‘’TFTM’ nin bu mesajı, daha önce ulaşmış
olmasına rağmen, bir teknik arızadan dolayı bu yıla kalmıştır!’’
(TFTM) TÜRKİYE FAHRİ TRAFİK MÜFETTİŞLERİ
TRAFİK VE YOL GÜVENLİĞİ DERNEĞİ
GENEL BAŞKANININ YENİ YIL MESAJI.
Fahri Trafik Müfettişleri Derneği(TFTM) Genel Başkanı olarak 2020 yılının Fahri Trafik Müfettişlerine ve tüm milletimize huzur, sağlık,
mutluluk, beraberlik getirmesi dileği ile sevgi ve saygılarımı sunarım.
Memleketimizde meydana gelen trafik
kazalarının azalması, ölüm ve yaralanmaların asgariye inmesi sürücü
kardeşlerimizin trafik kaide ve kurallarına uyarak dikkatli bir şekilde araç
kullanmalarını diliyorum.
Ülkemizdeki trafik pejmürdeliği herkesin
bildiği gibi bütün dünyada da bilinmektedir. Durum böyleyken Yüce Milletimizin
yeni onaylanan kanunla, Cumhurbaşkanlığı görevlileri, Milletvekilleri miz ve
diğer üst düzey görevlilerimize trafikte geçiş üstünlüğü hakkı tanınması biz Fahri Trafik Müfettişlerini ve bütün
milletimizi son derece üzmüştür. Hangimizin hangi çakar takılı araçların hatası
ile yaralanıp ömrünün sonlanacağı bilinmediği için kaygılıyız.
Milletvekilleri ve diğer yetkililere
trafikte geçiş üstünlüğü hakkı veren yasanın iptal edilebilmesi için diğer
sivil toplum örgütleri ile müşterek hareket etme niyetinde olduğumuzu buradan
duyururuz.
Çünkü trafikte geçiş üstünlüğü olan
araçlar incelemeler neticesinde 2918
sayılı Karayolları Trafik Kanunda tespit edilmişken, Anayasamızın insanlar
arasında eşitlik maddesine de aykırı olduğu, bilinen değişiklik yapıldığı izaha
muhtaçtır.
Trafikte kimsenin ayrıcalığı
olmamalıdır.
fahritrafik@yahoo.com * (29. Aralık. 2019 –
Ankara).
Faik ERDOĞAN
TFTM Genel Başkan
----------------------------------------------------------
2020
YILINDAN BEKLENTİLERİM:
Tahsin
SENDİNÇ * TFTM Trafik ve Yol Güvenliği Derneği Genel Başkan Yard.
Ülkemizin en önemli kanayan yaralarından
biri de trafiktir. Trafikte her yıl yaklaşık 1, 5 milyon trafik kazası meydana
gelmektedir. Kazaların sonunda her yıl binlerce insanımız yaşamını yitirmekte on
binlerce insan ise yaşam boyu sakat kalmaktadır. Yıllık ortalama 40 milyar
liralık ekonomik kayba sebep olmasına rağmen devletimiz trafik konusuna gereken
önemi vermemektedir.
1 - ) Ülkemiz Trafik Sigorta Merkezi
verilerine göre trafiğe kayıtlı araçların yaklaşık % 20. trafik sigortası
yaptırmamaktadır. Yani beş araçtan birinin zorunlu trafik sigortası yoktur.
Sigorta yaptırmayan aracın trafikten men edilmesi yasal zorunluluktur. Buna
rağmen sigorta yaptırmayan araç trafiğe çıkıyor ise bu araç muhtemelen motorlu
taşıtlar vergisini de ödemiyor ve aracının periyodik muayenesini de
yaptırmıyordur. Bu halde olan araçlar trafikte kuralsızlık yapmaktan imtina
etmeden araç kullanmaya devam etmeleri önlenebilmesi için trafik zabıtasının
daha sık denetim yapması ve yasaların açık hükümlerine uymayan araçların
sahiplerinin bedel ödemesi veya araçların trafikten men edilmesi sağlanmalıdır.
Bu tür araçlar çoğunlukla düşün model ve ederi pahalı olmayan araçlardır. Eski
araçların kullanımı yakıt tüketimi ve aracın bakımı konusu baz alındığında ekonomik
olmadığı gibi trafik kazalarında ağır bedeller ödenmesine sebep olmaktadır.
