FAHRÎ
TRAFİK MÜFETTİŞLERİ SAYIMIZ 35.000 e ÇIKTI
Saygıdeğer Fahri Trafik Müfettişi Kardeşlerim;
Bildiğiniz gibi 15
bin Fahri Trafik Müfettişidaha aramıza katıldı. Sayın İçişleri Bakanımız
trafik cezalarının az yazıldığı kanısına mı vardılar da kendi bakanlığı
bünyesinden 15 bin Trafik Müfettişi
daha aramıza katmak istediler acaba bilemiyorum.
Bir sene içinde hiç ceza yazmayan müfettiş arkadaşlarımızın
bu görevine son verilecektir. İçişleri Bakanlığının yetkililerinden aldığımız
bilgilere göre bahsi geçen meslektaşlarımızı mektupla uyaracaklar ve ceza
yazmamakta ısrar edenlerin görevine son verecekler.
Bu kararı saygı ile karşılıyorum. Fahri Trafik Müfettişi olan arkadaşlar görevlerini aksatmamaları
gerekir ve art niyetli trafik cezası yazmamalılar. Bütün çabamız Türkiye
trafiğinde sürücülerin ve yayaların kural ve kaidelere uymasını sağlamak
olursa, kolluk kuvvetlerine büyük katkıda bulunmuş oluruz.
Fahri Trafik Müfettişleri göreve başladıktan sonra yıllık
ölüm ve yaralanmalarda azalma kaydedilmiştir. Bu istatistiki rakamlar bizlerin
yaptığımız çalışma ve katkılarımızı ispatlamaktadır. 22.01.2020 tarihli Milliyet Gazetesinin ilk sayfasındaki
başlıklarda, yayaya yol vermeyene ceza yağdı haberi yer alıyor.
Teferruatında ise;
2019 yılında, trafikte yaya önceliği kuralına uymayan 91 bin sürücü ile kuralları ihlal eden 7 bin 500 yayaya 45 milyon
liradan fazla ceza kesildiği belirtiliyor. Yine 2019 yılında 1 milyon 117
bin 112 yayaya, 2 milyon 85 bin 797
sürücüye, 6 milyon 898 bin 203
öğrenciye de bu konuda eğitim verildiği belirtiliyor.
İçişleri Bakanlığı, trafikte yaya ölümlerinin azaltılması
amacıyla,2019 yılını “Yayaya Öncelikli
Trafik Yılı”ilan etmiş ve bu karar insanlarımız arasında
memnuniyetle karşılanmıştı. Bu cezaların çoğunluğunu kolluk görevlilerinin
yazdığı söylenmektedir.
Biz FTM olarak
da bazı maddelere ceza yazabilmemizin sağlanması ile06 Şubat 2019 tarihinde kararlaştırılan “Yaya Öncelikli Trafik Yılı” nı
desteklemiş oluruz (Mesela, 14/1-a, 52/1-a, 60/1-c, 61/1-n, 68/1-a gibi
maddeler).
Ceza yazmamız yaya ölümlerini ve yaralanmalarını
azaltmaya yardımcı oluruz diye düşünüyorum. Türkiye’de yeni FTM ler İçişleri Bakanlığına bağlı
kardeşlerimizdir. Bunların birçoğu da trafik cezası yazabilen görevliler
olduğunu sanıyorum. Göreve görev eklenmiş gibi bir durum oluşmuş. Ancak emekli
olduklarında bu haklarını kullanabilecekler.
Bizler seçilirken kriterleri tutan evraklar ile müracaat
ediyor ve seçiliyorduk. Mantıklısı da böyleydi. Aramıza katılan 15 bin kişi FTM seçilmiş mi, yoksa tayin mi edilmiş oluyor tartışılır. Bu
arkadaşlarımız muvazzaf oldukları için derneğimize de üye olmayacaklardır.
1
Kasım 2019 tarihinde yürürlüğe giren “Çakar Lambası”düzenlemesi kanununu
tenkit etmiştik. Kuşkularımız doğrulanmaya başladı. İstanbul ve diğer
şehirlerde yapılan denetimlerde, trafik sıkışıklığını atlatmak için tepe çakarı
kullanan çok sayıda aracın emniyet şeritlerini işgal ettiği ve diğer sürücüleri
sıkıştırdığı tespit edilmiş.
