Doğu Türkistan 1,580 km2, (Türkiye’nin iki katı coğrafya’ya sahip) 35
milyon Türk’ün yaşadığı kadim bir Türk yurdudur. 3000 yıldır bu topraklarda
Türk, üstünde yaşayanlarda Türk’tür. 1946’da Komünist Çin tarafından ilhak
edilmiş bir Türk yurdudur.
Doğu Türkistan sıradan
bir coğrafya değildir. İlk Müslüman Türk Devleti Karahanlılar’ın sınırları
içindedir. İlk Müslüman Türk Hakanı olan Satuk Buğra Han’ın mezarının bulunduğu
yerdir. Dolayısıyla biz Müslüman Türklerin “La ilahe illallah, Muhammedün resulullah” dediği coğrafyadır.
Doğu Türkistan, ilk
Türkçe sözlük olan Divan-ı Lügat-it Türk’ün yazıldığı ve yazarı Kaşgarlı
Mahmut’un yaşadığı coğrafyadır.
Doğu Türkistan, Türk
Devlet yönetim felsefesini anlatan Kutadgu Bilig’in yazıldığı ve yazarı Yusuf Has
Hacib’in yaşadığı coğrafyadır.
Doğu Türkistan, Atebet’ül Hakayık adlı dev eserin sahibi Ahmed Yükneki’nin
yaşadığı coğrafyadır.
Ayrıca
İmam Buhari, İmam Tirmizi, İbn-i Sina, Farabi, Fergani, Zimahşeri, Sekkaki gibi
eserleri ile İslam kütüphanelerini zenginleştiren, dünya bilim adamlarına yol
gösteren bilginler de bu toprakların evlatlarıdır.
Osman Batur’un, İsa
Yusuf Alp Tekin’in, Rabia Kaderin milleti için canını ortaya koyduğu
topraklardır.
İşgal edildikten
günümüze daima katliamlara uğrayan Doğu Türkistanlı Türkler özellikle son
günlerde akıl almaz işkencelerle katledilmekteler.
Ülkemizdeki bazı
yöneticilere göre radikal unsurların
rehabilitasyon amaçlı , meslek edindirme amaçlı eğitim merkezleri dediği
toplama kamplarında binlerce Uygur Türk’ü katledilmektedir.
Uygur ailelerin yanına
Çinli erkek yerleştirmeler, Uygur kızların fuhuşa zorlanmaları, dini
yaşamalarının engellenmesi sadece sayabileceğimiz uygulamalardan birkaç tanesi.
Maalesef kardeşlerimizin izzet ve iffetlerine musallat olunuyor. Sosyal
medyadaki görüntüler, resimler bizi uykumuzdan uyandırmıyorsa imanımızı
sorgulamamız lazım.
Kalbimizi yaralayan
Kudüs’e , Mynmar’a gösterilen tepkinin sadece onda birini istiyoruz. Birleşmiş
Milletler 22 devlet Çin’in yaptığı katliamları kınama kararı alırken maalesef
bizde dahil bir tane Müslüman ülke sesini çıkarmamıştır.
İnsansa onlarda insan, müslüman
ise onlarda müslüman, Türk’se onlarda Türk. Dünya sesini çıkarmasa da bugün
kardeşlerimizin çığlıklarına sessiz kalırsak şerefimizi kaybederiz.
Bu zulmü ortadan
kaldırmak için bir şeyler yapmak lazım. Bosna’nın merhum lideri Bilge Kral
Aliya İzzetbegoviç’in “ Ve her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey;
Düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır. Diyerek Doğu Türkistan’lı kardeşlerimizin sadece
sesimizi duyun, dünyaya duyurun demeleri bizi bir kez daha düşündürmelidir.
Hiç unutmayalım ki Hz
Ali’nin “Bir zulme engel olamıyorsanız
onu herkese duyurun !" anlayışı gereği
biz de geçtiğimiz Cuma günü İYİ Parti Kırıkkale İl ve Merkez İlçe Teşkilatı
olarak Cumhuriyet Meydanı’nda bir basın açıklaması yaparak bu zulmü duyurmaya
çalıştık. Çin’in yaptığı zulmü anlatan broşürler dağıttık, basın açıklamamamızı
sosyal medyadan duyurduk, binlerce hemşerimize mesajlar attık. Basın
açıklamamıza destek veren şuurlu hemşerilerimize teşekkür ediyorum.