Kısa bir köşe yazısı ile tabiî ki bu milletin tarihi kadar
eski Türküleri anlatmak mümkün değil, zaten öyle bir iddiamızda yok. Türkülerimizi
dinlerken bizi alıp götürdüğü yerler vardır. Onun için birkaç kelam etmek
istedik.
Aşık
Veysel’in de dediği gibi “Türküz Türkü çığırırız” özümüz, sözümüz, hayatımız
yediğimiz içtiğimiz, işimizdir bizim Türküler. Aşkı, ayrılığı, kahramanlığı,
ölümü, tabiatı her şeyi Türkülerden dinledik. Türkülerden öğrendik.
Zifiri
karanlıkta gelse şiirin hası
Ayak seslerinden tanırım
Ne zaman bir köy türküsü duysam
Şairliğimden utanırım” diyerek Türküleri anlatan Bedri Rahmi'nin dizeleri ne
muhteşemdir.
Türküler yazılmaz “yakılır”. Onun için bize bizi anlatır,
söyleyemediklerimizi söyleriz.
Orta
Asya’dan beri Kamların söylediği, Aşıkların, Ozanların dillendirdiği Türküler,
bazen bize hayatı tanıtan ninniler oldular. Bazen de Sal üstünde giderken ağıt
oldular.
Türkü
düğünlerde halay, Savaşlarda mehter, Sevgide yalvarmadır. Yani hayatımızın ta kendisidir.
Türküler bir milletin
vicdanıdır. Türküsü olmayanın merhameti de olmaz. Türküsü olmayanın insanlığı
olmaz. Bağlamasız Türkü olmaz. Ne zaman bir bağlama çalsa Türk olmanın ve türkülere aşık olmanın gururunu bir kez daha yaşarız. Ezgilerle yeniden yoğrulur, yeniden
hayata geliriz.
Türkü’de de dediği gibi candan ileri, kadim bir dostumun
gönderdiği birikimi saz ve sözünün
muhteşem uyumu ile Ozan Musa Eroğlu’ndan bu türküyü dinleyince adeta bir kez
daha çarpıldım. Bir insan sevdiğini bu kadar mı güzel ifade eder. Sevgisinin
büyüklüğünü bu kadar mı güzel anlatır.
Coğrafyamızın ve kültürümüzün değerleri olan Karacaoğlan ile
çağımızın son ozanı Musa Eroğlu ile ne kadar övünsek azdır. Bu millete mensup
olmaktan onur duymamak elde değil. Ne derinlik bu, İşte Karacaoğlan ne demiş;
Bizim
pencereler yele karşıdır
Muhabbet
dediğin karşı karşıdır
Girebilsen
şu sinemde neler var
Gülüp
oynadığım ele karşıdır
Sabahın
seheri günden ileri
Ben kimi
sevmişim senden ileri
Ziyaret
olmuşsun kurban istersin
Kurban
bulamadım candan ileri
Binlerce yıllık Türk tarihinden süzülerek gelen bunun
gibi binlerce Türkümüz var, Hepsi de bu
milletin kültürünü ve bu milletin büyüklüğünü anlatmaktadır.
Türküye seven Türk’ü sever, insanı sever, insanlığı sever. Türkü gibi bir yaşam
dileğiyle…