Koruma kararı ve tepe lambası kullanma izni olmadığı
halde bunları kullananlara ve aracın sahibine ayrı ayrı para cezası
kesilmiştir. Bahsi geçen kanunun suiistimal yapılabileceğini hatta çeşitli
kazalara sebebiyet verebileceğini yazıp söylemiştik.
Endişelerimizde haklılığımız ortaya çıkmaktadır. Ölümcül
kazalar olmadan önleyici tedbirler alınması gerekir diye düşünüyoruz. 22. Ocak.
2020. Saygılarımla.
Faik ERDOĞAN
Türkiye Fahri Trafik Müfettişleri,Trafik ve Yol Güvenliği Derneği Genel Başkanı(TFTM).
MODERATÖRÜN NOTU:Sayfamızın formatı her ne
kadar ‘’Trafik’’ ise de, üzerinde yaşadığımız bu topraklarımızın gelecek
nesillerimizin yarınları için, ömrünü bunun mücadelesine harcayıp, o
uğrunda mücadelesini verdiği toprağa, 97 yıl sonra kavuşmuş olan ‘’Toprak
Dede’’ mizin aziz hatırasına izafeten, kıymetli arkadaşım İST. FTM. Halis
KAHRAMAN’ ın Alıntı olarak (23. 01. 2020 – Perşembe / 21, 17) WhatsApp’ tan gönderdiği yazıyla anmak istedim.
Biz Neleri
Kaybettik!?!
TEMA Vakfı Eski Başkanı Rahmetli Hayrettin
KARACA'dan:Biz Neleri Kaybettik?
“Çok ödül aldım, ama en büyük
ödülüm iki tanedir:Bunlardan biri,2500 metre yükseklikte bir dağda, bir
çocuğun beni gösterip, arkadaşlarına,"koşun
koşun erozyon dede gelmiş"demesidir. Diğeri ise bir kula nasip olmuş en büyük ödüldür. Daha büyük ödül olacağına inanmı
yorum; bu ödül de, Türkiye vatandaşı olmamdır. Her ödülün kişiye verdiği bir
sorumluluk vardır. Ben bu sorumluluk altında yaşıyorum, zaten beni çağıran da budur.”-Hayrettin
Karaca-
Kırmızı süveteri delik deşik olmasına
rağmen hala üzerinde.Ayakkabısı
yamalı.
Sökük paltosunu, pantolonunu,
yakalarını ters yüz ettiği gömleklerini yıllardır kullanıyor.10 yıldır hiçbir şey almamış üzerine.Karaca markasının ve TEMA Vakfı’nın kurucusu Hayrettin Karaca,‘Param var ama tüketmeye hakkım yok’ diyerek;‘Al, tüket ve yok et’ diyen tüketim
toplumuna açtığı savaşla gurur duyuyor.
-KOMŞUYA VER-
Dünyada tüm insanları doyuracak kadar
yiyecek olduğunu, ama gözü aç
olanları doyuracak hiçbir şeyin olmadığını söyleyen Karaca, Türkiye’ de bir
zamanlar fakirleri aç bırakmayan kültürün nasıl yok olduğunu hüzünlenerek
anlattı.
Televole kültürünün karşısında birtakım
değerlerin yok olduğunu söyleyen Karaca,
çocukluk günlerinin ‘komşuyu aç
bırakmayan’ kültürünün yeniden dirilmesiyle, açlıkla savaşılabileceğini söyledi.
Ben bir kasaba çocuğuyum. Varlıklı bir ailenin çocuğuydum. Ama herkes eşit şartlarda oynardı
sokakta. Bütün çocuklar gibi ben de
yalınayak oynardım. Akşam olduğu
zaman annem seslenirdi, avucuma bir
kap sıcak yemek koyarlardı. Kulağıma
eğilip,‘Komşu anneye götür’ derdi. Etrafımızda bizi duyacak kimse yoktu
ama bu bana verilen ‘Aman kimse görmesin
Hayrettin’ mesajıydı.
