Ramazan
Dikmen’in uzun yıllar okunmayı bekleyen öykü kitabını nihayet okuma fırsatı
buldum. İz Yayıncılık arasından çıkan kitapta toplam on öykü var. Pek çok edebi
dergide öyküleri yayımlanan Dikmen, aynı zaman da edebi bir dergi olan “Kayıtlar”ın kurucuları arasında yer
alır. Dikmen, 1997 yılında, kırk bir yaşında vefat eder.
İlk
kitabı Kıyıya Vuranlar (İz Yayıncılık)
ölümünden yaklaşık 1 yıl önce yayımlanır. (1996). İkinci öykü kitabı Afife Ablanın İncileri (Hece Yayınları)
ise öldüğü yılda, fakat ölümünden sonra yayımlanır. Daha sonra bu iki kitaptaki
öyküleri Muhayyer adıyla tek bir
kitapta toplanır. Dikmen’in bir de, John
Kennet Galbraith’den İktidarın Anatomisi (Hece Yayınları, 2004) adıyla
Türkçeye kazandırdığı çevirisi var.
Ramazan
Dikmen’in hemen hemen bütün öykülerinde geleneksel din anlayışına ince bir
gönderme vardır. Bunu yanı sıra öykülerde insanların ruhsal tasvirleri
yapılmış, iç konuşmalara ve duygusal gelgitlere bol miktarda yer verilmiştir.
Bazı öykülerin giriş kısmı, sanki öykünün sonu gibidir. Öyküyü sonuca
bağlamınız için, öykünün bitiminde tekrar başlangıç kısımlarını gözden
geçirmeniz gerekebiliyor. Bu da yazara ait bir yöntem ve üslup olsa gerek… Şimdi
kısa kısa, kitaptaki öykülere bir göz atalım.
Muhayyer’de; arkadaşı Turan’dan
ayrıldıktan sonra hiç evlenmemiş, adeta dünyaya küsmüş bir kızın içinde
bulunduğu psikolojik durum ele alınmaktadır. Müftü olan ve askeri darbeden
sonra sakallarını kesmek, fötr şapka giymek zorunda kalan babası ve içinde
bulundukları toplumsal çevre, bir müzik parçası gibi bu kızın hayallerinde
yaşamaktadır.
Sen Değil Ayak Seslerin isimli öyküde;
bir büroda muhasebe işleriyle uğraşan birinin hayal mi gerçek mi olduğunu tam
ayırt edemediği koridordaki ayak sesleri ve bu ayak sesleri üzerine kurduğu
hülyalar anlatılmaktadır.
Geriye Kalan öyküsünde; küçük bir sahil
kasabasında geçici görevde bulunan bir memurun, buraya tayini çıkmış bir başka
memurla karşılaşması ve yaşadığı iç çalkantıları ele alınmaktadır.
Susan Adam’ın öyküsünde; arkadaşı
İhsan’la, çocukluk ve gençlik yıllarında şen şakrak bir hayat yaşayan Ramiz’in
üniversiteden sonraki hayatındaki değişmeler ve içine kapanmaları işlenmiştir.
Sonrası adlı öyküde; bir apartmanda
kiracı olarak oturan bir gencin, komşularının kızına karşı içinde beslediği
duyguları ve bununla beraber kültür erozyonuna uğramış bir toplum ele alınmıştır.
Kitaba
da adını veren Kıyıya Vuranlar’da;
evlenme hazırlıklarında olan belli bir yaşa sahip beyefendinin kendisi gibi
çalışan aynı olgunlukta, çalışan bir memur ile izdivaç öncesi aralarında yaşananlar
ele alınmaktadır. Erkek biraz dindar; kadın ise erkeği elde etmek için
ailesinin yüzeysel dini inançlarını öne çıkartan birisidir. Erkeğin bu atmosfer
içerisindeki gelgitleri ve ruh dünyası, öykünün konusunu oluşturmaktadır.
Çarpık
kentleşmenin ele alındığı Geçende öyküsünde;
üniversite yıllarında tanıştığı kız arkadaşı ile yaşadığı uzun, karmaşık bir ilişki
ve sonunda kızın bir başka birisiyle evlenmesi anlatılır.
Babasının
gazete bayisinde çalışan ve lise sonda beklemeli kız öğrencinin, üniversite
talebesi bir gence beslediği duyguların anlatıldığı bir öyküdür, Eski Çamlar… Bayiden her gün gazete alan
ve bayideki kitaplara göz gezdiren üniversite talebesinin burada çalışan kıza
karşı duyguları, geleneksel din anlayışı ve bir sabah kızın babasının kör bir
kuruşuna kurban gitmesiyle nihayete eren bir öykü.
Sır’da; sınavların bitmesine bir hafta
kala evlenecek arkadaşı Cevdet’in düğününe trenle giden Behiç’in trende
tanıştığı ilkokul öğretmeni ile diyalogları ve gencin, sonradan, yaşadıklarını
tahlil edişi; Behiç’in yollamış olduğu mektuplara kızın, uzunca iki mektup yollayışı
ve mektuplarda başından geçen olayları anlatışı dramatik bir şekilde ele
alınır.
Bir Akşam İçin Ön Çalışma öyküsünde;
yazar farklı bir teknik kullanmış. Kahramanın yaşadıkları ya da anlatmak
istedikler, bir öykü kurgulaması içerisinde on bölüme ayrılarak verilmiş. Ülke
için sözleri olan insanların bir araya gelişleri ve tartıştıkları konular, bu
kurgu içerisinde öyküdeki yerini almış.
Kıyıya Vuranlar, yalın bir Türkçe ile
yazılmış, edebi zevk alarak okuyabileceğiniz türden bir öykü demeti…