Kimse kimseyi anlamıyor ama
herkes kendini anlatmak için uğraşıyor. Belki de anlatma isteğimiz çok yoğun
olduğu için dinleyemiyoruz karşımızdakini ya da beynimiz anlatma sırasının bize
geleceği anı kollamakla meşgul, ne anlatacağına konsantre de olabilir. Birazdan
benim de yapmaya çalışacağım bu olacak sanırım. Bir farkla inanın bir aydır yazmıyorum yani
anlatmıyorum. Bu sürede dinledim,
izledim ve anlamaya çalıştım. Anladığım bakış açıları oldu, anlayamadıklarım
da...
Herkes neden bir aydır sadece izlediğimi az çok tahmin
etmiştir. Salgın nedeniyle evimize kapanalı bir ay oldu. Kiminde panik vardı,
kiminde gereksiz bir rahatlık... Kimi bu virüsün icat edildiğini düşündü, kimi
doğaya verdiğimiz zararın bir sonucu... Çinlilerin yarasa yenmesine, bizlerin haram
yemesine bağlayan da oldu. Olur tabi. Bağlamada (sebep sonuç oluşturmada hiç de
fena değiliz)Bu fikirleri, hatta "Bana nasılsa bir şey olmaz."
özgüvenini de bir yere kadar anladım da şu bakış açısını hiç anlayamadım:
Covid-19 eşitleyiciymiş(!) Zengin de fakir de evdeymiş, zengin de fakir de
ölebilirmiş ve eşitleyiciliği buradaymış. "Hadi bakalım(!)"
Sevgili Covid, sen ne kadar
eşitlikçisin yahu. Birileri villasının çiçek açmış ağaçlarla dolu bahçesinde ve
havuz kenarında göğe çevirirken başını; kimileri depremden her yanı çatlamış,
akmış tavanına bakarken evinin... Sonra yıllardır her şeyin en doğalıyla -
şimdiki tabirle organik-beslenen insanla yiyecek ekmeği zor bulan insanda
yarattığın etki bakımından... Ha, bir de her sabah evden birilerini çalışmak
için yollayıp akşama korku dolu bekleyenle her şeyi evine depolamış ve tamamen
güvenli sınırlar içine çekilmiş olan var, o da ayrı bir konu. Sen yine de çok
eşitleyicisin Covidciğim. Mesela ölüm konusunda öyle olduğunu düşünüyorlar.
Ölümde eşit davranıyormuşsun...
Zengini de fakiri de öldürüyormuşsun.
Öyle diyorlar(!) Kusura bakma ama ben buna da katılamıyorum. Ölümün kendisi
şimdilik eşit olan, yani senin bir marifetin yok bu noktada... Şimdiye kadar da
hep öyleydi. Ölüm zengine de fakire de statüye de bakmazdı. Trafik kazası
örneğin hiç adam seçmezdi, seçmez de. Şimdi diyeceksin ki "Benimle ne alıp
veremediğin var?" açıkça söylüyorum: "Hiçbir alıp veremediğim seninle
değil." Benim derdim her şeye sorgulamadan bakan ve eşitliği bile sende
arayacak kadar çaresiz olanla. Birileri
ne kadar da istiyor eşit olmayı, ne kadar çok istiyorsa onu bile sende arıyor.
Bana göre dünyada eşitliği sağlayabilecek çok
az şey var: Para ve Güç. Bunlar yeni değil. Bazen hayatın koşturması içinde
üzerinde düşünmesek de bazen de kendilerini her fırsatta hatırlatan iki
şey. İnsan, bu iki varlıkta
eşitlenmedikçe -ki para gücü getirdiğine göre o bile tek başına yetebilir-
hiçbir zaman eşit olamaz. Öyle Covid-19'la filan olmaz bu işler. Sahte
eşitlikleri unutalım arkadaşlar, buyurun uyanmaya...