Anadolu gezisindeydim. Yolumuz Niğde Bor'a düşmüş, biraz
yorulmuş, mola yapmıştık.
Bir delikanlıyla karşılaştık. Gayet samimi, hoş sohbet ve
güvenilir bir duruşu vardı. Nereli olduğunu sorduğumda, verdiği cevap, bizi bir
kaç dakikalığına buruk bir suskunluğa sevketmişti.
ŞEHİT ÖMER HALİSDEMİR'İN MEMLEKETİNDENİM ABİ.
Mağrurdu, gururluydu, onurluydu.
Ömer Halisdemir'in adını söylerken gözlerinin içi parlıyordu.
Etraftan geçen hemen her aracın birçoğunun arka camında
Ay-yıldızlı al bayrağımızla, Şehit Ömer Halisdemir'in resmi yan yana asılıydı.
Bir hayli duygulanmıştım. Nevşehir'in her bir
caddesinin içinde Ömer Halisdemir'in ruhu geziyordu sanki. Her tarafta onun
etkisi vardı. Buram buram vatan kokuyordu, cennet kokuyordu adeta. İnsanlarda
onun gibi bir yiğitle aynı topraklarda yaşamış olmanın onuru, gururu vardı.
******
Türkiye öylesine ihanetlerle karşılaştı, öylesine hainlikler
gördü ki...
Sırtı hançerle doludur adeta.
15 Temmuz 2016 yılı ihanet kalkışması da bunlardan birisidir işte.
Türk askerini, Türk polisiyle karşı karşıya getiren, kendi
halkına, halkının vergisiyle aldığı kuşunu sıkan, bomba atan başka bir millet
daha olmamış, hiç bir devlet böyle bir ihanet görmemiştir tarih boyunca.
TARİHIMİZE DÜŞEN KAPKARA BİR UTANÇ LEKESİNİN TARİHİDİR, 15 TEMMUZ DARBESİ.
Ama bizi teselli eden, içimize su serpen durumlarda yok
değildi.
Tüm ülke, tüm vatandaş, 7'den 70'e engellisi, yaşlısı,
kadın-kız, çoluk-çocuk, vatanını savunmak adına, sokaklara çıkıp etten duvar
örerek, bombalara karşı silahsız bir şekilde vücudunu siper etmesiydi. Bu
bayrağı indirmemek, bu ezanı dindirmemek için bu insanların vatanı için gözünü
kırpmadan canını seve seve feda edebilecek olmasıydı.
Hepimiz sokaklardaydık.
Bu vatana sıkılacak her bir kurşuna siper olmak için, bu ülkeyi kimsenin
ele geçirmeye gücünün yetmeyeceğini, hiç bir ülkenin himayeye alamayacağını,
bir kez ölsek de bin defa diriliriz diye göstermek için, bu bayrağın rengini
nerden aldığını göstermek için.
HEPİMİZ ORADAYDIK.
Sokaklarda, caddelerde ÖMER HALİSDEMİR'in ruhu vardı. Bir ÖMER
şehit olmuştu, ama milyonlarca ÖMER vardı sokaklarda.
Bu bir mesajdı esasında.
Kimsenin bizi bölemeyeceği, parçalayamayacağı, kimsenin buna
gücünün yetmeyeceğinin, halkın gücünün iradesinin her şeyin üstünde olduğunun,
bizim için tek bir vatanımızın olduğu başka topraklara sığınmayacağımızın
mesajıydı. BU VATANA KİM İHANET EDERSE, İHANET ETTİĞİ YERDEN KURŞUNU
YİYECEĞİNİN bir ifadesi, milli bir şuur, milliyetçilik aşkıydı.
Tarih boyunca 16 adet Türk Devletleri kurulmuş, fakat asla
yıkılmamıştır. Her seferinde farklı isimlerle yeniden ayağa kalkmış, yeniden
şahlanmıştır. Bu güç, bu irade halkın birliğinden, vatan aşkından,
milliyetçilik şuûrundan ileri gelmektedir.
40 yiğitle Çin ordusunu dağıtan KÜRŞAT gibi, yediği tüm oklara rağmen
İstanbul surlarına bayrağı diken ULUBATLI HASAN gibi, ihanete kalkışan onlarca
insanın arasında gözünü kırpmadan generale silah sıkan ÖMER HALİSDEMİR gibi
civanmertlerin ruhuyla bu ülke her zelzelede ayakta kalmış ve kalmaya da devam
edecektir.
BU VATAN ÇOK İHANETLER GÖRDÜ,
HER BİRİNİ TARİHE GÖMDÜ.
DÜŞMAN ZANNETTİ Kİ; YİĞİTLER ÖLDÜ,
BİR ÖLÜR, BİN DOĞARIZ, ASIL GERÇEK BUYDU...