Kurtuluş Savaşı’nın en zor döneminde, bir millî marşa ihtiyaç duyan
Milli Eğitim Bakanlığı, 1921yılında bir
şiir yarışması düzenler. Yarışmaya 724 şiir katılmıştı. Birinci seçilen şiirin
sözlerine 500 ve bestesine 500 lira olmak üzere para ödülü konduğu için
başlangıçta Mehmet Akif katılmak istemez. Ancak, Millî Eğitim Bakanı Hamdullah
Suphi’nin Tanrıöver’in ısrarı üzerine, ödülsüz olmak şartıyla Akif de şiirini gönderir.
Akif, İstiklal Marşı’nı Tacettin Dergahı’ndayazar.
Yapılan seçim sonunda, Akif’in yazdığı şiir, 12 Mart
1921’de, Meclis kararı ile İstiklal Marşı, olarak kabul edilir. Âkif, mükâfat
olarak ayrılan parayı almaz ve Dârülmesâî (İşevi) adlı derneğe bağışlar.
Milli marşın ancak Akif tarafından yazılabileceğine olan
inancın temelinde, Akif’in kişiliği, inanç dünyası, samimiyeti, kimliği, ruhu,
geçmişi ve hassasiyetleri ön planda gelir. Mehmet Âkif, İstiklal Marşı’nı
sadece yazmamış, bütün ayrıntıları ile yaşamıştır.
20. yüzyılın başlarında Türk milleti belki de tarihinin en
kötü günlerini yaşamaktadır. Milli
marşımızın ‘Korkma’ diye başlaması boşuna değildir. Ümitsizliğin, inanç
yokluğundan geldiğini ifade eden bir
dine inanan Türk milleti, bu marş ile var olan azmini, imanını, iradesini
yeniden bulmuştur.
Akif, İstiklal Marşı’nda bazı kelimeleri özellikle
vurgulamıştır. Birinci kıtadan itibaren bazı örnekler vermek gerekirse sancak,
ocak, millet, kurban, hilâl, helâl, Hak, İstiklal, iman, şehit, cennet, vatan,
mabet, ezan, şehadet, din, hürriyet, gibi kelimelerde asırların hatırası,
zaferleri, acıları, milletimizin karakteri, imanı, cesareti vardır. Bize düşen,
İstiklal Marşımızı, bayrağımızı, vatanımızı ve milletimizi sonsuza kadar
korumaktır.İstiklal Marşı, milletimizin öz benliğini, değerlerini,
yüceliklerini, güzelliklerini dile getiren milli bir yemindir.
Kurtuluş Savaşı sırasında, vatan şairi Mehmet
Akif Ersoy tarafından yazılan İstiklal Marşı hakkında Büyük Önder Gazi
Mustafa Kemal Atatürk şu sözleri söylemiştir:
“Bu marş bizim inkılabımızı anlatır, inkılabımızın
ruhunu anlatır.Bunu ne unutmak ne de unutturmak lazımdır. İstiklal
Marşında, istiklal davamızı anlatması bakımından büyük bir manası
olan mısralar vardır.Benim en beğendiğim yeri de burasıdır:
'Hakkıdır
hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal!'
Benim, bu milletten asla unutmamasını istediğim
mısralar, işte bunlardır. Hürriyet ve istiklal aşkı bu milletin ruhudur.
Tarihe bakın, bütün milletlerin bir esaret ve hürriyetsizlik devri geçirdikleri
bir hakikattir. Dünya tarihinde, fasılasız, hürriyet ve istiklalini
muhafaza ve müdafaa etmiş bir millet vardır:Türkler İstiklal Marşının
bu pasajını oluştururlar.
Asırlar boyunca söylenmeli ve bütün yar ve ağyar anlamalıdır
ki;Türk'ün Mete hikayesinde olduğu gibi her şeyi hatta en mahrem hisleri
bile tehlikeye girebilir; fakat hürriyeti asla!
Bu pasajı her vakit tekrar ettirmek, bunun için lazımdır. Bu demektir
ki efendiler, Türk'ün hürriyetine dokunulamaz.”
Mehmet Akif’in “Allah
bir daha İstiklal marşı yazdırmasın.” dileğini milletçe dua niyetine
söylemeliyiz.