MKE Lokaline ikinci veya üçüncü
gidişimdi. Lokal ağzına kadar dolu, hemen hemen boş masa ve sandalye yoktu. Çayları
ucuz olduğu için halkımızın büyük bir kısmı tarafından tercih edildiği
belliydi.Orada bulunanlar uğultu şeklinde bir şeyler konuşuyor,hararetli
tartışmalar yapılıyordu.
Şu andaki bulundukları mekânda
gazete,dergi, kitap okunmayan, televizyon olduğu halde hiç dinlemeyen, bunların
yokluğunu bile akıllarına getirmeyen insanlar acaba hararetli neler
konuşuyorlardı.
Gerçekten çok merak ettim.
Girince sağ üst köşede camla ayrılmış
okuma salonu olduğunu zannettiğim yerin aslında üst düzey müdür ve memurlar
için ayrılan bir yer olduğunu duyunca’ Vay
be burada damı sınıf ayrımcılığı var’ diye hayıflanmadım desem, yalan olur.
Kendinizden aşağılarda gördüğünüz, cam kafesle aranıza mesafe
koyduğunuz, işçi dediğiniz, horlayıp, küçük gördüğünüz, o insanların yüzünden
müdür olduğunuz fabrikaların çarklarının döndüğünü nasıl unutuyorsunuz?
Kendinizi nasıl farklı ve üstün sınıfa
koyarak aranıza cam bariyerler koyuyorsunuz?
Bence orayı ya kaldırın, ya da
hemen okumak için bir köşe yapın.
O mekânın devamlı müşterisi olan
arkadaşıma buraya hangi gazetelerin geldiğini sordum.
Arkadaşımda gülerek ‘’Ne gazetesi buraya ne yerel nede ulusal gazeteler
geliyor. İnsanlar burada çay ucuz diye sabahtan akşama kadar oturup konuşur,
derdini dökerler. Burada hükümetler kurulur, yıkılır. Kendi eşine çocuklarına
laf anlatamayanlar karşısındakilerine hiç susmadan konuşurlar. Şu köşede
eskiden kalmış bir televizyon var; onu da bugüne kadar hiç açtıklarını
görmedim. Anlayacağın buradaki insanlar güncel konuları pek takip etmezler.
Buranın müdavimleri ülke ve dünya gündemini bir gün sonradan evinde ve sokaktan
duyarak yeni bir olaymış gibi anlatır dururlar.
Şu gördüğünüz camlı bölmede ayrı bir sınıfı temsil eden müdürlerin, üst
yöneticilerin ve memurların yeridir. Onlardan da arada sırada birileri gelir.Beyefendilere
karşıda daha güzel yer yaptılar buralara pek tenezzül etmezler’’ dedi
Oradaki görevli arkadaşlarla görüştüğümde
buraya niçin gazete almıyorsunuz diye sorduğumda: ‘’Buraya gazete almıyoruz. Zaten müdürlerimiz gazeteleri internetten
okuyorlar. İşçilerden de daha gazete sorana denk gelmedim. Burası bom atma,
dedi kodu yapma yeridir. Onun, için buraya gazete almaya gerek yok. Bu cam bölmeyi
de müdürler kullanıyor. Onlarda buraya pek fazla gelmiyor orası da boş boş
duruyor’’ dedi.
Okumayla yazmayla ilgisi olan tüm
kişi ve kuruluşları bu olaya el atmaya çağırıyorum. Koca MKE Kurumunun günde
yüzlerce kişinin uğradığı bir mekâna üç veya dört gazete alacak imkânları yok
mu?Özellikle bu yerin ilimizin kültürünü
temsil eden İl Kültür Müdürlüğünün hemen karşısında olması daha ilginç değil mi?
Buradan bir yetkili on metre mesafedeki büyük bir sosyal tesiste okuma eksikliğinin
farkına niye varmıyor?
MKE İşçiler Lokalini gördükten
sonra şehrimizin muhtelif yerlerinde açılan çay ocakları ve kıraathaneleri
gezdim. Gariban vatandaşlarımızın kıt kanat imkânlarla açtığı bu yerlerde yerel
ve ulusal gazetelerin birçoğunun olduğunu gördüğümde çok mutlu oldum.
Teşekkürler Kırıkkale esnafı.
Teşekkürler küçük sermayeler.
İlimizin MKE Kurumunun yetkililerine rica ediyorum. Hemen Kırıkkale’nin
ve MKE Kurumun adına laik bir okuma köşesi oluşturularak çeşitli hikâye, romanlarla
ulusal ve yerel gazetelerin okunduğu bir yer durumuna getirdiğiniz takdirde bir
teşekkürde sizlere yapmak istiyorum.
Ayrıca
sadece buranın değil ilimizin ve ilçelerimizin kıraathanelerinin belli
bölümlerinde okuma köşeleri oluşturmak için tüm yetkilileri büyük çaba sarf
etmeye çağırıyorum.