Çarpışmalı kazalarda eski araçların sac olan kaportası yamularak araç içindeki
yolcuları sıkıştırmakta, dokularını parçalayarak ölümlere ve kalıcı sakatlık
oluşmasına sebep olmaktadır. Ülkemizde 5 - 6 depo benzin parasına tekabül
edecek fiyata araç satılmaktadır. Çoğu düşük model olan bu durumdaki araçlar
trafikten çekildiği takdirde ülkemiz trafiğinde rahatlama yaşanacak ve
şimdilerde had safhada olan park sorunu kısmen çözülmüş olacaktır.
2 - ) Halen trafikte araç kullanan
sürücülerimizin sağlıklı olup olmadıkları iyi irdelenmeli ve sağlığı yerinde
olmayanların araç kullanmaları engellenmelidir. Eskiden 5 uzman hekim
muayenesinden sonra sürücü olur sağlık raporu alınırken şimdi pratisyen hekim
imzası ile sürücü olur sağlık raporu verilmesinden vazgeçilmelidir.. Yivli
silah ruhsatı alacak olanlar için yapılan sağlık muayenesi ehliyet almak
isteyen kişiler için de yapılmalıdır. Bütün sürücüler yaşlarına göre
ayrıntılı sağlık muayenesinden geçirilmelidir. Sağlığını kaybeden sürücüler
gerekirse özel donanımlı araç kullanmalı veya hiç araç kullanmamalıdır.
Psikolojik sorunları olan veya sağlığını kaybeden kişilerin araç kullanması
engellenince trafik ortamı daha sorunsuz olacaktır.
3 - ) Ülkemizde ticari araç
kullananların büyük bir çoğunluğu ilkokul mezunu ve 2918 sayılı kanun yürürlüğe
girmeden önce ehliyet alan kişilerdir. Bu kişiler yaşları gereği yeni nesil
araçların teknolojik özelliklerini bilememekte araçlara yabancılık çekmekte ve
aracın teknolojik özelliklerinden yeteri kadar istifade edememektedirler. Bu
kişiler ehliyet aldıkları yıllar dikkate alındığında yürürlükte olmayan trafik
işaret levhalarının anlamlarını ve bunları gördüğünde ne yapması gerektiğini
bilmemektedir. Trafik kurallarının kural olmasının altındaki gerekçeyi
bilmediği, kavrayamadığı için olası tehlikeyi fark edememekte veya geç fark
etmektedir. Tehlike fark edilmeyince trafik kazasına davetiye çıkarılmış
olmaktadır. 65 yaşını tamamlayan kişilerin ticari araç kullanması yasak
olmasına rağmen bu kişiler halen araç kullanmaya devam etmektedirler. Çalışma
yaşını tamamlamış olan kişiler kendi araçları olsa bile ticari araç kullanmamalıdır.
Böylece gençlere istihdam olanağı da çıkmış olacaktır.
4 - ) 2918 sayılı kanun yürürlüğe
girmeden önce ehliyet alan kişiler ehliyet aldıkları zamanın kurallarına,
trafik işaret levhalarına göre sınava girerek ehliyet aldılar. Bu kişiler trafik
kuralları konusunda eğitime alınmalıdır. Televizyonlarda eğitici kamu spotları
yayınlanmalıdır.
5 - ) Meskenlerin ve işyerlerinin
otoparklarının hangi esas ve usullere göre kullanılacağı konusunda yasal
düzenleme yapılmalıdır. Belirlenen şekil dışında park eden araçlara ceza
yazılması için FTM. Yetki verilmelidir. AVM Otoparklarında aynı düzenleme
geçerli olmalıdır.
6 - ) Şehir merkezlerinde trafik düzenli
şekilde akmasını belirleme yetkisi belediyelerde olmasına rağmen ceza yetkisi
olmaması sorumlu olan kurumu trafik işaret levhaları ve ışıkları koyarken araç
kullanan vatandaşın veya bölge sakinlerinin ihtiyaçlarını göz ardı etmesi
sonucunu doğurmaması için trafik ışıkları, işaret levhalarına uyulmaması gibi
durumlarda belediyelerin yetkilendirilmiş personelinin olması sağlanmalıdır.
Özellikle duraklama ve park etme kurallarına uymayan sürücülere ceza yazan
yetkili sayısı olabildiğince artırılmalıdır. Örnek: İki şeritli tek yönlü yolda
duraklayan sürücü yolun en sağına manevra yaparak yaklaşma imkânı varken
yanaşmadığında yol tek şeride düşecek ve trafik sıkışacaktır. Sorumsuz bir
sürücü yüzlerce insanı mağdur etmektedir. Buna engel olunmalıdır.
2020 yılının trafik yönünden can yakıcı
olmamasını umar herkese kazasız yıllar dilerim.
-----------------------------------------------------------------
KARDA FREN !