Komşu annenin yağını, odununu kim alır,
kimse bilmezdi. Paylaşma düzeni
vardı, o kültürdü. Savaştan çıkmış bir Türkiye’de fakirim çoktu ama açım yoktu. Oradan aldım bu kültürü. Kaybolan budur, giden budur. Ama
Anadolu’yu gezerken görüyorum ki, bu değerleri hala yaşatanlar var.
-UTANIYORUM-
Tüketim toplumunun rezalet hale
geldiğini savunan Karaca,‘Akmerkez’in
önünden geçmeye utanıyorum.Nedir bu
ışıklar, bu rezalet?Yılbaşı demek “al, tüket, yok et, yaşamı mahvet”
demek! O yüzden bu yırtık kazağı gururla taşıyorum üzerimde.
Global ekonomi insanları kullanıyor.Ama bakın beni kullanamıyor, çünkü izin vermiyorum.Çok da mutluyum.Bunu elimden hiçbir güç alamaz.‘İnanç
her şeyi halleder’ dedi.
‘Açlıktan ölen her çocuğun katilleri vardır’ diyen Karaca, ihtiyacından çok tüketerek
sınıf atlamaya çalışanları suçladı.
Karaca,‘Bugünkü tüketim iki katına çıktığı gün,
belki dünyada yaşam olmayacak. En
büyük tehlike gıdada. Bir Amerikalı
çocuk doğduğunda 30 çocuğa eşdeğerde
dünya nimetlerini alıp götürüyor’
diyerek dünyanın düştüğü durumu gözler önüne serdi.
Cep telefonu kullanmadığını, 5 yıldır TV izlemediğini belirten Karaca
şöyle devam etti:
‘Okumakla mükellefim. Olanın
olmayana, bilenin bilmeyene borcu
var. Malını mülkünü verirsin orada
biter borcun.Mesela Yalova’daki botanik bahçemi vakıf yaptım ama
borcum bitmedi topluma.Şimdi borcumu
bilgi sahibi olarak ve bunu aktararak ödüyorum.
‘Okumak ibadettir, okumamak vatana ihanettir.’Oğlunu, eşini ve annesini kaybeden Hayrettin
Karaca,‘Acılar karşısında isyan
ederek hiçbir şey kazanamazsınız, elde
olan bir şey değil çünkü bu.Ben
acıyı da mutluluğu da kabulleniyorum. Ama
acılar hafızadan hiç çıkmaz’ dedi.
185 milyon Afrikalı her gün açlıktan ölme riski ile yaşıyor.Dünyanın durumunu değerlendiren Karaca
şu yorumlarda bulunuyor:‘Birleşmiş
Milletler 2004 Kalkınma Raporu’na göre;Afrika’da 323 milyon insan günde 1 dolardan az bir gelirle geçimini
sağlıyor.Temiz su kaynağından mahrum
273 milyon kişi bulunmakta.İlkokul çağında okula gidemeyen 44 milyon çocuk var.
Yetersiz beslenmeden kaynaklanan ölüm
riski altında yaşayan Afrikalıların sayısı 185
milyon.
Her yıl beş yaşının altında ortalama 5milyon çocuk ölüyor.
Zengin ülkeler yıllık gelirlerinden % 0.7’sini kurtarma amaçlı projelere
yönlendirseler bu sorunların hepsi ortadan kalkabilir.’Bir alyans için 3 ton
zehirli atık…‘Dünyanın Durumu 2004’ raporlarını yorumlayan Karaca şu tespitleri
aktarıyor:
Dünyada makyaj malzemesi için yapılan
harcama 18 milyar dolar.
Dünyadaki tüm kadınların üreme sağlığı
ve bakımı için gerekli para 12 milyar
dolar.
Avrupa ve ABD’de evde beslenen
hayvanların mamasına harcanan para 17 milyar
dolar.
Dünyada açlığın ve yetersiz beslenmenin
sona erdirilmesi için gerekli para;19 milyar
dolar.
