Biliyorum
bunaldınız, biliyorum psikolojiniz bozuldu, biliyorum artık bunun bir son
bulmasını istiyorsunuz. Aynı şeyleri hep birlikte yaşıyoruz.
Covid-19
hastalığı artık çekilmez bir hal aldı. Evden çıkamıyoruz, işe gidemiyoruz, para
kazanamıyoruz, ödemelerde zorluk çekiyoruz, kimimiz geçim sıkıntısı yaşıyor.
Devlet millet el ele verdi biz bize yeteriz diyor ama hiçbir şey eskisi gibi
değil.
Ağlanıp,
sızlanmak, söylenmek ve şikayet etmekten daha önce yapmamız gereken bir şey
var. Hepimizin yapması gereken bir şey, tüm kurallara eksiksiz uymak ve tüm
önerilere mümkün olduğu mertebe riayet etmek.
Temas…
Temas… Temas…
Birinci
kural bu, temassızlık. Bırakın çarşıda pazarda insanlarla temas etmeyi hane
içerisinde bulunan aile fertlerinden dahi bir süreliğine uzak durmamız
gerekiyor. Ömür boyu uzak kalmaktansa bu sıkıntılar geçene kadar uzak durmayı
hepimiz yeğleriz değil mi? İkinci kuralımız hijyen. Türk milleti zaten
temizliğine önem veren temiz bir millettir. Bu süreçte yalnızca daha çok
elimizi yıkamamız gerekiyor, daha çok banyo yapmamız gerekiyor ve daha çok
kolonya gibi koruyucu ürünler kullanmamız gerekiyor. Bu iki kurala uyarsanız
çük büyük bir ihtimal ile zaten hastalanmayacaksınız. Bu kuralların üzerine
zorunlu haller dışında evden çıkmazsanız, çıktığınız anlarda maske ve eldiven
kullanırsanız, çıktığınız anlarda para gibi elden ele dolaşan materyalleri
mümkün olduğunca az kullanıp kredi kartı gibi kolaylıklardan faydalanırsanız
kendinizi ve dolayısı ile çevrenizi en önemlisi ailenizi koruma altına almış
olursunuz.
Kırıkkale
kurallara uyuyor mu? Gördüğüm kadarı ile hayır!
Ancak
kurallara uymuyor derken büyük bir çoğunluğunun eve kapandığını, bir kısmının
mecburiyetten dışarıda olduğunu ve yalnızca küçük bir kısmının hiç işi yokken
dışarıda olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.
Kurallara
uyan vatandaşlarımıza hem kendilerini, hem ailelerini hem de toplumu
korudukları için ne kadar teşekkür etsek azdır. Hiçbir işi yokken hem kendini
hem ailesini hem de toplumu riske atan kişileri Allah’a havale etmekten başka
elimizden bir şey gelmiyor.
Mecburiyetten
dışarı çıkmak zorunda olan vatandaşlarımıza da hayatımızı devam ettirebilmemiz
için verdikleri emeklerden dolayı şükran borçluyuz. Mecburiyetten dışarı çıkan
vatandaşların sorunlarını gözlemlemeye çalışıyorum. Mesela ödemesi olduğu için
bankaya gelen vatandaşlarımız. Bankalar doğru bir şey yapıp içeriye teker
müşteri alıyorlar. Kendilerini bir güzel koruyorlar. Ya dışarıda bıraktıkları
müşterileri, onlar ne olacak? Sosyal
mesafe 1 metreydi, 1.5 oldu şimdi de en az 3 metreye çıkartıldı. Özellikle
Ziraat Bankası olmak üzere ilimizde bulunan tüm bankaların önleri ana baba
günü. ATM kullanmayı bilmeyen, mobil bankacılığı olmayan ve içeride işlem
yapması gereken vatandaşlarımız olabilir. Zorunlu oldukları işleri yapmak için
bankalara gelmelerini saygı ile karşılamamız gerekiyor. Ancak bankaların bana
dokunmayan yılan bin yaşasın mantığını şiddetle kınıyorum. Yahu güvenlik
görevlileriniz nerede? Dışarıda 1 – 2 kişi görevlendirip, sosyal mesafeyi
ayarlayamazlar mı? Bu ne vurdumduymazlık? Bu ne iş bilmezlik? Bu ne aymazlık?