ALPAY LÖK
* Mak. Y. Müh. *www.frenteknik.com *
www.kislastigi.com
1) KIŞIN MUTLAKA KIŞ LASTİĞİ KULLANILMALIDIR:
Kışın kar yağmasa,
araç4x4 ve ABS’li bile olsa, 6-7 derecenin altındaki sıcaklıklarda, kış lastiği kullanılmalıdır.Bunun nedeni
sadece kış
lastiklerinin özel profillerinin olması değildir.
Yaz
lastiklerinin malzemesi düşük sıcaklıkta sertleştiği için, yola
tutunması zayıflamaktadır.
Kış lastiklerinin ise üretildikleri malzeme, daha yumuşaktır ve soğuk hava şartlarında kuru asfalt
veya
karda tutunmayı artırmaktadır.
Kış lastikleriyle donatılmış önden çekişli bir
aracın, yaz lastikleriyle donatılmış dört tekerden çekişli4x4 bir araca göre daha güvenli olduğunu herhalde pek azımız biliyordur. Bunun çok basit birnedeni vardır: Yaz lastikleriyle donatılmış 4x4 bir araç “gittiği gibi durmamaktadır”yani frensırasında fren mesafesi aşırı uzamaktadır.
Öte
yandan kış
lastikleriyle donatılmış tek dingilden çekişli bir araç “gittiğinden daha iyi”
durabilmektedir.
Aşağıdaki “kar
üzerinde fren nasıl yapılır?”gibi konulardaki tavsiyelerimiz yalnızca kış lastiği takmışaraçlar
içindir. Yaz lastiği ile kar üzerinde gitmek isteyenlere (zincir takmak
dışında) tavsiyemizbundan vazgeçmeleri, kendilerinin ve
başkalarının can ve mal güvenliklerini tehlikeye atmamalarıdır.
Buzlu
yollarda ise, yaz lastiği ile dört tekerlekte de zincir kullanılmalıdır.
2) KIŞA GİRMEDEN ARACIN FREN BAKIMI
YAPILMALIDIR:
Yetkili
servislerde binek araçların fren hidroliği
kontrol edilmeli ve gerekiyorsa değiştirilmelidir.
Çünkü
eğer hidroliğin
içinde nem varsa bu fren sisteminin donmasına
neden olabilir.
Araç
hareket ettikten sonra sönmesi gereken ABS lambası yanıyorsa “ABS arızalı” anlamına
gelmektedir
ve mutlaka yetkili serviste onarılmalıdır.
3) TUZUN
FREN DİSKLERİNİN ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİSİ BİLİNMELİDİR:
Yapılan bazı araştırmalar sonucunda, kışın buzlanmayı önlemek
için yol üzerine atılan tuzun
disk
frenler üzerinde bir anlık frenlerin zayıflaması şeklinde olumsuz bir etkisinin olduğu
saptanmıştır.
Diskin
üzerinde biriken tuzlu suyun frene ilk basıldığında freni çok zayıflattığı ve fren mesafesini
şaşılacak şekilde
uzattığı
saptanmıştır. Bu sorun daha sonraki frenlemelerde ortadan
kalkmaktadır.
Bazı araç üreticileri bu sorunu azaltabilmek için aracın altına,hareket
halindeyken tuzlu suyun
disklere
gidişini önleyen aerodinamik deflektörler takmışlardır.
Tavsiye
edilen , hareket halinde tuzlu bir ortamdan geçtikten sonra, arkadan gelen
araçları
tehlikeye
sokmadan, sık ve hafif şekilde
frene basılarak ve gece aracınızı parketmeden önce
kuvvetli
bir şekilde fren yapılarak,
fren diski üzerinde biriken tuz tabakasının temizlenmesidir.
Aynı tavsiye yağmurlu
havalarda diskleri ıslatabilecek bir su birikintisinden geçildikten
hemen
sonrası için de geçerlidir.
4) YOLUN
KAYGANLIĞI SIK SIK
KONTROL EDİLMELİDİR:
Yolun
kaygan olup olmadığı
(lastikle yol arasındaki tutunma) kritik bir duruma girmeden önce
bilinmelidir.
Gelişen taşıt
teknolojisi pek çok konuda gelişmeler sağlamış olmasına karşın,
taşıtın üzerinde gittiği yolun kayganlığı hakkında önceden bilgi veren bir sistem henüz
geliştirilememiştir.
Bazı araç üreticilerinin böyle bir sistem üzerinde çalıştıkları bilinmektedir.
“AUDI ROAD VISION”
Bir
süre daha mevcut kısıtlı olanaklarla yolun kaygan olup olmadığını kontrol etmek
zorundayız.