Parfüme harcanan para 15milyar dolar.
Evrensel okuryazarlığın sağlanması için
gereken yıllık ek yatırım 5 milyar
dolar.
Deniz seyahatlerine harcanan para 14 milyar dolar.
Dünyada herkese temiz içme suyu
sağlaması için gerekli miktar 10 milyar
dolar.
Avrupa’da dondurmaya harcanan para 11
milyar dolar.
Her çocuğun aşılanması için gerekli
miktar 1.3 milyar dolar.
Satışa hazır 1 ton altın elde etmek için 300
bin ton atık üretilir
Başka bir deyişle altın bir alyans için
ortaya çıkan atık miktarı 3 tondur.
Bu atıkların çoğu siyanür ve kimyasal
maddeler içerir
‘BİR’ ÇOK GÜÇLÜDÜR
‘Benim de vardı 40 tane kravatım.O zaman 30 yaşındaydım.Ben de
tükettim, ama bilerek yapmadım bunu’
diyen Karaca,‘Artık farkına vardım
bunun.Ne zamandır alışveriş
yapmadığımı hatırlamıyorum, kendime
sadece kitap alıyorum.Nedir benim
ihtiyacım; doymam, sağlığı barınmam, kuşanmam. Bunun dışında hiçbir şey tüketmeye hakkım yok!Gömleklerim var yakası çevrilmiştir, ayakkabılarıma bakarsanız altı yamalıdır.Dokuz senedir bu pantolonu giyerim, paltom yırtıktır.Param
var ama tüketmeye hakkım yok.Benim
çok dikkat ettiğim bir konu vardır; kişilerde
‘tutarlılık.’
Yani birileri bana göre çok farklı ve hatta
ters gelen düşünce ve davranış biçimlerine sahip dahi olsalar kendi içinde bir
mantığı, söylenenle yapılan arasında
paralellik varsa duygudaşlık kurmaya,
saygı duymaya ve anlamaya çalışırım.’
-Mekânı cennet olsun…
'’Bu Durumlar Dışında Araç Çekilmez!'’
‘'Park yapılamaz’'tabelasının bulunduğu bölgelere park eden araçlar artık belli şartları
taşımıyorsa araç çekilemeyecek. Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın
Ağaoğlu, “Her park yasağını ihlal eden araç çekiciyle kaldırılıp
götürülemez. Çekicinin bir amacı var; ya trafiği engelliyordur onu
rahatlatacak, ya başka araçların giriş çıkışını engelliyordur, ya da toplu
taşıma araçlarının duraklarına 15 metre mesafededir. Bu durumlar söz
konusu değilse, park yasağı uyarısı olsa bile araçlar çekilmez, sadece hatalı
park cezası kesilir''dedi.
*** (DHA* 20. Ocak. 2020 – Pazartesi)
Hatalı park eden her araç artık çekilmiyor. Yönetmelikte belirtilen yerlere
park edilen araçlar çekilirken çekilen araç sayısında azalma olduğu
belirtiliyor. Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, “Çekmenin
bir amacı var. Her aracı kaldırıp götüremezsin” derken araçları çekilenler de
açıklamalarda bulundu.
Karayolu Trafik Yönetmeliği 119. maddesine göre, başka araçların giriş
çıkışı engelleniyorsa, toplu taşıma araçlarının duraklarına 15 metre mesafede,
dönüşlerde, ikinci sıra park ederek trafiğin akışı engelleniyorsa, sağlık
kuruluşlarının, kamu binalarının, emniyetin, itfaiyenin araçlarının giriş
çıkışları engelleniyorsa ve yaya geçitleri üzerindeki araçları çekilir. Ancak
bu durumlar söz konusu değilse, park yasağı uyarısı olsa bile araçlar çekilmez,
sadece hatalı park cezası kesiler.
Bütün bunlara rağmen aracınız çekilerek otoparka götürüldüyse, masrafları,
ikamet ettiğiniz ilçenin ya da çekicinin bağlı olduğu kuruluşun bulunduğu
ilçenin kaymakamlığındaki tüketici hakem heyetine başvurarak geri
alabilirsiniz. Yönetmeliğe aykırı çekilen araçlar tüketici kanuna göre ayıplı
hizmet sınıfına giriyor.
