZET’ in ‘’Mühür Gözlüm’’ ve
sonra da “Aman Aman Anam’’ adlı
maya’ yı okumasının üzerine, karşılık olarak Garip NEŞET’ de “Zahide’ m’’ uzun havasını okuyor. Buna
hayranlığını gizleyemeyen MÜREN’ in
kafasını duvarlara vurduğu hatıratından bahsedildi.
Yine bir turnede
organizatör tarafından dolandırıldıklarında, kumpanyadaki Mahsunî ŞERİF ve ekibine, kendisine ödenen paranın tamamını verecek
kadar müstesna, mütevazı ve insancıl bir yapıya sahip olduğu anlatıldı.
Neşet ERTAŞ’ a ait ve her birisinin de
birer hatırası olan, seslendirilen diğer eserlerden kısaca bahsedersek; “Yazımı Kışa Çevirdin’’, “Cahildim Dünyanın Rengine
Kandım!’’,
“Ay Dost’’, “Neredesin Sen?’’, “Vay Vay Dünya’’, “Yalan Dünya’’ gibi Türk Halk Müziğinin
abide eserleri ile program tamamlandı.
Yaklaşık iki buçuk
saatlik bir programla adeta bizleri ihya eden Serhat Bey’ e, bu sürede gerek solo olarak gerekse ritim olarak
sahneyi dolduran başta genç yeteneğimiz Ali
ŞAHİN ve Abdallar Gurubunun
değerli müzisyenlerine özellikle teşekkür etmek isterim.
Bu arada genç
sanatçımız ALİ’ ye de, bir büyüğü
olarak nasihatte bulunmak isterim. İdolü olan rahmetli Neşet ERTAŞ’ ın yolundan giderek, onun gibi alçak gönüllü ve
mütevazı olmasını, yarınlarda varacağı seviyesini hazmederek ağır – oturaklı bir karakter yapısıyla
davranması ve asla da şımarmamasını bir öneri ve tavsiye olarak belirtmek
istedim.
Bu şehire hizmette
emeği geçen, taş üstüne taş koyan, çalışıp –
üretip bir şeylerin meydana gelmesine çabalayan herkesten Allah razı olsun ve
emekleri zayi olmasın dilerim.