Onun haricinde emniyet görevlilerine büyük iş düşüyor sokaklar dahil dışarıda
bir birine 3 adımdan daha yakın olan herkese lütfen hak ettiği en ağır cezaları
verin. Bazen gönüllülük değil, zorunluluk gerekir.
Gelelim
şehrimizde karantina alınan yurt dışından gelen vatandaşlarımıza. Öncelikle
şunu bilmenizi isterim ki karantina Kırıkkale’ye özgü bir durum değil, birçok
ilimizde bu tür karantinalar oluşturulmuş durumda. Ve lütfen bu
vatandaşlarımıza vebalı gözü ile bakmayın. Onların yerinde iş icabı giden siz
olabilirdiniz, onların yerinde okul veya staj için Fransa’ya, İspanya’ya giden
sizin çocuğunuz kardeşiniz olabilirdi. İşte o zaman ne düşünürseniz şimdi de
aynısını düşünmemiz gerekiyor. Şifremiz belli Biz Bize Yeteriz. Bu yalnızca
maddi bir kampanya değil aynı zamanda bu tür konularda düşüncelerimizde,
kardeşlik bağlarımızda, birlik olmamızda kullanmamız gereken bir kampanya. Biz
bize yeteriz dedik ve vatandaşlarımızı yaban ellerde bırakmadık, güvenli bir
şekilde karantina altına aldık ve karantina günlerinin bitmesini bekliyoruz.
İnşallah hiçbir aksaklık olmadan, hiçbirinde hastalık çıkmadan alkışlarla
uğurlayacağız onları.
Devlet
yetkilileri tam anlamı ile muhteşem çalışıyorlar. Hem çok güzel bir karşılama
yaptılar hem de tüm önlemleri almış durumdalar. Her türlü olasılığa karşı hazır
bir vaziyetteler. Hem Gençlik Spor Müdürü Haluk Karahan nezninde KYK İl
Müdürlüğümüz, hem de Sağlık İl
Müdürlüğümüz Dr: Murat Ağırtaş, AFAD Müdürü Mahmut Coşkun olmak üzere Sayın
Valimiz Yunus Sezer koordinatörlüğünde
muhteşem bir iş çıkartıyorlar. Ufak tefek taşkınlıkları olabilir, aşırıya
kaçmadığı müddetçe hepimiz kabul edebiliriz. Zor bir zamandan geçiyorlar, zor
zamanlar geçirdiler. Ancak onun haricinde karşılıklı sevgi ve saygı olduğu
takdirde bu işte de bir sorun yaratacağını düşünmüyorum. Bu karantinanın
Kırıkkale’yi riske atmak olduğunu ifade eden paylaşımlar görüyorum. Asla böyle
bir durum söz konusu değil, tam korunaklı bir vaziyetteler ve aralarında covid
19 hastaları çıksa bile şehrimize en ufak bir riski olmayacaktır. Yalnızca
oradaki görevlilerimiz ufak riskler taşımakta ve onlarda dikkatli oldukları
takdirde inşallah bir sorun olmayacaktır.
Doktorlarımızdan
yardımcı personellere kadar tüm sağlık personellerine ömür boyu minnet
duyacağız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün beni Türk hekimlerine emanet ediniz
sözünün ne kadar anlam bulduğunu görüyoruz. Her biri muhteşem bir fedakarlıkla
görevlerine devam ediyorlar. Hastalıklarla en çok karşı karşıya olan kişiler
onlar, en çok onlar yaklaşıyorlar. Onlara ne kadar teşekkür etsek azdır, onlara
ne kadar minnet duysak azdır. Onlar için ne kadar şey yapsak borcumuzu
ödeyemeyiz. Devletimizde İnşallah bu kahramanların mücadelesini karşılıksız
bırakmayacaktır.