ÇEKİCİLERİN YETKİ ALANLARI
Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, “Her park yasağını ihlal eden araç çekiciyle
kaldırılıp götürülemez. Çekicinin bir amacı var; ya trafiği engelliyordur onu
rahatlatacak, ya başka araçların giriş çıkışını engelliyordur, ya da toplu
taşıma araçlarının duraklarına 15 metre mesafededir.
Bunlar yasayla düzenlenmiş. Biz bu konuda tüketiciler olarak tepkimizi
ortaya koyunca, İçişleri Bakanlığı da genelge yayınladı. Aslında genelgede
mevzuata uyun diyordu. Karayolları Trafik Yönetmeliği 119. madde kamu
binalarının giriş çıkışlarını, okulu, yaya geçitlerini, kavşakları işgal
etmenin yasak olduğunu, buralarda park etmiş araçların hem park cezası
uygulanıp, hem de kaldırılması gerektiğini öngörüyordu.
Bir park yasağı var ve orada park etmiş araçlar trafiği engellemiyor.
Onların oradan kaldırılmasının hukuki dayanağı yok. Bunu geçmişte Trafik Vakfı
yapıyordu, şimdi derneği yapıyor. Yani hamam aynı hamam tellaklar değişti lakin
kural değişmedi. Onların kuralı vatandaşın gözünde adeta para kazanmak için o
mekanik kollarla aracı kaldırıp götürmek” dedi.
“HER ARACI KALDIRIP GÖTÜREMEZSİN”
Ağaoğlu, “Çekicilerin araç çekme yetkisi yoktu, yetki trafik polisindedir.
Trafik polisi de nerenden araç çekilip, çekilmemesi gerektiğini bilmek
durumundadır. Karayolu Trafik Yönetmeliği 119. Madde açık; başka araçların
giriş çıkışını engellemiyorsa, toplu taşıma araçlarının duraklarına 15 metre
mesafede, dönüşlerde, ikinci sıra park ederek trafiğin akışını engellemiyorsa o
araç çekilmez.
Sağlık kuruluşlarının, kamu binalarının emniyetin, itfaiyenin araçlarının
da giriş çıkışlarını engelleyen araçlar çekilecekler, yaya geçitleri
üzerindeyse çekilecektir. Çekmenin bir amacı var. Her aracı kaldırıp
götüremezsin. Burada park yasağı var mı yok? Ama yangın musluğu var. İşte bu
park yasağıdır. 5’er metre iki taraftan park eden araçlar kaldırılır götürülür.
Kaldırılıp da götürülmesinde yarar vardır.
Allah korusun ani bir yangın çıksa bunların sürücüleri mi aranacak. İtfaiye
yanaşıp buradan su takviyesi alacak ama her park yasağı olan yerde araç
kaldırılıp götürülemez. Ona sadece park ihlal cezası yansıtılır” diye konuştu.
YASAK TABELASINA RAĞMEN TRAFİĞİ
ENGELLEMEYEN ARAÇLAR KALDIRILAMAZ
Aydın Ağaoğlu, bir park yasağı tabelasını ve yanında park halindeki
araçları göstererek, “Bu araçlar trafiği engellemediği için buradan
kaldırılamaz. Buradan aracı kaldırılan vatandaşın şu hakkı vardır; cezayı
ödeyecek, trafik kuralını ihlal etmiş. Ancak aracını kim çektiyse, o makbuzla o
iktisadi işletme, ya da ticari kuruluş kimse o kuruluştan hem çekici ücretinin,
hem de otopark parasının iadesini talep edebilir.
Kabul etmedikleri takdirde de tüketici, ikametinin bulunduğu yerdeki ya da
o işletmenin bulunduğu yerdeki Kaymakamlıktaki tüketici hakem heyetine başvurup
bu bedelin iadesini talep edebilir. Ve almalıdır da.
Çünkü Karayolları Trafik Yönetmeliği 119. maddeye aykırı olarak çekilmiş
bir araç var ortada, haksız yere bu çekilmeden dolayı ödenmiş bir bedel var.
Ayıplı hizmet sunulmuştur, ayıplı hizmetin ortaya çıkardığı zararı da hizmeti
ayıplı sunan ödemek zorundadır. 90 lira çekici ücreti, 12 lira da park ücreti
alıyorlar. Ama bu işi ticarete çevirmiş bazı çekicilere trafik polislerinin göz
yummaması lazım. Çünkü çekicinin, tek başına çekme yetkisi yok. Oradaki trafik
polisi karar verecektir. Trafik polisleri de kuralları, yönetmelikleri bilen
kişilerdir” şeklinde konuştu.
Trafik canavarına 11 ayda 2 bin 346 kurban!
Türkiye genelinde 11 ayda meydana gelen 381 bin trafik
kazasında 2 bin 346 kişi hayatını kaybetti, 264 bin kişi ise
yaralandı. 15 milyon sürücüye 5.7 milyar lira trafik cezası
kesildi.
Yapılan tüm ikaz ve artan denetimlere rağmen kural tanımayan sürücüler can
yakmaya devam ediyor. Emniyet Genel
Müdürlüğü verilerine göre yılın 11
ayında Türkiye genelinde meydana gelen 381
bin 996 trafik kazasında 264 bin 858
vatandaş yarandı, 2 bin 346 kişi
hayatını kaybetti.
* 166 bin 83 kazaya sürücü, 14 bin 993 kazaya yaya,3 bin 868 kazaya araç, 974 kazaya yol,
2 bin 406 kazaya ise yolcu
kusuru neden oldu.
* Kazalardan 4 bin 281’i
kırmızı ışıkta durmayan sürücüler yüzünden gerçekleşirken, taşıt giremez trafik işareti bulunan yerlere giren 4 bin 313 sürücü de kazaya davetiye
çıkardı.
* Alkol alıp direksiyon başına geçen 2 bin 134 kural tanımaz sürücü,
yaralamalı ve ölümlü kazalara karıştı.
Aşırı hızla araç kullanan7 bin 082
sürücü de kazalara davetiye çıkardı.
* İstanbul’da 119, İzmir’de 116, Ankara’da 101 kişi trafik kazalarında hayatını kaybetti.
* 15 milyon 21 bin 568
sürücü ve yayaya 5 milyar 74 milyon 297
bin 297 lira ceza kesildi.
* Alkol alıp direksiyona geçen 166
bin 464 sürücü hakkında ise yasal işlem uygulandı.
* Çeşitli kural ihlalleri sebebiyle 1 milyon 301 bin 41 araç ise trafikten men edildi.
Kemer
Takmayan Sürücü ile Yolculara 132'şer lira CEZA!
Şehirlerarası yolcu otobüsünde "Emniyet
kemeri kullanmamak" ihlalinden dolayı sürücü ve yolculara 132'şer TL ceza uygulandı.
ULUSALSES.COM
*ÖZEL HABER: HALİS KAHRAMAN * (22. 01. 2020 – Çarşamba / 14, 04)
Ülke
genelinde polis ekiplerince “Şehirlerarası
Yolcu Taşıyan Otobüslere” yönelik
özel denetim gerçekleştirildi.Denetimler
de 211 sürücü / yolcunun emniyet kemeri
kullanmadığı tespit edildi, "Emniyet kemeri kullanmamak" ihlalinden
dolayı sürücü ve yolculara 132'şer TL ceza uygulandı.
Yapılan
denetimde;61 bin.247 araç/sürücü
kontrol edildi,347 sürücünün
araçta takograf bulundurmadığı veya kullanmadığı, 211 sürücü/yolcunun
ise emniyet kemeri kullanmadığı tespit edildi, 351 araç trafikten men edildi,Toplam 3 bin 598 trafik
kural ihlali tespit edilerek ceza işlemi yapıldı.
Emniyet
Genel Müdürlüğü'nün “Şehirlerarası Yolcu
Taşıyan Otobüslere” yönelik özel
denetim sonuçları hakkındaki yazılı basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: